Kalbinizin Üstünde Kur`an Çalsın!
Büşra Sarı
Amak-ı Hayal kitabında Raci`nin dediği gibi: “Rabbim seni seninle bilmek isterim, seni senin bildirdiğin gibi bilmek isterim.” Çalışmamızın amacı budur.
Kubilay Aktaş Kimdir?
Kubilay Aktaş, 1975 yılında Mersin’de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Mersin’de, yükseköğrenimini Erzurum’da tamamladı.Çeşitli vakıf, kuruluş ve kişilerden ‘Ruhsal Yetileri Geliştirme Teknikleri’ adı altında çok sayıda eğitim aldı. Bu eğitimleri ehl-i tasavvuf ve ehl-i hakikat kişilerle yaptığı istişareler sonucu ehl-i sünnet inancına uygun bir hale getirdi. Deneyimlerini aktardığı on beş yıllık radyoculuk serüveninin ilk durağı olan Dadaş Radyo’yu sırasıyla, Moral Fm, Marmara Fm ve Bizim Radyo izledi. Marmara Fm’deki programlarına halen devam etmektedir.
ilinçaltı işgal edilmiş bir insanlıktan bahsediyorsunuz. Bu nasıl oluyor?
Bilinçaltı tıpkı bir tarla gibidir. Bunu keşfeden bazı menfi güçler maalesef toplumlar üzerinde farklı düzlemlerde sinsice etkiler oluşturmakta. Aynen genetiği ile oynanmış gıdaların bizim genetiğimizi etkilediği gibi dinlediğiniz müziğin, seyrettiğiniz filmin altında sizin duyamadığınız ses düzeyi ve dalga boyu ile yerleştirilmiş şeytanı öven, cinsellik ve şiddet içerikli negatif telkinler olabilir. Hipnotik reklamlar ve 25. kare tekniklerini merak eden araştırabilir. Gizli telkinler bugün savunma sanayisinde dahi kısmen kullanılmakta. Etkileşim ilkesine dayanıyor ama bu çok sinsice. Yemeğinizin tadını bozmadan içine zehir konulduğunu anlatmaya çalışıyorum. Tercihlerinizi siz mi yapıyorsunuz yoksa onu seçmeye maruz mu bırakılıyorsunuz? Bunun üstünde biraz tefekkür edin. Bugün Rusya’da filmler hipnotik gizli telkinleri tespit eden detektörlerden geçirilip öyle izletiliyor. Bir AKP milletvekili bu konuda yasa taslağı hazırladı. Çünkü insan bilinçaltına gizli yerleştirilen bu menfi telkinlerden etkilenip özgür tercih kullanmakta zorlanıyor. Hatta kullanamıyor. Gaz zehirlenmesi gibi tadı kokusu yok ama etkisi var.
Evrensel titreşim ve çekim yasası diye bir kavram geçiyor kitapta, bunu açar mısınız biraz?
Cenabı Hakk’ın yasaları, kanunları O’nun sıfatlarıdır. Ayetlerin çerçevesinden bakarsanız, siz hangi dua, hangi yaşam tarzı içinde iseniz onunla muamele görecek, onunla karşılık bulacaksınız demektir. Düşünceler de bir tür enerjidir. Onların da kendine ait bir rezonansları, titreşimleri var. Şu varoluş düzleminde o rezonans ve titreşim ile etkileşime geçecek o kadar çok türevde mahluk var ki. Örneğin siz “Elhamdülillah” dediğiniz zaman sekine huzur melekleri ve kuvvetleri ile etkileşime geçiyorsunuz. Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de hayatından lezzet alır. Siz hangi zikirde hangi fikirde iseniz onu temsil eden varlıklarla veya varoluş düzlemi ile karşılaşacaksınız. Evrensel titreşim dediğim her yerde var olan ortak frekans, ortak ses, tek nota ama bu bizim niyetimize göre anlayışımıza göre şekil değiştiriyor. Bir anlamda “Ellerinizle işlediklerinizden dolayı bunlar başınıza geldi” ayetine muhatap oluyorsunuz. Eller burada el anlamında değil sadece işler düşünceler niyetler vs...
Bu çekim yasası konusunda piyasada birçok uzman(!) tarafından yazılan kitap var aslında. Sizin onlardan farkınız ne?
