Bugün İsrail Sınır Polislerinin Filistinlilere ne zülumler yaptığına dair bir video ile karşılaştım. Ağzım açık hayretler içinde izledim. Kesinlikle bir kere daha gördüm ki insanlık İsrail`den bir kum tanesi kadar bile geçmemiş. Bir kez daha bu zalimlerin yaptıklarını irdelemek adına videoyu çözümledik. İşte konuşmaların çözümü:
[İsrail Sınır Polisi]: “Biz sınır polisiyiz. Ülke için sorun çıkaran insanları tutarız. Kim sorun çıkarmak için buraya gelirse onları kırarız. ‘Onları kırarız’ derken ne demek istedim? Onların acı çekmesini sağlarız. Güneşte, yağmurda.. Böylece onlar sınır polisleriyle aralarında karışıklık çıkarmamayı öğrenecekler. İşte bu. Bu, söylemek istediğim şey. Tüm dünyaya bildirin.
Görüldüğü üzere söylemek istediği şey Filistinlilerin acı çekmesini sağlamak. Ama durun. İkinci cümlesi o kadar zavallı ki. Aşağıların aşağısına düşen lanetlenmiş bir kimse olmasına rağmen bu polis Ülke için sorun çıkaran insanları tutukladığını sanıyor! Bir Filistinli onun ülkesine(!) sorun çıkarmaktan başka ne için girsin ki?! Pardon onun ülkesi zaten Filistinlilere ait.
Kontrol Noktası
Bir diğer kontrol noktasında geçen konuşmalar:
[İsrail Sınır Polisi]:“Ne zaman Filistinliler gelse, kendi şovumuzu ortaya koyarız."
-Hadi, kontrol et şunları.
-Pekala, herkes burada dursun. Sen de.
-Herkes çantasını getirsin. Hadi, herkes.
-Hayır hayır çantalarını dışarı al. Herkes kenara çekilsin. Hadi, herkes kenara. Burada dur. Herkesin çantasını getir(Filistinliye), duydun mu?
[Filistinli]: Herkes çantasını getirsin dedi. Ben demedim o dedi.
[İsrail Sınır Polisi]: Herkes çantasını açsın. Hadi aç şunu.
-Herkes yere döksün çantasını. Her şeyi yere koyun.
Kendilerini üstün ırk ilan eden zavallılar, yaptıkları zulme şov adını veriyorlar. İnsanları oyuncak kukla gibi kullanıyorlar.
Kontrol Noktası
Gariban bir amca eşinin yanına gitmek için geçmek istiyor ama, zalimin kan dolu elleri geçit vermiyor.
[İsrail Sınır Polisi]:İki satır! İki satır! Hadi, İlk önce buraya gel.
[Filistinli]:Lütfen. Eşime gitmek istiyorum. Sabah erkenden buraya dönmüş olurum. İşim için geri döneceğim. Senin gibi bende görevdeyim.
[İsrail Sınır Polisi] : Kontrol noktasına git ! Hayır, burası değil.
[Filistinli]: Eğer beni vurmak istiyorsan hiç düşünme. Geri gitmeliyim, görevliyim, sevgilim inanıyor bana. Gözlerim tam bir asker gibi anladın mı? Sen, sen.. Gözlerin nasıl... Gözlerim tam bir asker gibi, Allah için, ben yalan söylemiyorum.
Sabah geleceğim. Sabah geri geleceğim.
[İsrail Sınır Polisi]: Çantada ne var?
[Filistinli]: Yarınki yılbaşı için eşime yemek var. Ailem için et var. Aç çantamı, elini ver bana, aç ,aç, aç çantamı. Elini ver bana.
[İsrail Sınır Polisi]: Ne yapıyorsun?
Öylesine korkusuz ki, düşünmeden vurabilirsin beni ama eşime gitmeliyim o geleceğime inanıyor, aileme et götürmeliyim diyor. Sadakat, masumların lanetlerini taşıyan yürüyen cesetlerin pençesinde parçalanıyor.
Kontrol Noktası
Kalil`de yaşayana fakat sınırı geçmek isteyen bir kadın. İki çocuğuyla birlikte, işte uğradığı zulüm:
[İsrail Sınır Polisi]: Bu gösteriyor ki sen Kalil’de yaşıyorsun. Git.
[Filistinli Kadın]: Nereye gidebilirim ki? Neden bana bunu yapıyorsunuz?
[İsrail Sınır Polisi]: Kalil’e geri dön. Kalil’e geri dön. Kali’le geri dön. Git Kalil’de yaşa. Bu gösteriyor ki sen Kalil’de yaşıyorsun, Kalil’e geri dön.
[Filistinli]: Bak, bunlar bize, çocuklarımıza ne yapıyorlar? Bak.
[Filistinli İş Adamı]: Hiç kimse burada ne halde olduğumuzu bilmiyor. Dünyadaki hiç kimse.
Çocuklar ağlıyor, anneleri ne yapacağını bilemiyor. Fakat İsrail`li asker cehennem`den cennete doğru baktığında o çocukların neşesini gördüğünde azabının vereceği acıyı düşünmekten aciz.
Ramallah Kontrol Noktası
[İsrail Sınır Polisi]: Bir iki saat içinde tekrar gelin. Eğer buradan geçmeyi denerseniz, tutuklanırsınız.
[Tahminen İsrailli Vatandaş]:Daha önceden Rusya’da bulunduğum için şanslıyım yoksa şimdiye işim bitmişti. Biz her zaman buradan geçeriz.
[Kameraman]:Bu fotoğraf değil video kamera. Beni duyuyor musun?
[İsrail Sınır Polisi]: Nerelisin?
[Bir diğeri] : Burada ne filmi istiyorsun?
[İsrail Sınır Polisi] : Hayvanlar, Discovery’deki gibi. Bütün Ramallah ormandır. Burada maymunlar köpekler goriller vardır. Sorun şu ki, bu hayvanlar burada kilitliler, dışarı çıkamazlar. Bizler insanız onlar hayvanlar. Onlar insan değil, biz insanız. Bu, aramızdaki fark işte.
Bu cümlenin sonuna ne söylenebilir ki? Şeytanın köpeği olmuş bir asker, kendi milletinin haricindekileri hayvan, kendi ülkesinin toprağı(!) dışındaki toprakları orman ilan ediyor. Allah`ın laneti üzerlerine olsun. Bunca çocuğun, masumun, mazlumun, yetimin, garibin ahı yerde mi kalacak? Asla!