Aylin Teberoğlu

Peygamber Efendimiz, “Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yan yana bulunacağız. (Müslim, Birr 149. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 13)” buyurdu ve parmaklarını bitiştirdi. Ah güzel Peygamberim, bu mübarek sözlerinle ferahladı yüreğimiz. Gönüllerimize doğan bu latif inciler cahiliyenin karanlığını aydınlatan bir huzme olmuş. Utanç kaynağı olarak görülen kız çocukları bu sözlerle başlara taç olmuş. 

Nazlıydı kız çocukları, narinlik fıtratlarında vardı. İslam fıtratında doğan her çocuk gibi asil ve özel bir kişilikte doğarlar, doğduğu evde şekillenir ve işlenirlerdi. Efendimiz’in benzettiği gibi gelincik çiçeğiydi kız çocukları, yaprakları çok narin ve kırılgandı. Ehil olmayan ellerde çok hırpalanır, yıpranır hatta can verirlerdi. Peygamberimiz bu bilinçle herkese örnek oldu. Örnekliğiyle bizlere anne baba olmanın ince ayrıntılarını gösterdi. Verdiği mücadele bizleri hep ileriye taşımak ve bir üst bilince çıkarmak içindi. 
 
Efendimiz her haliyle örnek olduğu gibi çocuk yetiştirme konusunda da dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu nedenle bizler de Efendimiz’i çok iyi tanımalı ve yürüdüğü o kutlu yolda ayak izlerini takip ederek yol almalıyız. Allah’ın rızasına uygun yaşama gayretinde olmalıyız. Mal verdiyse onun yolunda harcamalıyız. Evlât verdiyse o nimetin kıymetini bilmeli, şükretmeli ve ona asıl sahibini tanıtmalıyız. 

 


GENÇ'ın Yazısı.