Nurefşan AKCAN 

Takvimlerimizin 1 Ocak’ı göstermesiyle yeni bir yıla adım attık… 2012 geldi gelmesine ama 2011 acaba giderken bize neler bıraktı? Neler değişti bilim dünyasında… Kısaca incelemek lazımdır…Çünkü geçmiş geleceğin habercisidir… Bakalım 2011’de biyolojiye ait nasıl gelişmeler yaşanmış…

2011’in umut verici gelişmelerinden biri AIDS hastalığıyla ilgili; Amerikalı bilim insanlarının 2011 yılındaki araştırmaları, AIDS ile mücadelede umut verdi. AIDS´ e karşı kullanılan antiviral ilaçların etkisi o kadar güçlendi ki, neredeyse bulaşıcı hastalık statüsünden çıkabilecek duruma geldi.

Diğer bir gelişme vücudumuzda bütün dokuları ve organları oluşturan sınırsız bölünebilme yeteneğine sahip olan kök hücrelerle ilgili; Kök hücre teknolojisi bilimsel alanda hızla gelişmeye devam ediyor. En son yapılan araştırmalarda ilk defa retina ve hipofiz hücreleri büyüme gösterdi.

Irkların genetik haritalarının çıkarılmasında da gelişmeler yaşandı; Avustralyalı Aborjinlerin genetik haritaları bilim insanları tarafından çözüldü. Buna göre Aborjinlerin tarihi 60.000 yıl öncesine dayanıyor. (Avustralya Aborjinleri Avustralya kıtası yerlilerine verilen addır.)

2011’in en ilginç çalışmalarından bir tanesi ise bir maymunun beynine aktarılan veri ile ilgili; Duke üniversitesi bilim insanları bir maymunun beynine zihin sinyalleri göndererek bir kutu içerisinde ki yiyeceği bulmasını sağladı.

Fotosentezle ilgili yaşanan bir gelişme ise şöyle; Japon uzmanlar, bitkilerin güneş enerjisinden yararlanarak suyu nasıl ayrıştırdığına dair karanlıktaki en son noktayı da aydınlatmayı başardı. Fotosentezin bu en önemli aşamasına “Fotosistem 2″ adı veriliyor. Bu araştırma sonuçlarının ışığında suyu oksijen ve hidrojen olarak ayrıştıran yeni enerji projelerine başlanması bekleniyor.

Paylaşacağım son gelişme ise yaşlanmanın sonuçlarıyla ilgili bir araştırma; Amerikalı, Hollandalı ve Kanadalı uzmanlarca yapılan araştırmalar, belli hücreleri alınan farelerin kas zayıflığı ve katarakt hastalığına daha geç yakalandıklarını ortaya koydu. Araştırmanın, uzun yaşama olmasa da daha dertsiz-tasasız bir yaşama katkı sunması bekleniyor.

Diyeceğim o ki her gün yeni gelişmeler yaşanıyor, bize düşen bunları takip edip Allah’ın lütuflarına gözümüzü açmaktır.


GENÇ'ın Yazısı.