Enes Saban
Bir bahara daha ulaştık. Kıştan kalma soğukların üzerine ılık bir güneş doğuyor artık. Kuşlar baharın gelişinden sevinçli seslerini olabildiğince güçlü çıkarıyorlar. Ağaçlar tomurcuklarını çıkarmışlar, açmaya hazırlanıyorlar. Tabiat olabildiğince yeşil ve gökyüzü olabildiğince mavi. Ve işte baharın yüzümüze vurduğunda binbir duyguyu getiren rüzgârı. Evet bahara kavuştuk, ölü canların yeniden hayat bulduğu bahara...
Tabiatın bir baharı vardır, peki ya müminin baharı var mıdır? İşte o bahar, mübarek Ramazan ayıdır. Her mümine ayrı bir bahar getirir. Buz tutmuş günlerin ve gecelerin üzerine güneş gibi doğar. Yürekleri yeniden yeşertmek, gönülleri çiçek açtırmak için gelir. Kuşların sevincini içimize doldurur, kalbimizi bir kuş gibi yapar. Paslanmış, pörsümüş ruhumuza yeni nefes olur. O geldi mi gök kubbenin altında tek bir canlı yoktur ki, sevinmesin. Hiçbir yürek yoktur ki, sürur bulmasın. Çocuk yüreklerimizde beklediğimiz sevincimizdir Ramazan.
Bahar, Ramazan`ın güzelliğine güzellik katıyor. Ilık güneş altında kuşlar öterken, gözlerimiz usul usul gökyüzünü sezerken bir ezan sesi yükseliyor minarelerden. Bahar rüzgarıyla beraber tâ içimize, yüreğimizin en derinlerine ulaşıyor ezan. Ramazan`da ezanlar bile ayrı bir sevinç içinde. Ezanlar sanki müminlere gülümseyip Ramazan geldi müjdesini veriyor.
Ramazan, çağın gürültüsünden bir kalp sessizliğine götür bizi. Bahar rüzgârları gibi dalga dalga es kalbimize. Es ve yumuşat. Gecelerimize bir anlam, bir mânâ yükle. Rengi soluk hilali izzetinle yeniden parlat. Boynu bükük şafakları yeniden ayağa kaldır. Gaflet uykusunda olanları uyandır ve kıyama kaldır yeniden. Yeniden, yeniden ve hep yeniden... Ey Ramazan eskiyi kaldır yeniden!
GENÇ'ın Yazısı.