Yağmur Ünalan

Hz. Said b. Zeyd`in Hayatı 4. Bölüm 

Bedir Gazvesi’ndeki mağlubiyeti kabullenemeyen müşrikler aradan 1 yıl geçtikten sonra büyük bir ordu hazırlayarak Uhud mevkiine doğru ayola çıkmışlardır. Amcası Hz. Abbas`ın (ra) mektubu ile bu durumdan haberdar olan Efendimiz (sav) ashabıyla istişare etmiş sonrasında ise Uhud mevkiine gitmeye karar vermiştir. Uhud Gazvesi`nin her anında Hz. Said b. Zeyd (ra) Efendimiz`i (sav) memnun etmiş, Uhud`dan sonraki her savaş ve seriyyede de yine Efendimiz`in (sav) yanında yer almış ve kendisinden razı etmiştir. Efendimiz`in (sav) vefatından sonra Hz. Ebu Bekir`e (ra) ilk biat edenlerden biri olmuş ve cepheden cepheye koşturarak kendisine yakışan bir duruş sergilemiştir. 
 
Yermük Savaşı, Hz. Said b. Zeyd`in (ra) ön plana çıktığı savaşlardan biridir. Savaşın kızıştığı, tarafların çok yıprandığı bir anda ortaya atılarak şöyle haykırmıştır:
 
"Ey İslam`ın askerleri! Cesaret ve kahramanlık sahibine dünyada şeref, ahirette de rahmet bahşeder. Haydi hep beraber bu ikisini kazanmaya çalışalım!"
 
Hz. Said b. Zeyd (ra) bir yandan bunları haykırırken bir yandan da yiğitçe savaşıyordu. Tam o esnada gözüne büyük bir darbe alarak bir gözünü kaybetmiş, o günden sonra da tek gözü kör anlamına gelen "Ebu-l-Aver" olarak anılmıştır. Yermük Savaşı`ndan sonra Hz. Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra), Hz. Said b. Zeyd`i (ra) Şam Valiliği’ne atamış ama o bu durumdan pek memnun olmamıştır.
 
Hz. Ebu Ubeyde b. Cerrah`a (ra): "Siz, Allah yolunda kılıç sallarken ben burada mı oturacağım? Lütfen beni azlet, İslam orduları arasında sıradan bir asker olayım. Bu benim için vali olmaktan daha hayırlıdır." demiş, Hz. Ebu Ubeyde (ra) ise bu samimi talep karşısında duygulanarak onu görevden azletmiş yerine ise Hz. Yezid b. Ebu Süfyan`ı (ra) atamıştır.
 
O günlerde halife olan Hz. Ömer (ra), Hz. Ebu Ubeyde b. Cerrah`a (ra) mektup yazarak şöyle bir talepte bulunur:
 
"Bana öyle bir mektup yaz ki sanki oradaymışım gibi tüm detaylardan haberdar olayım."
 
Bunun üzerine Hz. Ebu Ubeyde (ra) şöyle bir mektup yazmıştır:
 
"... Hz. Said b. Zeyd (ra) ile Hz. Muaz b. Cebel`e (ra) gelince; "Onların dünyalıkları; mal ve makamları arttıkça zahitlikleri de artmakta, dünya avuçlarının arasına bırakıldıkça gözlerini ahirete daha çok dikmektedirler."
 
Bu mektup Hz. Ömer`e (ra) ulaşınca çok mutlu olmuş ve onlara hayır dualarında bulunmuştur.
 
10 yıllık Hz. Ömer (ra) döneminin sonlarına doğru Hz. Said b. Zeyd (ra) Medine`ye dönmüş ve Hz. Ömer (ra), Mescid-i Nebevi`de mecusi köle Firuz tarafından sabah namazı vaktinde şehit edilirken orada bulunmuştur. Hz. Ömer`in (ra) defnedilmesiyle bizzat ilgilenmiş ve kabre kendisi indirmiştir. Kaynaklarımızda o tablo şöyle aktarılmaktadır:
 
"Hz. Said b. Zeyd (ra), Hz. Ömer`in (ra), Efendimiz (sav) ve Hz. Ebu Bekir`in (ra) yanında kazılan mezarına girdi önce elleriyle her yeri temizledi ardından naaşını kabre indirdi. Bunu yaparken öyle çok ağlıyordu ki görenler onu teskin etmeye çalışıyor bir yandan da:
 
"Ey Said! Sen Allah`ın emrini bilmiyor musun ki kendine bu kadar sıkıntı veriyorsun?" diyorlar Hz. Said b. Zeyd (ra) ise onlara şöyle cevap veriyordu:
 
"Vallahi, ben Ömer`e (ra) değil İslam`a ağlıyorum. Ömer`in şehadeti İslam ümmetinde açılan büyük bir gediktir. Korkarım ki bu gedik kıyamet gününe kadar kapanmayacaktır."” 
 
Hz. Said b. Zeyd`in Hayatı 1. Bölüm 

Hz. Said b. Zeyd`in Hayatı 2. Bölüm 

Hz. Said b. Zeyd`in Hayatı 3. Bölüm 


GENÇ'ın Yazısı.