@suleymanragip
Son senelerde, özellikle sosyal medya vasıtasıyla, önümüze daha çok “enneagram uzmanları, kuantum yön göstericiler, astroloji meraklıları, spiritüel rol modeller, çılgın yaşam koçları, enerjik hayat rehberleri vs.” çıkar oldu. Kimi “psikolog” olduğunu iddia ediyor, kimi bilmem nerelerde aldığı eğitimleri öne sürüyor. Güzel ve havalı bir koltuk bulan, önce güzelce kuruluyor koltuğuna, geçiyor kameranın karşısına, ardından da muhataplarına yani kitlelere “akıl, fikir” vermeye başlıyor. Etkili ve süslü sözleri seviyorlar, yeri geliyor insanların yaralarına mucizevi kremler vaat ediyorlar. Kâh “kendi hayatının kaptanı ol, hayır demeyi öğren, kimseye fazla anlam yükleme” diyorlar, kâh “hayatındaki tüm toksik ilişkilerden kurtul, sana iyi gelmeyen herkesi terk et, olumsuzluk saçan bütün insanlardan acilen uzaklaş” telkinlerinde bulunuyorlar.
Doğrusu, insanlar kimi dinleyecek, nasıl doğru yolu bulacak, kime kulak verecek, ortalık epey karışmış durumda. Çünkü dertli insan çok, herkesin bir yeri kanıyor, ister istemez karşımıza kurtarıcı gibi çıkan insanlara önce “acaba” diyerek bir bakıyoruz, tarzı ve tavrı hoşumuza giderse “hımm, iyi geldi, daha sıkı takip edeyim” düşüncesine kapılıyoruz.
İşte muhtemelen, tatlı tatlı tuzağa düştüğümüz nokta tam da burası oluyor. Çünkü bize “akıl fikir” veren, “yol gösteren”, hayatımızın en önemli konularına dair “telkinlerde bulunan” bu insanlar, gerçekten de yetkin isimler mi? Bilgi birikimleri nedir? Tecrübeleri hangi alanlarda yoğunlaşıyor ve uzmanlıkları neye dayanıyor? Sözleri güzel lakin özlerinde aynı samimiyet var mı? Liyakatleri ne durumda? Size gösterdikleri hedefin sizinle uzaktan yakından ilgisi ya yoksa?
Evet, bugünün dünyasında yaralıyım diyene “şifa bende” diyecek binlerce insan var. Her şeyin biraz daha tatsız olduğu bu hengamede, derdim var diye sızlandığınızda, “dermanın bende” teklifi sunacak sayısız sima belirir önünüzde. İnsan denilen muammayı kerameti kendinden menkul kişilik testleriyle çözdüğünü söyleyenler bir yanda, kendi yaralarını sarmaktan aciz kurtarıcı görünümlü sahtekarlar diğer yanda. Anlayacağınız öyle hassas ki bu konu, “aman” demeden yaklaşırsanız birine, aldanma ihtimaliniz yüksek.
Biz bu sayımızda, özellikle genç dostlarımıza bir “aman” telkini yapmak istedik. Aman dikkat edelim dostlar, kuş sesi çıkaran avcılar var, uyanık olalım. Aman dikkat edelim arkadaşlar, merhem diye sunulan birçok tavsiye yaralarımızı daha çok kanatmaktan öteye gitmeyebilir, ince eleyip sık dokuyalım. Aman dikkat edelim hanımefendiler, fala burca dalalım derken Allah’ın bizlere en büyük ikramı olan irademizi felce uğratıp dosta düşmana rezil olmayalım. Aman dikkat edelim beyefendiler, kimliğimizin ve kişiliğimizin tarifini bir çırpıda verenlerden uzak durup bizi usul usul pişirenlere, olgunlaştıranlara yakınlaşalım.
Hayatlarımız ehil olmayan ellere bırakılmayacak kadar değerli. Bir kez geldik bu dünyaya, doğru, lakin sonsuz bir hayata yolcuyuz, ne aradığımızı, kimlerin peşine düştüğümüzü, hangi sözlere kulak kabarttığımızı sık sık kontrol etmek zorundayız. Aksi halde, elde pişmanlık kalır, birileri bizi bizden alır. Aman, aman, aman...
HEDİYE KİTABIMIZDAN HABERİNİZ VAR MI?
Her sene yeni kampanya döneminde sadra şifa olacak, akla ufuk verecek, kalbi tatmin edecek bir eseri okuyucularımıza abone etmeyi çok seviyoruz. 17. yılımızda, GENÇ Dergisi’ne abone olanlara çok güzel bir hediyemiz var. Prof. Dr. Soner Duman Hocamızın berrak üslubuyla hazırladığı “Allahım Sorularım Bitmedi” isimli kitap, dileriz taze bir heyecana vesile olur.
Hatırlarsanız, yine Soner Duman Hocamıza ait olan “Allahım Sorularım Var” isimli kitabı iki sene önce hediye etmiştik. Şimdi de o kitabın devamı niteliğinde “Allahım Sorularım Bitmedi” ile karşınızdayız. İnanıyoruz ki çok beğenilecek ve istifade edilecek.
Haydi, yeni bir seferberliğe başlayalım hep birlikte, GENÇ’i on bin gençle buluşturalım, hediye kitabımız en az on bin gencin kütüphanesini süslesin. El ele verirsek, niyet edip gayreti kuşanırsak başarabiliriz, var mısınız?
Aralık ayında görüşmek üzere.
Muhabbetle.
Süleyman Ragıp Yazıcılar
Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.