Etmek Oldu Ekmek
Site Özel
1084 okunma
Muharrem Turgut
"Yabancıyız nihayet, ekmeğe etmek deriz." Süleyman Çobanoğlu
Ekmek, Eski Türkçe etmek’ten benzeşme ile oluşmuştur. Lugatte ilk anlamı; unun su ile yoğrulmasından elde edilen hamurun fırın, saç veya tandırda pişmesiyle yapılan insanın başlıca gıdası olan yiyecek.
Etmek, ekmek kelimesinin eski metinlerde geçen asıl şekli. Bu imla 20. yüzyılın başlarına kadar devam etmiştir; bu şekle günümüzde halk ağzında rastlanmaktadır.
Anlaşıldığı üzere yıllardır tükettiğimiz taama nasıl etmek demişiz ve niçin ekmeğe dönmüş. Bugün ekmek dediğimiz aş, etmekmiş. Ne garip değil mi? İşte kelimeler, milletlerin yaşanmışlıklarını da taşırlar; kelimelerin evrilmesi yahut değişmesi demek aslında milletin de değişmesi, o kelimelerle bir devrin tarihe gömülmesi demektir. Bizler kelimelerimize sahip çıkar da biraz merak edip kurcalarsak nice esrara ereriz kim bilir. Şimdi gelin bu etmek-ekmek ikilisine biraz da metinler üzerinden göz atalım.
Gitmiş nemeki mâide-i hân-ı vefanın
Âlemde hukûk-ı nemek ü nân unutulmuş
Nâbî
(Vefa sofrasının tadı tuzu gitmiş, kaybolmuş.
Âlemde tuz-ekmek hakkı denen şey de unutulmuş.)
Gıdâ-yı can gerek ehl-i dil olana şeksiz / Güzelsiz olmazuz oluruz etsiz etmeksiz (Necâtî Bey)
Arpadandı etmeği vü hem aşı (Süleyman Çelebi)
Elbette etmek fiil olarak birçok şekilde kullanılabilir fakat biz burada isim olarak ele aldık ve etmek-ekmek evrilmesini göz önünde bulundurduk.
Niyetim sadece nazara vermek, çer-çöpü kaldırmaya tozları arındırmaya çalışmaktır. Elbette nice derin etimolojik çalışmalar yapılabilir bu kelimeler üzerine ama umarım bu bir bidayettir nihayetini de siz okurlar ve ilgilisi getirecektir. En azından artık şairin mısrasını anlıyoruzdur değil mi?
Yine şairden bir alıntıyla yazımı sonlandırayım. Şiirle başladık elbette sonuna da bir şiir bırakalım. Yeni kelimelerde buluşmak üzere…
“Ama merak etmiyor musun; beş bin yıl omuzlarında dolaştırdığın kepenek sana ne söylüyor? Dilinin derinlerinde ne var? Neden her gün yediğin taama "ekmek" demişsin, neden "yel" ile "yıl" bu kadar akraba? Yatan aslandansa gezen tilki yeğdir, neden?”
Şivekar bir kuru ekmeğin peşi sıra buraya girdiğini
Bir daha aklına hiç getirmedi
Hangi garip kuşun rızkıydı ki o ekmek?
Kim bilir nereye gitti?
İsmet Özel
GENÇ'ın Yazısı.