Bütün Zalimler İçin Yaşasın İslâm!
Site Özel
6939 okunma
Kürt zalimleri için de, Türk zalimleri için de yaşasın İslam!
Biz bu dünyaya ırk için gelmedik.
Biz bu dünyaya devlet kurmak için gelmedik.
Biz bu dünyaya zulmetmek için gelmedik.
Biz bu dünyaya kul olmaya geldik!
“Yanlış istihbarat denilerek” 35 köylüyü uçaklarla vuran, bu emri verenler de zulmetmişler, bugün, Uludere Kaymakamını linç etmek isteyenler de zulmetmişlerdir.
Bu topraklar kadar birbiriyle kaynaşmış, akraba olmuş, evlenmiş dünyada başka bir kara parçası yok!
Tam bir ahmaklıkla, dünyevi çıkarlar uğruna, para uğruna, en geniş manasıyla nefisleri uğruna insanlar birbirini boğazlıyor. Halklar birbirine bıçak çekiyor, silah çekiyor.
Yüz yıllardır, şu dünya hayatının ilk anından itibaren zulüm hep var oldu ve olacak. Ancak bu zulmün ne kadar yaygın olduğu ve sebeplerinin neler olduğunu incelemek gerekiyor. Biz, şu anda kendi coğrafyamızda yaşanan zulümlerden sorumluyuz.
Bazı Türkler şu yorumları yapıyor: “Var ya, bunların hepsini yakacaksın, yıkacaksın her yeri başlarına, süreceksin memleketten…”
Kürtler ise, Türkleri artık ezilecek, ayırt etmeden düşman olarak tanımlanacak konuma getirdiler.
Özellikle gençler arasında bu düşünceler çok yaygın bir hale geldi. Çünkü altını dolduramıyorlar, süreci okuyamıyorlar ve böyle kısa tepkiler veriyorlar, çünkü sloganlar acil servis gibidir, yaraya acil müdahale ettiğinizi zannedersiniz. Ama iç kanamadan haberiniz yoktur!
Bunun için, bu tepkiler ahmaklıktır. Bu coğrafyada devlet eliyle İslam dışlandı, on yıllardır. Ne oldu? Halk kendini nasıl ayakta tuttu?
Gizlice dine sarılarak, daha doğrusu, gizlice, alimler, ilim sahipleri çalışmalarda bulundular. İnsanları bir şekilde tam bir bozulmadan uzak tutmaya çaba gösterdiler.
Biz onların değerini bilmekle yükümlüyüz. Kendi cebinden taksi parasını ödeyip takside talebesine Kur’an öğreten Alimlerimiz oldu, o coğrafyalar Sahabenin konuk olduğu, Peygamberlerin, Veli zatların konuk olduğu topraklardır.
İnsanların da, halkların da, gelecek nesillerin de geleceğine ipotek konuyor. Bu kavgalar bitmediği sürece Allah bu topraklara bereket ihsan etmez. Kürt halkı da, nasıl bir oyunun içinde olduğunu anlayıp bu kumpası devam bozmak için bir itaatsizlik başlatmalıdır!
Başlatılmadı mı zaten?
Başlattılar ancak yanlış yöne doğru. PKK’ya karşı, bu kirli örgüte karşı İslam’ı sahiplenmelidir Kürt halkı. Başka da kurtuluş yoktur, Allah’ın dininden başka hiçbir kurtuluş yoktur!
Basınıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, imamlarıyla, bazı riskleri göze alarak bu katil şebekesi örgüte karşı İslam bayrağını açacak olan Kürt Müslümanlar için, en azından çocukları nezdinde huzur dolu günler yaşanacaktır. Otuz küsur yıldır, her türlü hainlikle mücadele(!) veren PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın görüntülü bir röportajını dinlemiştim.
Zalimlerin dahi, savundukları uğruna kısmi bir hakkaniyetleri, özeleştirileri olur. Bu adam ise, tam manasıyla bir zalim portresiyle karşımdaydı.
Sadece Kürt halkı için değil, bütün halklar için tek reçete var: İslam!
Taha Süren'ın Yazısı.