Dergimizin dosya konusunu görünce aklıma ilk olarak Beyaz Saray Kitapçılar Çarşısı ve Hasan Başpehlivan geldi.

Beyaz Saray evvela seküler kitapçıların hakim olduğu bir yer. Daha sonra Hasan Başpehlivan ve abisinin kurduğu Bahar Yayınları ile çarşının çehresi değişecektir.

Bahar Yayınları’ndan sonra dini yayın yapan birçok kitapçı burada dükkan açmış. Zamanla seküler kitapçıların hakimiyeti son bulmuş ve dini yayıncılığın merkezi olmuş.

Beyaz Saray’ın asıl yeri Beyazıt’ta olsa da bir müddet sonra bugünkü Yumni Çarşısı’na taşınmak zorunda kalmışlar.

Burası salt ticaret için kullanılan bir alan olmaktan ziyade okurların yazarlarla buluştuğu bir kültür ocağı haline gelmiş.

Necip Fazıl, Muhammed Hamidullah, Mahir İz, Mustafa Kutlu gibi isimler Beyaz Saray’a gidip geliyormuş.

Hasan Başpehlivan’ın Necip Fazıl ile birçok anısı var. Bazı kitaplarını Hasan Başpehlivan basmış. Onun dışında kitap satışlarını da yaptığı için Necip Fazıl ile birçok münasebeti olmuş.

Hasan Başpehlivan’ı vefatından önce ziyaret etme fırsatını bulmuştum. Okulumuzun kütüphanesi için kitapçıları gezip yardım istiyorduk. Dükkana girip meramımızı anlatınca bizimle çok ilgilendi. Kütüphane için birçok kitap hediye etti.

Kağıt Kokulu Yıllar kitabında hayatından ve dini yayıncılığın serüveninden bahsediyor. Beyan Yayınları’ndan çıkan bu kitap, nehir söyleşi tarzında.

Dini yayıncılığın serüvenini bu işi başlatan insan tarafından okuyabilmek gerçekten büyük şans. Ayrıca bu alanda tek olması hasebiyle altın değerinde bir eser.

Beyaz Saray’ın eski yerini görmesem de Yumni’nin müdavimlerindenim. Kitapta her ne kadar Yumni’nin eski tadı vermediği söylense bile ben Yumni’de vakit geçirmeyi çok seviyorum.

Kitapların arasında kaybolurken bir yandan kitapçılarla ve farklı okurlarla muhabbet etmek insanın farklı düşüncelere kapı aralamasına vesile oluyor. Ziyaret etmeyenler mutlaka yollarını düşürsünler.

Hasan Başpehlivan’a rahmetle...


Burak Cetik'ın Yazısı.