Ayşe Güven
Bütün hayatımızı dijitalleşmiş dünyanın önüne bırakmadan önce sanki daha mı mutluyduk? Bu sorunun cevabını saatlerce konuşabilir, üzerine sayfalarca makale yazabiliriz ve yazıyoruz da zaten. Ancak şu ana dönüp baktığımızda, toplumsal mahremiyet kavramına karşı olan tutumumuzu da bir gözden geçirmek gerektiğine inanıyorum. Vizontele filminin o meşhur diyaloğunun devamı şu şekilde gelişiyor;
- Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?
- Vallahi orasını ben de bilmiyorum.
- Eğer görürse iyi değil. Ev halidir kardeşim insan icabında donla geziyor. Koskoca Zeki Müren`e karşı olur mu?
İşte bu sözler dijitalleşmeden hemen önceki mahremiyet anlayışımızı gözler önüne seriyor… Sonrasında ise dünya ‘Global Köy’ oldu. Biz de o köyün masum sakinleri.
Toplum dijitalleşti, herkes herkesi gözetledi, gözetlendi ve merhaba dijital dünyanın göz bebeği sosyal medya. Biz bir yerde sosyalleştiğimizi zannederken bir yerde de kimliğimiz yok oluyor. Bu iş başlarken sadece dijital ayak izimiz olacağı söylenmişti. Şimdi hepimizin dijital bir kimliği var. İstediğimiz kadar kendimizi gizli tutmaya çalışalım. Yine de bir ağa bağlanmak o mecranın bütününde var olmak için yeterli.
Kapitalizm, arzular ve talepler der. Yani hiçbir hizmet karşılıksız verilmez. Kullanıcı hakları sözleşmelerini okuyarak imzalasaydık şayet, neyin karşılıklı olduğunu da kavramak daha mümkün olurdu elbet. Belki dünya daha saf kalabilirdi, ancak neslimiz ve nesillerimiz bu haklarını dijitalleşmekten yana kullanmayı tercih ettiler, ettik. Bunların hepsi çok distopik geliyor, evet öyle de zaten. Ancak çağın hayrını bulmaya çabalamak da boynumuzun borcudur deyip küreselleşmenin kitleleri, sosyal medyanın da mahremiyeti götürürken, nasıl bütüncül bir yapıyı yanında getirdiğinden de bahsedebiliriz.
Mesela, çok seslilik aynı zamanda tek sesliliktir. Teknoloji her yere ulaşıyor, insanların söylemleri tüm dünyada yayılıyor, takım elbiseli adamın füzesine karşı bir tweet bomba etkisi oluşturuyor, bu yazı bir internet sitesinde okunuyor. Konunun örnekleri çoğaltılabilir ancak azaltılamaz.
O zaman sevgili gören ve görünen dijital insan, kendimize yeni bir Word dosyası açalım, güzel bir dünyanın inşasını yapalım ve bu sefer ki mümkün olan şeyler için olsun!
GENÇ'ın Yazısı.