Hayriye Halenur Şahin

Sirke Nedir, Nasıl Elde Edilir, Tarihte Ne Zamandan Beri Kullanılıyor?
 
Sirke; şeker içeren yaş ya da kuru meyvelerin çeşitli işlemler sonucu önce etil alkol sonra asetik asit fermantasyonuna tabi tutulması sonucu ortaya çıkan üründür.
 
Sirkenin kullanımı çok eski tarihlere dayanmakla birlikte birçok farklı alanda sirkeden faydalanıldığı görülmektedir. Roma Uygarlığı tarafından çoğunlukla tat verici, ilaç veya kozmetik ürünü olarak kullanılırken, Yunanlılar sirkeyi ilaç şeklinde kullanmayı tercih etmiştir. Sirke geçmişten günümüze Eski Mısır Uygarlığı, Bizans, İran ve Osmanlı gibi farklı toplulukların kültürlerinin de kesişim noktası olmuştur. 
 
Tıbbın kurucusu olarak bilinen ve M.Ö. 460-377 tarihleri arasında yaşamış olan Hipokrat, hastalıkların tedavisinde beslenmenin düzenlenmesinin muazzam bir öneme sahip olduğunu söylemiştir. Tedavilerde de gıda karışımları uygulandığı ve ilk önemli karışımın “bal, sirke ve karabiberden” oluştuğu bilinmektedir. Buna ek olarak kimi tarihi belgelerde sirkenin kolera hastalığının yayılmasını engellemede bir dezenfeksiyon aracı olarak tavsiye edildiği görülmektedir.1

Sirkenin Sağlık Üzerine Tesirleri ve Bu Konudaki Bilimsel Çalışmalar 
 
Günümüzde de sirkenin sağlık üzerine etkileri konusunda gerçekleştirilmiş birçok araştırma mevcuttur. Bu kapsamda sirkenin diyabet, insülin direnci, yağ metabolizması, ülseratif kolit, kolesterol, karaciğer ve fonksiyonları üzerine etkileri ve mikroorganizmaların öldürülmesi/büyümesinin önlenmesi üzerindeki etkileri gibi birçok başlık incelenmiştir. Elde edilen veriler sağlığın korunması, desteklenmesi açısından sirke kullanımının önemli bir yerinin olduğunu gösteriyor.
 
Küresel Sağlık Problemi “Obezite” İçin Sirke Tedaviyi Destekleyici Bir Ürün Olabilir Mi? 
 
Endüstrileşme ile hayli artış gösteren son zamanların en büyük sağlık problemleri olarak karşımıza obezite, diyabet ve insülin direnci çıkıyor. Peki, bunları tedavi etmede “sirke bir şifa kaynağı olabilir mi?” diye gözümüz çeviriyoruz ki, karşımıza çıkan veriler altı çizecek nitelikte. Türkiye’de 2016’da yapılan bir araştırmada “sirkenin kilo kaybına etkisi” incelenmiştir. Fazla kilolu olan 60 hasta, 30’ar kişiden oluşan iki gruba ayrılmıştır. Katılımcıların enerji gereksinmeleri hesaplanmış, obezite ve kilo fazlalığında uygulanması gereken zayıflama diyet programları planlanarak verilmiştir. Grubun birine zayıflama diyetine ek olarak kahvaltı öncesi ve akşam yatmadan önce 1 yemek kaşığı (10 ml) elma sirkesini 200 ml suyla birlikte tüketmelerinin yanında; sabah, öğle, akşam yemeğinden hemen önce 1 çay kaşığı (2,5 ml) elma sirkesini su olmaksızın düzenli tüketmeleri istenmiştir. Diğer gruptan sadece zayıflama diyetini uygulamaları istenmiştir. Bir aylık periyodun sonunda her iki gruptaki katılımcıların tekrar vücut analizleri yapılmıştır. Bir aylık çalışma sonunda zayıflama diyetine ek olarak elma sirkesi kullanan çalışma grubunda kilo kaybı ortalaması 4,02±1,51 kg iken, sadece zayıflama diyeti uygulayan kontrol grubunda kilo kaybı ortalaması 2,01±1,53 kg bulunmuştur.2 Buradan anlaşıldığı üzere obezite tedavisinde diyet tedavisine ek olarak sirke kullanımı, ulaşılacak olumlu sonucu neredeyse iki kat kadar daha arttırma potansiyeline sahiptir.
 