Benim bahsettiğim tamamı ile farklı. Bu tamamen vahiy eksenli; batı eksenli zihin değil. Arada dağlar kadar fark var. Biz dua ederiz, sonucu Allah’a bırakırız. Tevekkül ilkesine dayanırız. Vazifeyi yapıp neticeyi ilahiyeye karışmayız. Çünkü onun takdir ettiği en hayırlısıdır. Zaten bunu yapmazsak direk sonuç depresyondur. Biz kuvvetin Allah’ta olduğunu biliriz. Bu tür ‘secret’cıların atladığı kaçırdığı nokta burası. Başarıyı maddiyat ve zihin üzerine yükleyen batı zihninin yaklaşımları derin bilinçaltında hasarlara sebep olmakta. Bizdeki başarı kavramı farklı; o ihlâstır. İhlâsla yapılan amelin kendi küçük olsa da Hakk katında büyüktür. Onlar ağacı görüyor. Biz ise tohumu ve onun içindeki ağacı.
“Tüm saflık ve arınmışlıkla Kuran’a muhatap olamıyoruz. Ne kadar konsantre olsak da aklımıza başka manalar gelir ki, insan bilincinin çalışma sistemi budur. Bilinç, Kuran’da görmek istediğini görür. Kendisinde olan şeyi görür, olmayanı ise görmez” Bu sözünüzü nasıl anlamalıyız?
Kuranı her türlü okumak faydalıdır. Fakat istifadenin mertebeleri farklıdır. Bu asırda insanların bilinçaltı çok kirli olduğundan dolayı önce oraların arındırılması lazım. Suyu temiz kaba koyarlar ki içilebilsin. Bu çalışma farklı türde bir okuma. Zihinsel düzlemdeki karşılıkları takviye eden ayetleri bilincin kirlerine veya virüslü yapısına dokundurmadan direk bilinçaltı tarlasına eken bir çalışma. Düşünsenize bilgisayarınıza virüs bulaşmış ve siz dünyanın en iyi programını yüklemeye çalışıyorsunuz. Onu dahi bozabilirsiniz. Hakikati ile anlaşılmaz demek istiyorum. Amak-ı Hayal kitabında Raci`nin dediği gibi: “Rabbim seni seninle bilmek isterim, seni senin bildirdiğin gibi bilmek isterim.” Çalışmamızın amacı budur. Sohbeti nebevideki nazarı düşünün söz yok, ses yok ama en derin düzeyde mana aktarımı var.
Bilinçaltımızın Hızır (a.s) ile seyahat etmesinden bahsediyorsunuz. Bunu nasıl başaracağız?
Hızır, huzur ve her mertebede hazırda olan manalarına gelir. Bilinçaltı, bilinç ve kollektif bilinç ile uyum içinde olursa işte size her an keyif dolu bir hayat yolculuğu. Ruh beden zihin aynı düzlemde senkronize olursa yani tevhide gelirse orada nice âlemler seyredilir.
Kitapta nasıl korunmamız gerektiğine karşı yöntemleri anlatmışınız. Peki, günlük daha kolay uygulayabilceğimiz pratik metotlar var mı?
İbadetler zaten bu konuda tartışmasız etkili. Hz. Peygamberin yaşantısında çok örnekler bulunabilir. Bunlara ek televizyon olayını mümkün mertebe gündeminizden çıkarmanızı tavsiye ederim. Bir de dışarıya çıktığınızda kalbinizin üstünde Kur’ân çalsın, MP3 çalarınıza yükleyin. Kalp hizanızda çalsın. Onun yaydığı o ses dalgaları EMF alanda çok ciddi koruma kalkanı oluşturacaktır. Özellikle belli sûreler ve esmalardan bir kalkan oluşturabilirsiniz.
Bu kitapta topladığınız bu bilgiler kötü niyetli zihinlerde iyi olmayan eylemlere dönüşebilir mi?
Zaten bu zamana kadar kötü amaçlarla kullanılıyordu. Biz bu tekniği hayır üzere kullanıyoruz. Biz subliminal kayıt tekniği denilen ve bu zamana kadar kötü amaçlarla kullanılan bir tekniği hayır yolda kullanıyoruz. Öncesinde çok az kişi tarafından hayırda kullanılıyordu bu teknik. Bizim tek farkımız Kur’ân, Cevşen ve Celcelütiye noktasında bunu kullanmak.
GENÇ'ın Yazısı.