Allah Emanetini Geri Aldı
Site Özel
1622 okunma
Yağmur Ünalan
Hz. Zeyd b. Sehl`in Hayatı 3. Bölüm
Ebu Talha (ra) ile Ümmü Süleym`in (ra) evliliklerinin üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra Allah Teâlâ, onlara Ebu Umeyr isimli bir çocuk nasip etmiştir. Efendimiz (sav), bu aileyi çok sevdiği için onları sık sık ziyaret ederdi. Ebu Umeyr, 4-5 yaşlarına gelince kendisine bir kuş edinir, kuşunun adını Nuğayr koyar. Efendimiz (sav), ne zaman onu ziyarete gitse hemen kuşunu sorarak gönlünü fetheder, Ebu Umeyr`in cevapları karşısında tebessüm ederek onunla vakit geçirirdi. Kısa bir süre sonra Ebu Umeyr`in kuşu ölecek ve bu duruma çok üzülecekti. Efendimiz (sav) ise onca işi gücü arasında kuşu için taziyede bulunacak, onu mutlu etmek için her şeyi yapacaktır.
Bir gün Ebu Umeyr şiddetli bir hastalığa yakalanır ve babası Hz.Ebu Talha (ra), bir iş için seferde iken vefat eder. Ebu Talha (ra), seferden dönüşünde çocuğunun durumunu sorar. Ümmü Süleym (ra) validemiz ise “O eski haline göre şimdi rahatladı.” cevabını verir. Bu cevabı alınca dünyalar onun olur. Ümmü Süleym (ra) yol yorgunu olan eşinin rahatlaması için elinden geleni yapar. Sabah olduğunda ise, kocası Ebu Talha’ya (ra), şöyle bir soru sorar:
“Sana biri emanet bir şey verse, istediği zaman emanetini ona geri vermek zoruna gider mi?”
“Hayır” deyince, “Senin oğlun da Allah’ın bir emaneti idi. Allah emanetini geri aldı.” der.
Bu cevap karşısında Ebu Talha (ra) gözyaşlarına boğulur ve karısına biraz sitem eder: “Ey Ümmü Süleym! Neden geceden beri bana bunu söylemedin bu yaptığın oldu mu?"
Ebu Talha (ra) yaşlı gözlerle, sabah namazından sonra Efendimiz`in (sav) huzuruna çıkar. Biraz da Ümmü Süleym`den (ra) şikayetçi bir tarzda başından geçenleri anlatır. Efendimiz (sav), çok sevdiği Ebu Umeyr`in vefatına çok üzülür. Hem Ebu Talha`yı (ra) teskin eder hem Ümmü Süleym`in (ra) metanetine ve kocasına itaatine hayran kalır. Ardından da şöyle bir dua eder: "Allah ikinizin bu gecesini mübarek kılsın ve bereketlendirsin." Daha sonra ise Ebu Umeyr`in cenaze namazını kıldırarak Baki kabristanlığına defneder.
O dönem Medine`nin kıtlık günleridir. Farklı bir şehirden, Efendimiz`i (sav) bir heyet ziyarete gelmiştir. Efendimiz (sav), Mescidi Nebevi`de; "Bu misafirimizi, Allah rızası için ağırlayacak biri var mı?" diye sorar. Hz. Ebu Talha (ra): "Ben ya Resulallah!" diyerek öne atılır ve hemen misafiri alarak evine götürür. Karısı Hz. Ümmü Süleym`e (ra) der ki: "Bu kişi Resulullah`ın bize emanetidir. Biz de misafir olarak kalacaktır. Ona ikram edecek bir şeyimiz var mı?" Karısı şöyle cevap verir; "Sadece evde çocuklarımızın yiyeceği kadar yemek var. Başka da hiçbir şeyimiz yok." Hz. Ebu Talha (ra) ise; "Tamam, o zaman çocukları erkenden yemek vermeden uyut. Misafirimiz gelince lambayı söndürürüz. O yer biz de yer gibi yaparız. Böylece misafirimizin karnı doymuş olur."
O gecenin sabahında Hz.Ebu Talha (ra) misafirini de alarak sabah namazı için Mescidi Nebevi`ye gider. Bakar ki Efendimiz (sav) mübarek dişleri görünürcesine gülümsüyor ve şöyle diyor: "Ya Ebu Talha! Yine ne yaptın ki Rabbin bu kadar hoşnut oldu?" Ardından Haşr Suresi`nin 9. ayetini okudu:
"Kendileri zaruret içerisinde olsalar bile, kardeşlerini kendi nefislerini tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir."
GENÇ'ın Yazısı.