Allah sadece İslam Dünyasının Rabbi değil! Ve ‘İslam Dünyası’ tabiri modern bir tabirdir. Dünyaya Fransız ihtilali sonrası hediye edilen ulusal devletleşmenin meyvesidir ‘İslam Dünyası’ tabiri.

Ben öyle her sesin peşine takılıp gidemem güzel kardeşim!

Benim için hayat çok anlamlı.

Özgürlük senin yaptığınsa al senin olsun özgürlük!

Her kafama eseni yapmaya kalkışacak kadar düşüncesiz değilim.

Eleştiri süzgeci diye bir süzgecim vardır benim. Onsuz yaşayamam.

Birilerinin yaptığını hemencecik yapmak için yanıp tutuşmam ben öyle!

Herkesler umurumda olmaz!

Müzik dinlerken seçerim!

Kitap okurken seçerim!

Muhatap olacağım kişiyi seçerim!

Kimi dinleyeceğim, kimi kendime model alacağım, bunları elden geldiğince ben belirlemeye çalışırım.

Hani sen açıp dinliyorsun ya bir kısım şarkılar. Seyrediyorsun ya bir kısım klipler. Defterine, klasörüne dolabına yapıştırıyorsun ya bir kısım dünyanın tanıdığı önemli isimlerin fotoğraflarını. Facebook sayfanda paylaşıyorsun ya onların fotoğraflarını, şarkılarını; ben yapamam böyle şeyler! Yapmam!

İslam Dünyasına karşıyım!

İngiliz veya Fransız düşmanı değilim. İngilizce ile bir alıp veremediğim yok. Ufkum misak-ı milli ile sınırlı değil elhamdülillah! Zannedildiği gibi İslam Dünyasından yana biri de değilim!

İslam Dünyasına karşıyım!

Dünyanın bir emanet olduğunun bilincindeyim!

Ve bu Dünya biz ne kadar layık olamasak da bizim! İnsana emanet edildi bu Dünya! Dünyanın sadece bir kısmı değil, tamamı!

Allah sadece İslam Dünyasının Rabbi değil! Ve ‘İslam Dünyası’ tabiri modern bir tabirdir. Dünyaya Fransız ihtilali sonrası hediye edilen ulusal devletleşmenin meyvesidir ‘İslam Dünyası’ tabiri.

Elbette sahip olmaya gelmedik Dünyaya! Malında gözümüz yoktur onun!

Sadece şunun derdindeyiz, emanetin bilincinde insanlar Dünyayı idare etsin. Zulüm işlemesinler! Adalet ile görsünler işlerini.

Bunun adı siyasal İslamcılıksa ko gitsin, siyasal İslamcı desinler bize!

Bunun adı Radikalizm ise Radikalim kardeşim! Köküne kadar!

Dincilikse Dinciyim!

Yobazlıksa yobazım Elhamdülillah!

Adalet için dar kafalı da olurum!

Dar kafalılıksa adaletin tüm dünyayı kaplamasını isteyecek kadar dar kafalıyım!

Adalet fikrinden kendimi alamıyorum, n’apayım!

Masalsa bu masala aldanmışım ben!

Sonuçta onurlu bir insandan, sorumluluk sahibi bir insanlıktan yanayım!

Tüketim kölesi, zevkine tapan bir şehvet hayvanından yana kullanmıyorum ben oyumu!

Gelsin bundan dolayı gelecekse başıma tüm belalar!

Modern hikayeler size cazip geliyordur belki ama bana hiç cazip gelmiyor!

Tav olmaya hiç niyetim yok sahte tanrılara! Sahte mutluluklara!

Derdim çoktur inilerim / Seçkin müzik dinlerim!

Müzik tercihlerimize sözü getirmek istiyorum. Ama derdimin, kaygımın büyüklüğünden Dünyaya, evrene, kainata kadar uzadı konu.

Kainat çapında sorumlulukları olan bir insanım!

Yaptıklarımdan dolayı Rabbimin karşısına yüzüm kapkara çıkmak istemiyorum.

Dilimin, kulağımın, gözümün, burnumun, elimin, ayağımın, beynimin yaptıklarının hesap vereceğini biliyorum!

Bu hesabı elim değil ben vereceğim!

Elim üstelik bir de benden şikayetçi olacak benden!

