Ümitsizlik Yasak, Bedbinlik Haram!
Nurca DOĞAN
1985 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan, 19 yaşından bu yana Gazeteci, Yazar ve Edebiyat Araştırmacısı, kıymetli büyüğümüz Mehmet Nuri Yardım ile geçmiş ve bugünün harmanlandığı anlamlı bir söyleşi gerçekleştirdik. Onun duruşu, hayata bakışı, azmi ve ortaya koyduğu eserler bizlere ilham veriyor. 16 yaşından bu yana kalemiyle, vefalı duruşuyla nice esere imza atmış, nice ödüle sahip olan Mehmet Nuri Yardım Hocamızın kendi deyişiyle “geleceğe bir mektup gönderdiğimiz” bu röportajın yankısı dileriz istifadeli ve bereketli olur.
Eserlerinizde de şahit olduğumuz bir konu, Mehmet Nuri Yardım denildiğinde ilk akla gelenlerdendir vefa. Sizi “vefa” kavramına bu denli yaklaştıran nedir?
Vefa, kutsala ve inanca bağlılıktır. Dinimize, örfümüze, ailemize, komşumuza, milletimize, devletimize, ümmetimize, kültürümüze, sanatımıza, edebiyatımıza ve bütün insanlığa vefalı olmak zorundayız. Tebliği hatırlatan, şuuru uyandıran ve bizi biz kılan bir mukaddes duygudur vefa.
Ömrünü bu aziz milletimize ve mübarek ümmetimize hasreden mütefekkirleri, âlimleri, şairleri, yazarları, sanatkârları unutmaya hakkımız ve lüksümüz yok. Hem dünkü değerlerimize hem de yaşayan kıymetlerimize sahip çıkacağız. Bir bakıma yaşamanın ve ayakta durabilmenin anlamıdır vefa. Rabbim hepimizi bu kutlu duygunun hakkını verenlerden eylesin.
Kültürel normlar değişiyor, özellikle dizi ve filmlerin de etkisiyle önceliklerimiz geçmişe nazaran farklılaşıyor? Sizce okumalardan uzaklaşıp görsel olana mı yöneliyoruz? Kâr-zarar hesabıyla düşünecek olursak kârda mıyız, zararda mı?
Ümitsizlik yasak, bedbinlik haram. Her devirde değişimler olur ama değişmeyen azimdir, iradedir, cehttir, gayrettir. Kimileri böyle bir algıyı oluşturmak isteyebilir ama asla daha kötüye gitmiyoruz. Aksine iyilik iklimine doğru doludizgin bir gidişat var.
Büyüklerimizin yüzyıllık hasreti Ayasofya ibadete açıldı. Sadece bu muazzam müjde bile bizi iyimser kılmaya yetmelidir. Kitaba büyük ilgi var. Fuarlar dolup taşıyor. Dünyada en çok kitap okunan 11. ülkeyiz. Geçmişe göre olağanüstü bir ilerlemeyi görüyoruz ama yetinmemeli.
Sinema alanında da büyük bir gelişme var. Tebliğinizi filmde de anlatabilirsiniz, romanda da. Zaten iyi filmler iyi edebiyattan doğuyor.
Klasik Türk İslam Sanatlarında zirveye çıktık. Dizi filmlerde de iyiyiz. Müziğimiz zaten muhteşem. Tiyatro, resim, karikatür gibi sanatlara daha fazla emek harcamalıyız. Silah sanayiinde Türkiye nasıl çağ atlıyorsa okumada da dünyada 1 numara olacağız inşallah.
Ülkemizde mebzuliyetle bulunan müzmin muhaliflere acıyor, karamsarlara üzülüyorum. Biz beş yıl önce yeni bir Çanakkale destanı yazdık, unutmayalım. Yedi düvel ve içerdeki işbirlikçi hainlerine karşı yeni bir İstiklal Harbi’ni kazandık. 15 Temmuz’u tarihe altın harflerle yazan şanlı bir milletin ümitsiz olmaya asla hakkı yok. Bu direnci gösteren, diriliş ruhuna sahip bu gençlikten ümidini kesenler ancak gafillerdir. Soylu ve inançlı gençliğimizi kasıtlı olarak “Z grubu” çuvalına atıp “kâr hanesi”ne atanlar, göreceksiniz büyük bir hüsrana uğrayacaklardır.
Röportaj konusunda kültür dünyamıza önemli katkılarda bulundunuz. Kaliteli röportajın satır başlarında neler vardır, sizce röportajda en çok neye dikkat edilmeli?
40 yıl boyunca yaptığım ve 14 yıl boyunca gençlerimize muhtelif mahfillerde anlattığım “röportajı” birkaç satırda hülâsa etmemi istiyorsunuz, öyle mi? Haydi dediğiniz gibi olsun. Röportaj bence gazeteciliğin “haber”le birlikte en başat, en mühim türüdür. En keyifli, en faydalı, en ...............................................................................
Aşina Çehreler kitabınızda “Geçmişini unutan, yaşayan değerlerini umursamayan insanlar, eksiktir.” diyorsunuz. Bu çağın gençlerine, geçmişin ve bugünün değerlerini yaşamak ve yaşatabilmek adına tavsiyeleriniz neler olur?
Yıllar geçse de bitmeyen bir aşkınız var, aşk ile atılan bu adımları neye borçlusunuz?
“Bunu ben yazmış olmak isterdim” dediğiniz bir eser var mı?
En çok etkilendiğiniz, unutamadığınız röportajınız kiminleydi?
Şu an yaşasaydı, “röportaj yapmak isterdim” diyeceğiniz bir usta kim olurdu?
Kediler deyince gönlünüze düşen kelime nedir? :)
Yorulduğunuzda sizi motive eden üç şey nedir?
En büyük ilhamınız nedir?
Başucu kitaplarınız var mı, varsa nelerdir?
Okumadan, izlemeden geçme dediğiniz iki kitap, iki belgesel?
20’li yaşlarının başındaki genç Mehmet Nuri Yardım’a söylemek istediğiniz bir söz?
GENÇ'ın Yazısı.