Eskimeyen İstanbul Sokakları
Site Özel
1464 okunma
Adem Mırat
Bir süredir İstanbul’daki ahşap yapılar ve tarihi değerini koruyan sokaklar hakkında yazı yazmayı düşünüyordum. Bir türlü fırsatını bulup yazmaya vakit bulamadım. Geçtiğimiz günlerde denk geldiğim bir haber vesilesiyle bu fikir oluştu. Haber şöyleydi: “Üsküdar`da Valide Atik Mahallesi’nde bulunan iki katlı ahşap bina küle döndü”. Yine bir tarihi eser gözlerimizin önünde yanıp kül olmuştu. Bu haber sanki yarama tuz bastı. Bizim hakikatimizi bu kadar yansıtan, zamanın insanına özgü yaşamın sırlarını aksettiren, sabır ve sükûn telkin eden, ne kadar sert ve kırılgan gözükse de hep bir tahammül içinde olan ahşap evlerin bu yanını neden göremeyiz ki? Fark etmediğimiz gibi gözlerimizin önünde öylece kayıp gitmelerine seyirci kalıyoruz. Bunun böyle devam etmemesi gerekir. Peki günümüzde halen daha eski hüviyetini koruyan sokak ve ahşap konaklar var mıdır? Varsa nerededir? Buyurun hep beraber bakalım.
Öncelikle, İstanbul’da geçmişten günümüze kadar ulaşabilen ahşap ev ve konak sayısının bir hayli az olduğunu belirtmek lazım. Sıra sıra evlerin dizili olduğu, köşklerin ve ahşap yapıların bulunduğu sokak olgusu artık yok oldu. Günümüzde yapılar tamamen siteleşme ve yüksek yapılar üzerine inşa edilmeye başlandı. Bugün suriçi İstanbul’una baktığımızda geçmişten günümüze eski mahalle dokusunu korumayı başarmış olanları size anlatmaya çalışacağım.
Ahşap ev ve konaklar dediğimiz de şüphe yok ki akla gelen ilk yer Süleymaniye’dir. Bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından korunmaya alınan bazı yapılar ayakta durmaktadır. Kirazlı Mescit Sokağı, Ayrancı Sokak ve Kasnakçılar Sokak üzerinde eski ahşap evlerine dair örnekler bulmak mümkün.
Yine Suriçi’ne baktığımızda Zeyrek Mahallesi, eski İstanbul sokaklarının bulunduğu, sivil mimari örnekleri olan bir mahalledir. Özellikle Zeyrek Cami ve civarında cumbalı evlerin çeşitli örneklerini görmekteyiz. Bununla birlikte, Cibali Salihpaşa Caddesi’nde sağlı sollu sıralanmış yapılar görülmeye değerdir. Ayrıca bugün birçoğu Fatih Belediyesi tarafından restore edilip eski görünümüne kazandırılmıştır.
Şüphesiz Ayasofya Cami ile Topkapı surları arasında kalan Soğuk Çeşme Sokağı`nın da Çelik Gülersoy öncülüğünde geçirdiği restorasyon sonucunda eski hüviyetini yeniden kazandığını söyleyebiliriz. Eski İstanbul konaklarının ve sıralı dizilmiş cumbalı evlerin bulunduğu sokak, eski Türk evlerinin görülebileceği nadir sokaklardan biridir. Yine bu bölgede Turing tarafından restorasyonu yapılan ve günümüzde otel hizmeti veren “Yeşil Ev”, Sultanahmet’i süsleyen bir Osmanlı konağı konumundadır.
Küçük Ayasofya Mahallesi’nde bulunan Şehsuvar Bey Sokağı ile Dönüş Sokak, içinde barındırdığı tarihi ahşap yapılar ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır. Restorasyon sonucunda eski sokak görünümünü yeniden kazanan sokak, birçok dizi ve filme de ev sahipliği yapmıştır.
Kariye Camii çevresinde bulunan Kariye Bostanı Sokak ve Kariye Türbesi Sokak Türk ahşap yapılarının görülebileceği sokaklardandır. Bununla birlikte tarihi çevreye uyum sağlayan eski İstanbul konaklarını görmek mümkündür.
Tarihi yarımadanın Marmara kıyılarına doğru kurulmuş olan Cankurtaran, Kadırga, Samatya ve Yedikule de eski Türk ahşap yapılarına rastlamak mümkündür. Kadırga’da Özbekler sokak, Aksaray’da Cerrahpaşa camii sokak bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Üsküdar, salacak. İhsaniye ve Bağlarbaşı mahallelerinde ahşap yapılardan birkaçı kendisini koruyarak günümüze kadar ulaşabilmişti. Bununla beraber sur dışına yakın semtlerde günümüze kadar ulaşan ahşap yapılar vardır. Eyüp günümüzde eski İstanbul evlerinden örnekleri bize göstermektedir.
Boğaziçi’nde kurulmuş semtlere baktığımızda Kuzguncuk ve Beylerbeyi’nin dik sokaklarında ahşap cumbalı evler ve köşkler bulabiliriz. Yine boğaz içinde; Kandilli, Kanlıca, Anadolu Hisarı, Çengelköy ilk başta akla gelen semtlerdir. Özellikle Anadolu Hisarı içleri, Göksu Deresi kenarındaki yalılar ve ahşap köşkleri ile Kandilli Kurt Ağrı Sokağı mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Yine Rumeli yakasında yer alan semtlerde de aynı türden ahşap yapılar ve konaklar mevcuttur.
Buraya kadar sizinle İstanbul’un karış karış sokaklarında ahşap evleri gezdik. Belki bütün şehri ahşap evlere dönüştürme imkânımız yok fakat bu mekanların ruhuna karşı bir vefa borcumuz olduğunu düşünüyorum. Sadece bundan sonra yanından yöresinden geçerken “Bunlar da nedir?” diyerek kafamızı bir kaldırsak, onların sessiz çığlıklarını duymaya çalışsak belki geçmişimize, kendimize daha farklı bakmayı öğreniriz. Bir gününüzü ayırıp gezmek isterseniz onlar tüm yaşanmışlıklarıyla orada sizi bekleyecekler. Denize nazır sokakları, her köşesinde barındırdığı yeşilliği ve cumbalı evleri ile inanın görülmeye değerdir.
GENÇ'ın Yazısı.