Bu hesabı gözüm değil, ben vereceğim! Üstelik gözüm bir de benden şikayetçi olacak!

Ben yani iradem, kendim! Emanetleri koruyamayan ben!

İşte bu yüzden,  her eylemimde dikkatli olmalıyım!

‘Amaan sen de!’ diyemem!

Sözü müziğe getirmek istiyorum, o rahatlıkla dinlediğin şarkılara.

Ama işte bir şarkı sadece bir şarkı değildir.

Her güzele kanacak mıyız?

Biliyorum, bir çoğunuz şarkıların sözlerine bakıyor bile değil.

Melodisi hoşuma gidiyor, o yüzden dinliyorum diyemezsiniz!

Sözleri  anlamlı değil ki zaten diyerek işin içinden çıkamazsınız. Ben melodisine bakarıım sadece diyemezsiniz! Her güzelin peşine takılacak mısın? Her güzele bakıp kalacak, böyle böyle ebedi güzelliği kaçıracak mısın? Bu kadar kolay mı aldatmak seni?!

O melodinin bile tek başına bir dönüştürücülüğünün olduğunu, hatta kimi melodilere dinci, şeriatçı, tasavvufi sözler giydirseniz bile o melodinin gaflet uykularının kapılarını açabildiğini senden neden, nasıl saklayayım?!

Türkiye’de din ile irtibatını bıçak gibi kesmeyenler, kesmek istemeyenler elbette müzik de dinlediler, dinliyorlar! Din ile irtibatımızın arasına yüz elli yıldır belirgin bir şekilde girmeye çalışanlar var. Ve bu kopukluğu gidermeye çalışanlar var ama doğru yöntemlerle ama yanlış yöntemlerle!

Yanlış yöntemlerle dahi olsa bu kopukluğu düzeltme çabasındakiler başımın üstündedir. Hiç olmazsa bir şeylerin farkında ve bir şeyler yapmaya çalışıyorlar!

Razı değiller bizi tanımayan tarihe!

Kaliteye tapan kalitesizliğe köle olmayacağım!

Türkiye dindarlarının sadece bu açıdan bile çok kıymetli olduğunun farkında değil bir çok kardeşimiz! 70’li 80’li yılların dindarları hayat tarzlarına daha çok dikkat edermiş. Bir ihtiyacını güvendiği bir Müslümandan karşılamak çok önemliymiş o zamanlar!

Kalite dedikleri bir şeye tapmazlarmış onlar!

Kalite dedikleri de ne ise, sanatsal, ahlaki bir kalite olsa bari. Tüketim kültürünün kalite anlayışı tek rehberimiz artık!

Tek öğretmenimiz kalite!

Hayatta en hakiki mürşit kalite!

Vahşi kapitalizmin tutsağı haline dönüştürme aracı olan kalite yolunu aydınlatıyor, rehberlik ediyor benim Müslüman kardeşlerime!

Tabii adı kalite sadece! Bu devirde hangi şey göründüğü gibi ki artık??!

Görüyorsun kardeşim, müzikle ilgili bir şeyler söyleme derdindeyim mesele gidip gidip nerelere dayanıyor!

İddia ediyorum, on tane nitelikli Müslüman müzik yapan adam sayamaz çoğumuz!

Ve hatta bu sayamayanların çoğu sonra da çıkıp şöyle der; işte bakk görüyorsunuz, Müslümanların nitelikli müzik yapabileni yok!

Sonra  beğendiğin, müzikte kaliteli bulduğun yerli gavurlardan ve yabancı gavurlardan yirmişer tane sayar mısın desek, hepimiz çatır çatır bir ton isim sayarız!

(Üstelik şuna dikkatinizi çekmek isterim: Aynı soruyu beğendiğin beğenmediğin ismini duyduğunuz müslüman müzisyenleri sayınız şekline dönüştürsek yine pek isim alamayız. Ama beğendiğimiz beğenmediğimiz yüzlerce şarkıcı ile doludur zihnimiz! Bedenleri ile birlikte!)

Şimdi diyeceksiniz ki milletin günahına engel olabileceğini mi zannediyorsun. Hayır, onunla niye, nasıl baş edebileyim ben! Ben bunları kardeşlerime yazdım sadece! Beni, kaygılarımı anlayabileceklere…


Asım Gültekin'ın Yazısı.