Dijital Çağın Gerçek Öncüleri Gençlerdir!
İlginç zamanlardan geçiyoruz. Her şey her an değişiyor, dönüşüyor. Teknolojik gelişmelere paralel olarak algılarımız, alışkanlıklarımız da bu değişimden nasibini alıyor. Elbette teknolojiye hızlı ayak uydurabilen gençler bu değişim ve dönüşümden daha fazla etkilenebiliyor, daha doğru etkileyebiliyor. Yeni akımlar, güncel uygulamalar, yaşça büyük neslin adını bile telaffuz etmekte zorlandığı taze meslekler derken gençlerin bu maratonda bayrağı ilk sırada taşıdığını söylemek çok da zor değil. Dijitalleşen çağda gençler ne yapıyor, ne bekliyor, teknolojik gelişmeler onları nasıl etkiliyor ve bu durum nereye varacak? Tüm sorulara mini dosyamızda uzman isimlerle cevap bulmaya çalışacağız.
Nesiller arasında yaşanan farklılaşma neredeyse tarihin her döneminde konuşulmuş, tartışılmıştır. Ancak günümüzü önceki dönemlerden ayıran en önemli fark “hız” olsa gerek. Dünya, teknolojinin gelişmesine paralel olarak hızla değişiyor, dönüşüyor. Daha şimdiden pek çok meslek grubu için insan gücüne dayalı planlamalar yapılmıyor. Gençler bu gelişmelerin gölgesinde desek eksik kalır, dahası gerek geliştirdikleri uygulamalarla gerekse o uygulamalarla ürettikleri içeriklerle süreci yönlendirir nitelikteler. Hâl böyle olunca herkes onlara odaklanıyor, söyleyecekleri sözlere kulak kesiliyor.
Çekmeköy Belediyesi ve Argetus Araştırma ve Bilimsel Organizasyon’un öncülük ettiği “Dijitalleşme Çağında Gençler Çalıştayı” 25-26 Ekim tarihlerinde Turgut Özal Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Çalıştaya alan araştırmalarıyla veri sağlayan Dijitalleşme Çağında Gençler Araştırması, İstanbul’da yaşayan gençlere yönelik önemli göstergeler sundu.
İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yunus Kaya ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Lütfi Sunar’ın yaptıkları sunumda, meslek edinimi konusunda gençlerin memuriyetten ziyade kendi işlerini kurmak istedikleri ya da serbest çalışma konusunda arzulu oldukları görülüyor. Ayrıca öğrenim gören gençlerin devletten ve STK’lardan ekonomik yardım talepleri ilk sırada geliyor, ikinci sırayı ise kültür hizmetleri alıyor.
Gençler Online Durumda
Dijitalleşme Çağında Gençler Araştırması’nda gençlerin yüzde 98’i günlük hayatlarında internete yer veriyor. Gençlerin yüzde 31’i 5-6 saat, yüzde 26,9’u 3-4 saat, yüzde 15’i 1-2 saat, yüzde 14’ü 6-10 saat, yüzde 7,5’i 10 saatten fazla internet kullanıyor. Online olmayan gençlerin oranının yüzde 2 olduğu görülüyor.
İnternet kullanan gençlerin yüzde 88’i sosyal medyada etkinlik gösteriyor. İkinci sırada ise yüzde 72,9’la sohbet amacı güdülüyor. Bu verileri sırayla haber içerikleri, akademik araştırma ve alışveriş takip ediyor.
Gençler sosyal medya uygulamaları arasında en çok Whatsapp’ı kullanıyor, ardından Instagram yer alıyor. Bu sıralamayı YouTube ve Twitter takip ediyor. Whatsapp benzeri yerli uygulama olan Bip’in sıralamada geride kaldığı görülüyor. Ayrıca e-kitap gençler tarafından neredeyse hiç okunmuyor.
Dijital Rehberlere İhtiyaç Var
Gençlerin yüzde 43’ü internet kullanırken en az bir kere hakarete uğramış, yüzde 46’sı en az bir kere tehdit edilmiş. Ancak gençlerin yüzde 67’si internet kullanımında rahatsızlık duyduğu kişi veya ögeleri nereye şikayet edeceğini bilmiyor. Bu durum dijital dünyadan gelebilecek tehditlere karşı gençlerin güvenliğini sağlayacak yönlendirmelerin zayıf olduğunu gösteriyor.
