Hasretle Beklenen Şehadet
Site Özel
1134 okunma
Yağmur Ünalan
Hz. Hubeyb b. Adiy (ra)’ın Hayatı 1. Bölüm
Hz. Hubeyb b. Adiy (ra) 597 yılında Medine`de doğmuştur. Annesi hakkında bir bilgi yoktur, babası ise Adiy b. Malik b. Amir`dir. Medine`nin en büyük iki kabilesinden biri olan Evs kabilesinin Amr b. Avfoğulları koluna mensuptur. Mina çadırlarında Efendimiz (sav) ile görüşüp iman eden altı delikanlının (Hz. Es`ad b. Zürare (ra) ve arkadaşlarının) vesilesiyle İslam`ın sedası Medine`de yankılanmaya başlamıştır. Bu çağrıyı duyan Hz. Hubeyb b. Adiy (ra) kayıtsız kalmamış ve daha o günlerde iman etmiştir.
Efendimiz (sav), Medine`ye hicret ettiğinde Hz. Hubeyb`de (ra) onu karşılayanlar arasında yerini almıştır. Mescidi Nebevi`nin inşasından sonra Efendimiz (sav), muâlât`ı (ensar-muhacir kardeşliği) gerçekleştirmiş, Hz. Hubeyb`in (ra) nasibine ise Hz. Sad b. Ebi Vakkas`ın (ra) kardeşi Umeyr b. Ebi Vakkas (ra) düşmüştür. Tarihler hicretin ikinci yılını gösterdiğinde ise Hz. Bilal`in (ra) sesi, Bedir Savaşı`na çağrı yapmak için Medine`nin sokaklarında yankılanmıştır.
O günlerde henüz 25-26 yaşlarında olan Hz. Hubeyb (ra), bu çağrıyı duyar duymaz meydana atılmıştır. Efendimiz (sav), ordusunun Büyütü`s-Sukya denilen mevkide toplanmasını emretmiştir. Bedir`e doğru ilerlerken Hz. Hubeyb (ra), muhacir kardeşi Hz. Umeyr (ra) ile yol boyunca şehadet hakkında konuşmuştur. Hz. Hubeyb (ra) o gün Bedir meydanında adeta destan yazmış, Mekke`nin tanınmış simalarından Haris b. Amr b. Nevfel`i öldürmüştür.
Büyük bir hasretle şehadeti isteyen Hz. Hubeyb`e (ra) o gün şehadet nasip olmamış ama muhacir kardeşi Hz. Umeyr (ra), Bedir Savaşı`nın on dört şehidinden biri olmuştur. Bedir meydanında kardeşini bırakmak Hz. Hubeyb`in (ra) şehadet aşkını daha da alevlendirmiştir. Bedir Savaşı`ndan sonra Hz. Hubeyb (ra) bir taraftan Suffa`daki eğitimine devam etmiş bir taraftan da Resulullah`ı (ra) adım adım takip etmiştir.
Hicretin üçüncü yılında Uhud Savaşı`na katılmış, yiğitler gibi çarpışmış ama o meydanda da şehadet yine nasip olmamıştır. Efendimiz (sav) Uhud Savaşı`ndan sonra Beni Lihyan kabilesinin bir saldırı hazırlığında olduğunu öğrenmiştir. Bunun üzerine küçük bir birlik yola çıkararak Beni Lihyan kabilesinin üzerine göndermiş, bu birlik kabile reisini öldürmüş, tehlike ortadan kaldırılmış ve Medine`ye geri dönülmüştür. Bu hadise Beni Lihyan kabilesinin içerisinde büyük bir intikam ateşi yakmıştır. Bu kabile hemen bir plan yapmış ve on kişilik bir heyetle Efendimiz`in (sav) huzuruna gelmiştir.
Yaptıkları plana göre Efendimiz`e (sav) Müslüman olduklarını söyleyip, kendilerine Kur`an`ı öğretecek, İslam`ı irşad edecek muallimler isteyeceklerdir. Sonra bu muallimleri Bedir`de en yakınlarını kaybetmiş, intikam aşkıyla yanıp tutuşan Mekkelilere satacak hem para kazanacak hem de kendilerince intikam almış olacaklardır.
Efendimiz (sav), İslam`ın nidası her yerde yankılansın istemiştir. Bu sebeple birçok bölgeye tebliğ için sahabe efendilerimizi göndermiştir. Beni Lihyan kabilesine de muallimler göndermek istemiş ama başlarına bir şey gelmesinden endişe etmiştir. Gelen heyet ise çok güçlü olduklarını, canları pahasına da olsa kendileri ile gelen elçileri her türlü tehlikeden koruyacaklarına dair söz vermiştir. Bunun üzerine Efendimiz (sav), suffa talebeleri içerisinden gönüllü olarak gitmek isteyen yedi muallimi, Beni Lihyan kabilesi ile göndermiştir.
Yola çıkan bu kafile, Mekke`ye 65-70 km uzaklıkta bulunan "RECİ SUYU" denilen mevkide konaklamış ve Beni Lihyan kabilesi planlarını gerçekleştirmek için fırsat kollamaya başlamıştır...
GENÇ'ın Yazısı.