Emine Çetinkaya

İnsana verilen nimetlerin en büyüğü, hiç şüphesiz ömürdür. Ömrün en tatlı vakti de gençlik çağıdır. Çünkü insan gençliğinde yemyeşil, terütaze bir bahçe gibi verimlidir; mamur, tavanı yüksek, dört duvarı sapasağlam bir ev gibi sıhhatli ve kavidir. Kıymetli bir hocamın ifadesiyle “Her şey gençlikte olur, gençlik ise bir kere olur”. Bunun içindir ki, gençlik çağını deli dolu değil, dolu dolu geçirmek dünya ve ahiret saadetine vesiledir. 

Genç, Farsça kökenli bir kelime olup hazine manasınadır. Ne manidar ki, ömrün en dinç vaktine hazine anlamına gelen gençlik denilmiştir. Ehli dünya indinde hazine; belki altın, gümüş, mücevherdir. Fakat ehli irfan bilir ki, asıl hazine arif olan gençlerdir.
 
Asıl hazine o gençlerdir ki; dillerindeki selam, ellerindeki kalem ve hayatlarındaki inanç ile dünyaya nizam verirler. Her şart ve şekilde, her zaman ve zeminde davalarını hevalarından üstün tutarlar. Bir yerlere gelmek için değil, kendilerine gelmek ve hakikati bulmak için okurlar. Salim bir kafa ve selim bir kalbe sahip olmayı en büyük servet bilirler. Zamanın koşullarına göre değil, ahlak değerlerine göre hareket ederler. Kaplarına sığmazlar, çaplarını zorlarlar.
 
Asıl hazine o gençlerdir ki; onlar dünyanın değiştiremeyeceği, maddenin dönüştüremeyeceği kadar sıkı iradeli kimselerdir. Bir gönül fethini bin şehir fethine bin kere tercih edecek yürek fatihi erlerdir. Beşikten mezara kadar hakkın hakim olması için çalışmayı vazife gören gayret ordusunda sağlam neferlerdir. 
 
Asıl hazine, alemin bu dünyadan ibaret olmadığını bilen, engin ufuklu; dilinden doğruları düşürmediği gibi mümin kardeşinin izzet ve şerefini de yere düşürmeyen, asil ruhlu; gömleği arkadan yırtılsa da haya perdesi asla yırtılmayan, Yusuf yürekli gençlerdir. O gençler ki; kırık abideleri yükseltecek taşta, burçlara bayrak olacak kumaşta, insanlara doğruyu göstermek için telaşta, kalabalıklara yön verecek yaştalar…
 
Asıl hazine o gençler ki, güvercin gibidirler; nasıl bir güvercin azık bulduğunda arkadaşlarına haber veriyorsa, onlar da kendilerine hayat verecek doğru bilgiye herkesi davet ederler. Su gibidirler; dondukları zaman taşı çatlatırlar, buhar oldukları zaman treni yürütürler…
 
Sevgili genç, haydi kendine sual et! Bu hazineden bir cevher misin?


GENÇ'ın Yazısı.