Hamdolsun, pandemi şartlarının biraz kolaylaşmasından sonra GENÇ seferleri daha da hızlandı, çeşitli vesilelerle Anadolu’nun dört bir yanına ziyaretlerimiz sürüyor. Bizleri diri kılan, dinç tutan yolculuklar bunlar, vesile olanlara, davet edenlere ne kadar teşekkür etsek az.

Geçtiğimiz ay, Eskişehir yolunda, güzel bir zuhurat oldu. Mola vermek için durduğumuz yol kenarındaki bir meyvecide, yüzü annelerimizin yüzünü andıran bir hanımefendi hoşça ağırladı bizleri. Ne iş yaptığımızı sordu, nereye gittiğimizi merak etti. Biz de dergiciyiz dedik, gönüllülük üzerine bir konferansımızın olacağını vurguladık. Çok mutlu oldu, “şu dünyada başka ne işimiz var ki zaten, bir gönül almadıktan sonra yaşamanın manası yok” dedi. Bu cümleyi öyle doğal söyledi ki, “aradığımız hazine burada” düşüncesi geçti içimizden.

Söz sözü açınca, “yavrum bu dünyada iyilik yapacaksın ama görünmek için değil, kimse bilmese de yapacaksın, Allah görüyor zaten her şeyi” tarzında, inci gibi hikmetler paylaştı bizimle. Onun olgunlukla tebessüm eden yüzü, hayattan gayeyi çözmüşçesine sakin duruşu, “önde olmayı hiç sevmiyorum, ne yapacaksam gizli yapıyorum” beyanı, altın birer miras hükmündeydi bizlere.

Tevafuk öyle hoştu ki, hazırladığımız dosyanın canlı bir örneği karşımızdaydı adeta, “sizin gibi görünmez kahramanları inşallah editörden yazımda misafir edeceğim” dedim, gülümsedi yeniden. Muhabbetle, hürmetle ve hikmetle ayrıldık yanından.

Kasım’ın sonuna doğru ise, bir vefat haberiyle burkuldu içimiz. Üsküdar’daki Hüdayi Camii’nin müdavimlerinden, İbrahim İncekaş Amcamız vefat etmişti. Bu hüzünlü haberi sosyal medyada paylaştıktan sonra, ne çok insanın gönlüne dokunduğuna gıpta ile şahitlik ettik. Kimi “duaları ve kokuları çok güzeldi İbrahim Amcanın, mekanı cennet olsun” dedi, kimi “göz göze geldiğinizde içinizi ısıtırdı” beyanında bulundu.

Hele şu ifadeler, ne kadar da manidar sahiden: “İbrahim Amca pazar sabah namazlarında sol tarafa oturur hem safları organize eder hem de bilhassa çocuklara çikolatalar dağıtırdı. Namaz sonrası elini öper duasını alırdık. Camide bilinmek, camiyle bilinmek müthiş bir ahiret etiketi. Efendimiz Aleyhisselam’a komşu olsun inşallah.”

İbrahim Amcamız da, tıpkı meyveci annemiz gibi, bu medeniyetin isimsiz/görünmez kahramanlarından biri. Alttan alta sayısız gönle dokunmuş, nice insana iyilik etmiş, yüreklerde iz bırakmış. Ne sosyal medya hesabı kullandı, ne “herkes beni görsün” derdinde oldu. Lakin ihlas öyle bir sır ki, vefatından sonra ne çok seveni olduğunu, ne çok kalbi imar ettiğini hayretle görmüş olduk. İbrahim Amcamız, geride bıraktığı eşsiz manalar ile, tek başına bütün bir Üsküdar’a, bütün bir ümmete bedel olmuştu adeta.

Hayatlarımız kısa, ne mutlu ihlasla yaşayan, Hakk’ın rızasını her şeyden üstün tutan isimsiz kahramanlara, ne mutlu görünmez iyilik ordularına.

HEDİYE KİTABINIZ ULAŞTI MI?

Bu seneki hediye kitabımızda, genç dostlarımızın aklına takılan soruları, Osman Nûri Topbaş Hocaefendi cevaplıyor. Büyük bir külliyatın içinden özenli bir gayretle derlenen “Gençler Soruyor” isimli eser, yeni dönemde sadece GENÇ Dergi abonelerine hediye edilecek. Hakikat arayışındaki genç dostlarımızın baş ucu kaynaklarından birisi olacağına inandığımız bu kitabın, binlerce insanla buluşmasını arzu ediyoruz. Bu manada sizlerden dua, destek ve ilgi bekleriz.

Kitaplar kargoya verildi, aralığın sonuna kadar hediye kitabımızın elinize ulaşmış olmasını temenni ediyoruz.

Yeni bir yılda, Ocak ayında görüşmek üzere.

Muhabbetle.


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.