Bu ay Abdullah Şener’in bir fotoğrafını değerlendiriyoruz. Fotoğraf için teşekür ediyoruz.

Her zaman söylenen bir söz var: ‘Fotoğraf çekmeye merakı olanlar konu sıkıntısı çekmezler.’ Gerçekten de biraz bakış açısını değiştirebilen, her zaman yenilik peşinde koşan, zihninin köşesinde yeni ne yapabilirim sorusuyla dolaşan insanlar hiçbir zaman konu ve malzeme sıkıntısı çekmezler. Hatta bu insanlar için bazen, yeni bir şey yapmak için evlerinden bile çıkmalarına gerek olmayabilir. Abdullah beyin fotoğrafı da bunlardan birisi. Dikenli telleri hepimiz öyle ya da böyle bir yerlerde mutlaka görürüz. Ama çoğumuzun aklına oradan bir konu çıkarıp, fotoğraf çekmek gelmeyebilir. Daha bunun gibi yüzlerce konu sayabiliriz aslında. O yüzden iyi bir göz, bakış açısı fotoğrafçılığın olmazsa olmazlarından birisidir. Gerçi iyi bir göze sahip olmak bütün sanat dalları için de çok önemlidir ama fotoğraf için vazgeçilmez bir özelliktir.

Dikenli tellerin çekildiği fotoğrafa gelince; çekim tekniği olarak iyi bir seçim yapılmış ve alan derinliği oldukça kısıtlı tutulmuş temiz bir fotoğraf. Fon olarak gözü yormayan, gereksiz ayrıntıların olmadığı, telleri bütün yönleriyle ön plana çıkarmayı başarmış bir kare. Dikenli telin beyaz bulut üzerine getirilmesi, gökyüzünün koyu bölgelerinin en üstte olması, ufuk çizgisinin alta yakın bir yerde bulunması da yerinde kullanımlar olarak dikkat çekiyor. Işık seçimi ve renk tonlamaları da telleri ön plana çıkaracak kadar iyi kullanılmış diyebiliriz.

Ancak fotoğrafta küçün bir iki ayrıntıya dikkat edilseymiş, çok daha iyi olacakmış. Birincisi alt sırada yarım yamalak görünen teller, ya tam görünecek şekilde biraz daha yukarıya alınsaymış, ya da tamamen karenin dışında bırakılsaymış. Gerçi bazı karelerde nesneleri yarım bırakmak gerekebilir. O zaman çok daha anlamlı olabilir. Ancak burada yarım bırakılması yerinde olmamış. İkinci olarak fotoğraf sanki biraz daha alan derinliği istiyor gibi. Çünkü arka zemin zaten temiz ve telleri ortaya çıkarmak için alan derinliğini bu kadar kısmaya gerek yok sanki. Tellerin bir kısmı daha net olabilseymiş çok daha iyi olacakmış. Ama bu iki nokta dışında fotoğrafı başarılı bulduğumu belirtmeliyim. Genel olarak iyi diye değerlendirdiğimiz fotoğraf, konusu bakımından diğer okuyucularımıza da yeni ufuklar açar diye ümit ediyoruz.

Yeri gelmişken bu tür kareleri çekenler için bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Dikenli tellerden herkese çok malzeme çıkar. Mesela bunun gibi bir ortamda, arkadan geçen bir insan veya  kuş fotoğrafımıza oldukça zenginlik katacak bir unsur olacaktır. Ya da tellerin hemen arkasında açmış bir çiçek, ufukta belli belirsiz bir ağaç fotoğarafa çok farklı anlamlar katacaktır.


H. İbrahim Kurucan'ın Yazısı.