Mustafa Esat Bal

Nerde kaldı o âlimlerimiz, üzerine şarap dökülen çimlerden beslenen hayvanın sütünden dahi içmezlerken, ne oldu bizim hassasiyetlerimize. Müslümanlar olarak bizler neden cebimize giren parayı ve boğazımızdan geçen lokmayı sorgulamaz olduk. 

İşin aslına gelecek olursak, Lidyalılardan beri insanlığa katkısı tartışılan “para” ve onun elde edilişi. Hiç şüphesiz ki dünya üzerinden parasal sistemleri kontrol eden Merkez Bankası gibi büyük bir teşkilat var ve öte yandan biz her işimizde fetvalar alıyoruz diyerek kurulan Katılım Bankaları.
 
Katılım bankaları bizlere ne kadar merhem olabilir? İşlerimizde, alış-verişimizde faizle çalışan bankalardan farkı nedir? 
 
Evet, bugün bir katılım bankasından hesap açtırdım ve işlerin nasıl yürüdüğüne dair birtakım sorular yönelttim. Parası olan için kar-zarar ortaklığı yapıyoruz dediler. Diğer faizli sistem bankaları ise sizin bildiğiniz gibi bir sonraki aya faiz oranından size ekstra bir kar veriyor. Ve nedense hiç batmıyorlar. Yatırdığınız paranız hiçbir zaman zarara uğramıyor. 
 
Peki, bu ‘kar payı’ para nereden gelir? Merkez Bankası bilindiği üzere ABD bankalarının da üstünde bir kurum, hatta birçok ülkenin üstünde bir güce sahip ve elit bir kesim tarafından yönetiliyor. Bu elit kesim, karşılıksız olarak döviz basma yetkisi veriyor. Faizle ortaya çıkan bu paralar da sanal ortamda matematiksel hesaplarla sürekli artan ama somut olarak ortaya elle tutulur bir şey koymayan bir sistemi besliyor. Dünya üzerinde varlığı sadece kâğıt üzerinde olan ve “sanal” ortamda bulunan bu para büyük boşluklara, krizlere yol açıyor.
 
Bahsetmiş olduğum bu elit kesim, dünya üzerindeki krizleri yönetiyorlar, çok güçlüler. İşte burada duralım, biz Müslümanlar mutlak güç sahibini unutup da iktidar sahiplerine ve faizli sistem taşeronlarının varlığına karşı bir duruş sergilemedikçe, elbette “sıcak para akışına” taraftar tavırlar sergilemeye devam ederiz. Ve faizin dolaylı yollardan boğazımızdan geçişi hiçbirimizi rahatsız etmeyecek. 
 
Katılım bankaları birçok uygulamalarında gözettikleri haklarda ve hiçbir şekilde faize başvurmayışında biz Müslümanlar için tercih edilir kurumlardır. Misal faiz sistemli bir bankaya borcunuzu ödeyemezseniz tefeci usulü sizi soymayı kafasına koyar; lakin katılımcı bankacılıkta borcunuzu geciktirdiğinizin üçüncü gününde hesabınız borcunuzu ödeyene kadar dondurulur. Tercih size kalmış, artık alış-verişinizi kiminle yapacağınızı seçmek sizin vicdani meselenizdir. 
 
AYRICA: Hayrettin Karaman`ın Yorumu:  http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=29923&y=HayrettinKaraman


GENÇ'ın Yazısı.