Üzerimizde bir vakit namazı borcu var. O da içinde bulunduğumuz vakit. Onu kıldık mı, diğer vaktin ezanı okunana kadar en önemli vazifemizi yerine getirmiş oluyoruz. Bir vakitlik ömrün borcunu ödemiş oluyoruz yani. Takip eden vakit girinceye kadar bir namaz vakti ömrümüz var artık. Hesabını en azından namaz açısından, dolayısıyla da birçok şey açısından kolay verebileceğimiz bir zaman dilimi… 

• • •

Rasulullah Efendimiz önemli sözlerini üç defa tekrarlarmış. Şu söz üç defa tekrarlanacak bir sözdür: “Biz dünyaya namaz kılmak için geldik. Biz dünyaya namaz kılmak için geldik. Biz dünyaya namaz kılmak için geldik.” O yüzden işlerimizin arasında namazlarımızı kılmayacağız, namazlarımızın arasında işlerimizi yapacağız. Namaz hayatımızın merkezi olacak.

                        • • •

Namaz bizim markamızdır. Farkımız namazdır. Namazsızın, İslam dairesi dışındakinden farkı yoktur. Ashab-ı Kiram namaz hariç hiçbir amelin terkini küfür görmezlerdi.

                         • • •

Müminun Suresi’nde kurtuluşa eren müminlerin vasıfları anlatılır ya… İlk vasıf onların namazlarında huşu içinde olmalarıdır. Huşu, namazı geometriden çıkarıp ruha büründürme işidir. Huşu, Rab karşısında nasıl durulması gerekiyorsa öyle durmanın adıdır. Namazda huşu kıvamını yakalayanlar namazları kendilerini kötülükten ve günahtan koruyan bahtiyarlardır.

                           • • •

“Onlar ki namazlarında devamlıdırlar” ayetini bazı müfessirler “namaz dışında da namazdaki hallerini muhafaza ederler” şeklinde anlamışlar. Hayatı namaz kılmaya çalışmak, namaz kılmanın hayatiyetini devam ettirmek demektir.

                            • • •

İnsan kelimesinin iki kökü olduğu söylenir. Biri nisyan yani unutmak, diğeri üns, yani hatırlamak, yakınlık kurmak.

İnsanız. Nisyanla malulüz. Unuturuz. Günde beş defa huzura çıkmazsak iflah olmayız.

İnsanız. Ünsiyet ehliyiz. Hatırlar, ülfet eder, hemen kaynaşırız. Günde beş defa huzura çıkmamız lazım, ayrı kalamayız.

                             • • •

Sabah namaza kalkamadın mı? Ya da bir vakti geçirdin mi? Şöyle düşün: Ne yaptım da Rabbim beni huzuruna çağırmadı? Neden ben huzura davet edilenlerden olamadım? Bu kadar kuluna nasip edilen bir şey benden niye esirgendi? Çünkü sen namazını önemsemedin. Onu hayatının önceliği yapmadın. O Rabbinle bir mülakattı, fark edemedin. Önem verdiğin kadar önemsendin ancak. Çünkü Hak katındaki kıymetin, senin katında Hak’ka verdiğin kıymet kadardır.

                              • • •

Namazın kazası var diye sakın avutma kendini! Rasulullah’ın hayatında kaçırdığı tek sabah namazına duyduğu pişmanlığı ya da Hendek’te dört vakit namazını kılmaktan alıkoyan müşriklere yaptığı bedduaları hatırla! Namazını kılamadığın her vakit ömründen çalınmıştır. Hırsızlardan olma çünkü bu hırsızlığın bedeli ötede çok ağır ödenecek.


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.