Gençler ve Meslek Algısı
Gençler memur olmak yerine daha çok kendi işini kurmayı ya da serbest çalışmayı tercih ediyor. Kendilerine sunulacak hizmet ve eğitimler arasında en çok dijital oyun ve robotik-teknolojik alanda kendilerini geliştirmek istiyorlar. Buna karşın gençlerin çoğu okul dışında kendini geliştirmek için herhangi bir eğitim almıyor. Dahası yüzde 76’lık bir kesim devletin, özel sektörün veya sivil toplum kuruluşlarının gençlerin iş kurmasına yönelik sundukları teşviklerden haberi yok veya ilgilenmiyor.
Gençlerin Çevreye Genel Bakışı
Gençlerin en yakınlarında aileleri bulunuyor. Yetişkin bireylerin büyük oranda gençlerin rolü hakkındaki beklentileri, yükseköğrenimlerini başarıyla tamamlamaları biçiminde tanımlansa da üniversite öğrenimini yeterli görmüyorlar. Sadece yüzde 11’lik bir kesim lise ve üniversite öğreniminin yeterli olduğunu düşünüyor.
Henüz gençlik çağında olanların ailelerinden en çok farklılaştıkları konuların, “teknolojiye bakış ve kullanım”, “memleket-ülke aidiyeti” ve “siyaset” olduğu görülüyor. Çoğunluğu yurt dışına çıkmak istiyor. Yurt dışını isteyenlerin büyük bir çoğunluğunun temel motivasyon kaynağının “sadece orada yaşamak” şeklinde olması dikkat çekici.
Gençlerin yüzde 47’si STK’lardan eğitim süreçlerinde kendilerine destek olmalarını bekliyor. Hemen bu talebin ardından yüzde 29’la toplumsal sorunların çözümünde kendilerinin ortak edilmesi geliyor. Bu veri daha ziyade eğlence odaklı olarak görülen gençlerin toplumsal meselelerde inisiyatif almak istediklerinin bir göstergesi olarak beliriyor.
Dijital Dönüşüm Beraberinde Yeni Yükler Getirdi
Prof. Dr. Veysel Bozkurt / Akademisyen
Dönüşen çalışma ortamı ile birlikte gelen mesai ve dinlenme kavramlarının iç içe girmiş olmasının insan üzerindeki menfi ve müspet tarafları nelerdir?
Dijital dönüşüm yepyeni imkanları beraberinde getirdi. En zor zamanlarda evlerimizden çıkmadan işlerimizi yapabilir olduk. İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayanların saatler süren yorucu trafik derdi hafifledi. Mekândan bağımsız iş yapabilir hale geldik. Pandemi döneminde birçok işyeri ve çalışan için uzaktan çalışma tam bir can simidi oldu.
Ancak dijital olarak uzaktan çalışma, aynı zamanda bazı yeni yükleri de beraberinde getirdi. Daha kolay ulaşılabilir hale geldik. Alıştığımız mesai saatleri ortadan kalktı. Gece saat 21’den sonra sınav, konferans ya da mesleki toplantılar yapar hale geldik. Uzaktan çalışmaya ilk başladığımızda zaman kazandığımızı ve işlerimizin hafiflediğini düşünmüştük. Sonuç tam tersine oldu. Dijital teknolojilerin insanı daha görünür hale getirmesi, yeni iş talebinin de artışına yol açmıştır. Hasılı bazı insanlar geleneksel yöntemlerle çalıştığı günlerden çok daha fazla iş yüküyle karşılaşmış ve onlar için iş yaşam dengesi bozulmaya başlamıştır.
Çalıştay Gençlik Projelerine Işık Tuttu
Ahmet Poyraz / Çekmeköy Belediye Başkanı
Dijitalleşen dünyada farklı ilgi alanlarına yönelen gençler için belediyeniz bünyesinde ne gibi projeleriniz mevcut ve neler hedefliyorsunuz?
Göreve geldiğimiz ilk günde söylediğimiz gibi genç-yaşlı, yediden yetmişe bu şehri birlikte kurduk, birlikte yönetiyoruz. Belirlediğimiz bu misyon ve vizyonla şimdiye kadar birçok çalışmaya imza attık. Geçtiğimiz ay düzenlediğimiz “Dijitalleşme Çağında Gençler Çalıştayı” da bu önemli çalışmalardan bir tanesi. 25-26 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen çalıştay ile elde edilen veriler, üzerine çalışma yapılan konular sayesinde gençlerin ihtiyaçlarını ve arzularını daha yakından görmüş olduk.
