Sezai Karakoç’un efsane şiiri Mona Roza’nın gizli kahramanı Muazzez Akkaya konuşmuş:

 http://www.geyve.com/index.php?option=com_content&task=view&id=6353&Itemid=28
 
“Bir bakışı ölüm için yetecek” o kadın açmış pencerelerini yani… Oradan buradan gelen tepkilerde bir hayal kırıklığı sezilmiyor değil. “Keşke konuşmasaydı” diyenler de var, “keşke bilmeseydik” diyenler de... Açılan pencerelerde gözüken, muhayyiledeki Akkaya ile örtüşmüyor, çünkü. Uğruna hayatın ve şiirin feda edildiği kadının röportaja yansıyan silüeti bir hayal kırıklığından başka bir şey değil.
 
İyi ki öyle olmuş. Diğer türlü Leyla Mecnun hikâyesinin modern bir versiyonundan başkası geçmeyecekti elimize. (Bu hikâyelerin “modern” versiyonları felsefenin, dilin ve tarihin imkan sınırları içerisinde midir, emin değiliz, ama bu bahs-i diğerdir…) Ama şimdi elimize geçeni biliyoruz. Bu Sezai Karakoç’un kendisidir. İmkânsız bir aşkın, yüreğe gömülen bir sevdanın ve ölerek yaşamanın hasılası şairin, şiirinin ve tefekkürünün kendisidir.
 
Meşhur meseldir; Mecnun, Leyla aşkı ile dillere düşünce, bir zaman gelir Leyla çıkar karşısına ve “bak ben uğruna mecnun olduğun Leyla’yım, geldim işte…”  der. Mecnun bakar ki gelen gerçekten Leyla’dır. Ama başını önüne eğer, yüzü kızarmıştır. Leyla buna bir anlam veremez ve hayretle sorar: “Bunca zamandır beni istersin, ismin dillere düştü benim yüzünden, nedir şimdi bu halin?” Mecnun başını kaldırmadan cevap verir: “Sen benim Leylam olamazsın, çünkü o bir fani değildir…” Leyla o zaman anlar ki Mecnun Leyla diye diye Mevlasını bulmuştur.
 
Sezai Karakoç’un Muazzez Akkaya’sı, Geyve’nin Siyasal’da okuyan şen şakrak kızı değildir. O’nu şu satırlarda aramalı:
 
“Bütün şiirlerde söylediğim sensin
 
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
 
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome`nin Belkis`in
 
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın sen bellisin.
 
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
 
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
 
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
 
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
 
Sevgili
 
En sevgili
 
Ey sevgili
 
Uzatma dünya sürgünümü benim…”
 
Muazzez Akkaya konuştu diye hayal kırıklığına uğrayanlar, hele hele Sezai Karakoç’un bundan alınacağını düşünenler hiç boşuna üzülmesinler. Olan şudur: Leyla konuşmuş ve Leyla olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu da malumun ilamından ibarettir.

Mehmet Köprülü'ın Yazısı.