Rabia Çakmak Ekim

Kur’an’da geçen menfi örneklerden biri de Ebu Leheb’in karısıdır. Eşiyle birlikte bir tek onların ahiret akıbetleri hakkında ismen bilgi verilmiştir. Akıbetleri hakkında bilgi geldiği için bu durum onları daha da çileden çıkaran bir hale getirir. Haklarında inen surenin ayet sayısı beştir. Bununda son iki ayeti Ebu Leheb’in karısı ile ilgilidir. Tebbet Suresi 4. Ayet;

 
وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ 
 
“Odun yüklenmiş karısı da,”
 
Ayette bahsedilen kişi Ebu Leheb’in karısı Ümmü Cemil’dir. Odun hamalı olmasının sebeplerini müfessirler şöyle açıklar;
 
1: O, demet demet diken ve pıtrak taşıyor ve bunları, geceleyin Hz. Peygamber (s.a.s)’in yoluna saçıyordu. O şerefli ve varlıklı bir aileden olmasına rağmen Peygamber Efendimize olan düşmanlığı ona odun taşıtmıştır.
 
2: O, insanlar arasında laf götürüp getiriyordu. İşte, insanlar arasını bozmak için, laf götürüp getiren kimseye, “Onlar arasında odun taşıyor.” yani, “Aralarında ateş yakıyor” denilir. 
 
3: Katade’ye göre; Hz. Peygamber’i fakir olmakla kınadığı için, odun taşımış olmakla kınanmış ve ayıplanmıştır.
 
4: Onun Peygamber’e (s.a.s) olan düşmanlığı onun cehenneme taşıdığı odunu mesabesindedir. Tebbet Suresi 5. Ayet;
 
فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِّن مَّسَدٍ
 
“Boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde”
 
Burada kullanılan boyun kelimesi, süslenen boyun anlamında özel bir kelimedir. Bu şekilde bir anlamda da “gerdanlık yerine bir ip” diye anlaşılır. Hor görmek ve aşağılamak için kullanılan bir kelimedir. Onun islam düşmanlığı için harcadığı gerdanlık yerine boynuna cehennemde odun taşıyacağı ip layıktır.
 
Tebbet Suresi indikten sonra elinde taş ile Peygamber’in (s.a.s) yanına gelir. Hz. Ebubekir (r.a), Peygamber Efendimizi görürken Allah’ın hikmeti olarak, Ümmü Cemil ise göremez. 
 
“Ebu Leheb, ateşin yaranı, ateşin dostu olurken, onun karısı da kocasının inkarına yardım eden, onunla birlikte İslam düşmanlığına sa’y eden, gerdanlığını İslam’a düşmanlık yolunda vakf eden bu kadın da kıyamette odun taşıyıcısı olacaktır. Dünyada böyle bir kafirliğe yardım eden, kocasının küfrüne hizmet eden bir kadın elbette cehennemde de onun hizmetçisi olacak ya da cehennemde onunla birlikte ateşi paylaşıcı olacaktır.” 
 
Bu devirde Resulullah’ın (s.a.v) evinin yoluna diken dökenler yok ise de davasına diken döken, taş atan insanlar var. İnsanlar, Peygamberimiz’in (s.a.s) hadis-i şerifleri ile savaş halinde, sünnet ile savaş halinde, bunlara taş ve diken taşıyan insanlar var. Kur’an’ın ahlaki yapısını hayatlarımızdan çıkarıp, tekfir dini haline getirenler var. Kafirin dinimizle savaşı bitmiyor. Sadece şekil değiştiriyor. Ve bu savaşın sonucunda İslam davasına asi gelenlerin sonu Ebu Leheb ve Ümmü Cemil’in sonu gibi olacaktır. Ümmü Cemil hakkında Kur’an’da geçen yalnız iki ayet vardır. Bu sebeple hakkındaki bilgiler tefsirlerde kısıtlıdır. Bildiklerimizin çoğu, İslam tarihi bilgileridir. Bu iki ayetten çıkarılacak bile öyle çok dersler vardır ki, bunlar şu şekilde sıralanabilir;
 
1: İnsanlar arasında laf taşıma.
 
2: Resulullah’ın davasının yoluna engeller koyma.
 
3: Resulullah’ın davasına engeller koyan insanların sonu Ebu Leheb ve Ümmü Cemil gibidir. Gör ve ibret al.
 
4: Kocasına küfür konusunda yardım eden kadın onunla aynı sonu yaşar ve beraber anılır. Kendini ve ehlini yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından sakın. 


GENÇ'ın Yazısı.