Çalıştayın çıktısı olarak Çekmeköyümüzde imza attığımız projelere gençlerimizin gözünden yön vermiş olacağız. Bugüne kadar yaptığımız projelerin yanı sıra, çalıştayınızda sahada kazanılan verileri bilgiye dönüştürdük. Dijital dünyaya ayak uyduran değişimi ve gelişimi takip ederek ilerleyen gençlerimiz için Oyun Girişimciliği Akademisi, Sosyal Medya Akademisi, E-spor Merkezi ve Crea Centers Projelerimizi hayata geçirmeye karar verdik. Tüm bunların gençlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
Dijital Dünya Gerçekliğimizin Bir Parçası
Erol Erdoğan / ARGETUS Danışmanı
Dijitalleşmeyle ortaya çıkan yeni dönemde gençler daha ziyade online platformlarda kendilerini ifade ediyorlar, yüz yüze iletişimden soyutlanmayı tercih edebiliyorlar. Bu bağlamda geleceği şekillendiren gençler nasıl bir iletişim dili inşa edecekler?
Dijitalleşme Çağında Gençler Araştırması, gençlerin 300’ün üzerindeki konuda yaklaşımlarını ölçtü. Araştırma sonuçları, yüz yüze iletişimden soyutlanmanın sınırları, iletişim dilinin bugünkü mahiyeti ve geleceği, gençler ve yetişkinlerin teknolojiyi kavrama farkları üzerine beyin fırtınası yapma imkânı veriyor.
Öncelikle aileler başta olmak üzere bütün yetişkinler, zamanın araçlarını ve teknolojilerini üst yaş gruplarına nazaran gençlerin yoğun ve başarılı kullandığını, tarih boyunca alışkın olunan ve hayatın akışına uygun bir hâl olduğunun farkında olmalı. Yetişkinler, bunun bilincinde olursa, teknolojik dönüşümden kaynaklanacak yozlaşmalar veya aşırılıklar ile kuşak farklılaşmalarının çatışmaya dönüşmesi azaltılabilir. Böylelikle teknolojiyi daha fonksiyonel ve sahih amaçlar için kullanabiliriz. Dijitalde dönüşüm sürüyor. Bu sebeple aşağıda sayacağım hususlar önemli:
• Dijitalleşme süreci aynı zamanda online kültürün (adap, teamül, prensip, mevzuat, ahlak) oluşma süreci. Dijital kültüre değerlerimizi, prensiplerimizi, yaklaşımımızı dâhil etmeliyiz.
• Fiziki âlem ile dijital mecra farkını algı ve değerler açısından azaltmalı, “sanal” diye tabir olunan dijital/online mecraların bizim gerçekliğimizin bir parçası olduğunu kavramalıyız. Kamuyu ve bir başkasını ilgilendiren hiçbir yer ahlak, günah-sevap, hak-hukuk bakımından muafiyet sahibi değildir.
• Dijitali sadece kullanan olmaktan dijitali üreten topluma geçmeliyiz. Dijitale, yazılıma, kodlamaya yatkın çocukları ve gençleri, dijital bağımlı diye suçlamak yerine içerik, ürün ve mecra üreticisi olmaya teşvik etmek faydalı sonuçlara vesile olacaktır.
• Kültür ve sanatı öncelemeliyiz. Kültür sanat, insanı yeteneklerinden, meraklarından, heyecanlarından, eğilimlerinden yakalar. Bu sebeple eğitim ve teknoloji politikalarımızı yeteneklerin gelişimi üzerine inşa etmeliyiz.
• “Gençler geleceğimiz” anlayışını tashih ederek, gençlerin özellikle çağımızda hem geleceği hem yaşanılan zamanı şekillendirdiğinin de ayrımında olmalıyız.
Saydıklarım, hayattan soyutlanmayı azaltacak ve dilin inşasının doğru çizgide gerçekleştirilmesine zemin olacaktır.
Uzun Bir Kitap Okumaya Kimin Sabrı Var?
Feride Zeynep Güder / Akademisyen
Dijitalleşme ile dünyanın her yerinden bilgi alma ve kişisel gelişimde ilerleme sağlama noktasında uzaktan eğitimin avantajlı ve dezavantajlı olduğu noktalar nelerdir?
