Gönül Hakkı
Site Özel
1588 okunma
Suedanur Yazıcı
Sosyal ilişkilerimizin temel dinamiğini güven oluşturur. İnsanlar birbirleriyle kuracakları bağın inşası için önce güvenmek isterler, bu kalbin bir ihtiyacıdır. Yaratıcının “el-Mümin” esmasının tecellisine mazhar olanlar, “selam” sözüyle kelamlarına başlayarak muhataplarına emniyet limanında bulunduklarına dair sözlü bir vaatte bulunurlar. Evvelemirde selam, inanmış kimseler için gönül kapısının emniyet anahtarıdır diyebiliriz. İmanın müminle, müminin emniyetle olan yakınlığı kelime kökenlerinin aynılığından çok daha öte...
İnsanî değerlerin bildirildiği Kelam-ı Hakim; insanların karşılıklı olan ilişkilerinde güveni telkin eder ve şöyle buyurur : “İman edip de imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.” (1)
El-Emin olan Sevgili Peygamberimiz ise; “Bir kişinin kalbinde eminlik ile hıyanet bir arada bulunmaz.” buyuruyor. (2)
Zaman tünelinden geçmişe doğru baktığımızda, evlerin ve dükkanların kapılarına kilit vurmanın yadırgandığı, kefilsiz, faizsiz zimem defterlerinin var olduğu, ihtiyacı gidermek için kimlik ibraz etme zorunluğunun bulunmadığı sadaka taşlarının mevcudiyeti, “Müslümanlar arasında güven kalmamış” düşüncesi hakim olmasın diye ipe gitmeyi göze alan bir tebaanın bulunduğu nice emsallerle bir güven kültürünün inşa edilmiş olmasına şahitlik ederiz. Merceği kendi yaşadığımız zamana tuttuğumuzda güven bunalımı yaşayan bir topluluğa tahavvül ettiğimizi görmek hiç de zor değil. Tam da burada “Güven bir milletin bağışıklık sistemidir.”(3) sözünü zikretmek yerinde olacaktır.
Hakikatte güven maneviyatı sağlamlaştıran, insanlar arasındaki bağı kuvvetlendiren güçlü bir sermayedir. İbrahim Tenekeci Ağabey bu konuda; “İtimat, itikattan önce gelir. Sıralama güvenmek ve inanmak şeklindedir.” diyor. Mümin kimseler olarak, insanların kolayca harcandığı, duyguların hızla tüketildiği bu çağda üzülmeyi, incinmeyi, ihaneti göze alarak güven duygusunu evvela özümüzde geliştirmek birinci ödevimiz olmalı...
"Güven kırılgandır; çaba ister ama aynı zamanda vaitkârdır: Size insan bahşeder.” der Kemal Sayar. Anne, baba, evlat, dost, emektar, akraba gibi kalbimizi yaslayabileceğimiz sağlam yerlerin çokluğu yaşamdaki enerjimizi yükseltir, beraberinde başarılar getirir. Dilinden, elinden, halinden, gönlünden emin olmak ve olunmak, kişinin yüreğindeki iman kadardır. Güvenilir insan aramadan önce kendisinde güven aranan biri olmak da bir gönül hakkıdır.
Vesselam.
Dipnotlar:
1) Diyanet Kuran’ı Kerim Meali; Enam Suresi, 82.
2) İbn Hanbel, II, 349.
3) Kemal Sayar/ Güvenmenin psikolojisi
GENÇ'ın Yazısı.