Sirke Ne Güzel Bir Katıktır!
 
Hz. Peygamber, “Sirke ne güzel bir katıktır. Allah`ım! Sirkeyi bereketlendir. Zira sirke benden önceki peygamberlerin de katığı idi. İçinde sirke bulunan ev, katık sıkıntısı çekmez.” buyurmuştur.3 Efendimiz hadislerle sirkeyi bu şekilde övmüş ve hadisi şerif şerhlerinde, “İçinde sirke bulunan ev fakirleşmez.” cümlesi dua manasında da yorumlanmıştır. Günümüzde de akademik çalışmalar kadim kitaplarımızdan okuduğumuz bilgilerin hikmetlerini anlamamıza vesile oluyor. Bir kere daha anlıyoruz ki, Hz. Peygamber asla nefsinden bir şey söylemedi. O’nun söylediğinde bizim için ancak fayda, rahmet ve afiyet vardır.
 
Evde Yapmak Mı, Hazır Almak Mı? 
 
Evde mükemmel bir sirke yapma süreci oldukça kolaydır. Bu konuda gözünüzün korkmamasını söylemek isterim. Tecrübeyle sabit ki, kullandığımız birçok ürün için en ideal tüketim şekli; emek verdiğimiz, içine ne koyduğumuzu bildiğimiz, muhtevasına zararlı katkı maddesi girmemiş, içine girenleri gözümüzün görüp gönlümüzün rahat ettiği usuldür. Yani emek vererek kendi yapabildiğimiz en iyisidir. 
 
Şifa olduğundan bahsettiğimiz sirke, raflarda plastik şişelerde çok ucuz fiyatlara satılan ve içerisinde aroma, zararlı katkı maddeleri, renklendirici ve sağlığa zararlı olan koruyucuları içeren sirke değil, gerçek meyvelerle yapılan doğal sirkedir. Bu konuda Gıda Mühendisi Hayreddin İşbilir şöyle diyor: “Yapay sirkelerde kullanılan aroma maddelerinin üretiminde hayvansal kaynaklı olabilen aminoasitler ve sağlığa zararlı monosodyum glutamat olabilir. Yapay renklendiricilerin çoğu alerjik ve kanserojenik etkilere sahiptir. Bu aroma ve renklendiricileri çözündürmek için de etil alkol kullanımı mevcut olabilmektedir. Ayrıca mikroorganizma üremesini engellemek maksadıyla da sodyum benzoat veya sodyum metabisülfit gibi yine kanserojenik etkiye sahip koruyucular içerebilmektedir.”4
 
Bu durumları göz önünde bulundurarak şifa vesilesi olacak bir sirke istiyorsak ya evde kendi yaptığımızı tercih etmeli ya da güvenilir bir helal sertifikalandırma kurumundan helal sertifikası almış bir ürünü istemeliyiz.
 
Okuduğumuz, duyduğumuz, gördüğümüz, tükettiğimiz her şeyin şifa vesilemiz olması niyetiyle…

Kaynakça
 
1. Gökırmaklı, Ç., Budak, H. N., Güzel-Seydim, Z. B. (2019). “Sirkenin Sağlık Üzerine Etkileri.” 
 
2. Uludağ, B. (2016). “Asetik Asidin Zayıflama Programında Olan Hastalarda Kilo Kaybına ve Depresyon Durumuna Etkisi.” 
 
3. İbn Mâce, Et’ime 33, no: 3318
 
4. https://hayreddinisbilir.wordpress.com/2016/06/30/sirkele 
 

 


GENÇ'ın Yazısı.