Eğitimde dijital devrimle özdeşleşen uzaktan eğitim birçok tanıdık kavramın yeniden güncellenmesini gerektirdi. Öğrenciler bilişsel sabırsızlık sendromuna kapıldı. Hızlı okuma ve hızlı düşünme, zamanı doğru kullanma, yoğunlaşmak, çeldiricilere kapılmamak, dağınık bilgi parçacıklarını sentezlemek gerekiyor. Yalnız ama süper kahraman öğrenciler. Öğretmenler de tek bilgi kaynağı yerine verilere nasıl ulaşacağımızı anlatan, yol yordamı öğreten, bilgiyi özetleyen, masalcı teyze-amcaya, post-modern meddahlara dönüştü. Eğer öğrenci hazır lokmacı, ana kaynağı okumayan, zihinsel olarak tembel ve dikkatsizse tehlikeli. Günün sonunda temel eserleri okumamış, başkasının ona aktardığıyla yetinmiş olabilir. Uzun bir kitabı okumaya kimin sabrı var artık? Ya da ekran başında karanlıkta ilerleyen hızlı bir tren gibi çok mesafe kat eden bir öğrenciye kim aferin diyecek? Üstelik bir şeye çok hızlı ulaştığın zaman o bilginin sindirilmeme riski var.
Zihinsel çaba harcamadan, bedelini ödemediğin ve talep etmediğin değerli bir bilgi sana sunulunca kıymetsiz olabilir. Öğrenmenin ve öğretmenin en vazgeçilmez süreçleri bilgilerin sıralanması, verilme yöntemi ve değerlendirme gibi aşamalar tepetaklak oldu. Özetle, dijital bilginin nasıl verildiği, kim tarafından verildiği, o bilginin verilirken yöntem kısmı, karşı tarafa aktarılması, öğrencilerin algılama seviyesi, dijital okuryazarlık, motivasyon, bilişsel sabır düzgün bir dijital eğitim için önemli faktörlerdir. Bu parçaların hepsi bütün sonucu etkiler. Eğitim bir süreçtir ve bütün olduğunda başarı gelir. Günümüzde bilmediğimiz, görmediğimiz yeni duygular deneyimliyoruz ve bunlarla nasıl baş edebileceğimiz veya nasıl savunacağımızı hep birlikte öğreniyoruz.
İşsizlik Denkleminde Kuşak Çatışması
Prof. Dr. Yunus Kaya / Akademisyen
Hem kurum içi hem de genç hedef kitleye yönelik “Bilgi Okuryazarlığı, Medya Okuryazarlığı ve Dijital Okuryazarlık” eğitimlerinin verilmesi neden gereklidir?
Dijitalleşme Çağında Gençlik Araştırması, gençlerin dijitalleşme bağlamında sosyo-ekonomik profillerini, teknoloji kullanımlarını, iş ve kariyer planlarını, çalışma yaşamına bakışlarını, geleceğe hazırlanma stratejilerini, yaşam biçimlerini, alışkanlıklarını ve değerlerini İstanbul örneğinde incelemeyi amaçlamıştır.
Araştırma sonuçları dijital teknolojilerin gençlerin toplumsal etkileşimleri, gündelik alışkanlıkları ve yaşam biçimleri üzerinde belirleyici bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Erişim kalitesi ve kullandıkları araçların çeşitliliği açısından ciddi eşitsizlikler olsa da gençlerin tamamına yakını eğitim, iş ve sosyalleşme gibi amaçlarla düzenli ve yoğun bir biçimde internet kullanmaktadır.
Dijitalleşen ekonomi içinde ise gençlerin en çok kendi işini kurmak ve serbest (freelance) çalışmak istediğini görüyoruz. Yeni ekonominin karakteri olan girişimci ruh ve esnek çalışma biçimleri gençler tarafından benimsenmiş gözükmektedir. Genç işsizliğin sebebi olarak istihdam alanlarının darlığını ve düşük ücret politikalarını gören gençler, iş beğenmeme veya tembelliği ise sebep olarak görmemektedirler. Yetişkinlerin gençlere yaygın olarak yönelttikleri bu ithamın gençler arasında karşılığı yoktur. Yine yetişkinlerin ön yargılarının aksine gençler, bireysel gelişime ve kendi emek ve başarılarına dayanarak yaşam sürdürmeye öncelik vermektedirler. Ek olarak, fırsat eşitliği ve adalet gibi kavram ve değerlere yüksek vurgu yapan gençler, dindarlığı da dürüst olmak veya İşini layıkıyla yapmak gibi değerlerle ilişkilendirmektedir.
Furkan Özkul'ın Yazısı.