Aylin Teberoğlu
Evrensel müziğin notaları tek tek çalarken ruhumuzun derinliklerinde, her ismi celilin meşkiyle can bulur bütün hücrelerimiz. Her nota ayrı bir lezzet ayrı bir yenilenmedir aslında. Bir semazenin aşkla dönüşünde tüm kâinatın onda can bulduğu gibi, bir aciz insanın da içten tövbelerinde duyarız ölüp tekrar dirilmeyi.
O her an farklı bir şendedir. (Rahman,29) Kâinatı bizim için yaratmış, yarattıklarına isimleriyle tecelli etmiş ve bin bir isimlerinin nakışlarıyla süslemiştir bu alemi. Kâinatın en küçük numunesi olarak da insanı ilmek ilmek dokumuş, kendi nurundan aşk ile gönlüne üflemiş, alemin küçültülmüş misali olarak var etmiştir.
Şu kâinat nasıl ki her an şende hiç durmaksızın meşk ediyor, Rabbimizin o güzel kulunun bedeni de meşk etmekte. Durmadan nefes alıp vermesi, O`nun sonsuz kudretinde saklı. Dimağımız O`nun tecelligâhında bir asker. O ipek saçlar O`nun "yoktan var eden" Mübdi isminin bir parçası. Hücrelerimiz her an yenilenmekte tıpkı vakti gelip vefat eden ve yeniden dünyaya gelen bir insan gibi.
Bir bebeğin parmaklarında görmek bir dalın yeşerip büyümesini. Dökülen saçlarımızda gizli, sararan yaprakların tane tane dökülmesi. Bir nehir görürüz ya uzaklardan, bir deniz veya bir çay, damarlarımızdan ılım ılım akan kan gelir aklımıza. Dilimizdeki tatlı, acı, tuzlu, ekşi tüm tatlar kâinattan birer parçadır. Vücudumuzdaki kemiklerimiz ve onların sağlam duruşları dağları işaret eder. Düz ve muazzam olan ovalara ve yaylalara benzer her biri.
Nasıl ki insanın bir gençliği ve yaşlılığı vardır; kâinat da öyledir. İnsan nasıl ki Rabbinin huzuruna kavuşacak ise kâinat da bir gün o huzuru ilahiyeye kavuşacaktır. İşte insanı küçük bir alem olarak yaratmıştır güzeller güzeli. Alemi, insana amade etmiş, yeryüzünü bize döşek misali sermiş, güneşi insanoğlunun lambası ve sobası, ay ve yıldızları ise gecenin karanlığında kandil misali bizlere ikram etmiştir. Havası, güneşi, toprağı, taşı, bineği ve çeşit çeşit nebatatlarından istifade edebilmemiz için saraylar misali süsleyip hizmetimize vermiş şükründen aciz olduğumuz güzeller güzeli Rabbimiz.
Kâinatta ne varsa tüm nimetlerini biz insanoğluyla alakadar kılmış ta ki bizler akledelim, merak edelim ve Rabbimizin sonsuz sayısız isimleriyle tanışıp o Abdullah (Allah`ın kulu) olma aşkını, şerefini tam bir teslimiyetle yaşayalım. Tefekkür gözlüğünü takıp, kâinata dalarak muhatabı olduğumuz o hikmetli mektupları nazara alalım. Tek tek okuyalım. Her bir hikmette adeta ilanı aşk eden Alemlerin Rabbine biz de mukabelede bulunalım. Gönlümüzdeki o sonsuz sevme kabiliyetini asıl sahibine yani en sevgiliye (cc) verelim. O`nu görüyormuşcasına yaşayıp, bu alemi kendimizde seyredelim vesselam...
GENÇ'ın Yazısı.