Susayan Secdeler
Süleyman Ragıp Yazıcılar / Genç Haber Merkezi / @suleymanragip
Bundan birkaç ay önce mail yoluyla tanıştık Sedat Coşkun ile. Konya`da yaşadığını, İletişim Fakültesi son sınıfta okuduğunu söylemişti bizlere. Ve eklemişti: "Sizlere bir sürprizim olacak!"
Ve sonra, günlerden bir gün, Konya`dan bir kargo geldi dergimize. Sedat Coşkun`un gönderdiği bu kargoda, bir DVD kutusu vardı. İçinde de GENÇ`e ithaf ettiği ilk kısa filmi: Susayan Secdeler.
Sedat Coşkun`u ortaya koyduğu gayretten dolayı tebrik ediyoruz. Uzun bir süredir "kısa film çekin" diyorduk çeşitli vesilelerle. Yaptığı kısa film, bu manada bir "ilktir" bizler için... Kendisiyle güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz. Şimdi filmin hikayesini kendisinden dinleyelim:
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1990 Erzurum Oltu doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi İstanbul`da tamamladım. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü 4.sınıf öğrencisiyim. 2008 yılında üniversiteyi kazandım. ``Selçuk üniversitesi Üniversite Televizyonu`` ve Hilal TV`nin haber ünitelerinde çalıştım. İslam sinemasının gelişimine katkı sağlamak için elimden gelenleri yapıyorum. Kur`an üzerinde tefsirlerden yararlanarak araştırmalar yapıyorum. Kişisel gelişim ve girişimcilik konuları ile alakalı eğitim çalışmalarım sürüyor. Ayrıca taze bir Genç Gönüllüyüm. :)
Filmi ilk olarak Üstad Mesut Uçakan`a izlettim. Filmin birkaç kurgu hatasının dışında çok güzel olduğunu belirtti. Tabii bu da bize moral oldu.
Susayan Secdeler nasıl ortaya çıktı? Bize filmin sürecini anlatır mısınız?
``Susayan Secdeler`` benim ilk filmim. Fikir olarak Konya`da kaldığım yurtta, çok sevdiğim bir arkadaşımla hasbihal ediyorken ortaya çıktı. Bu fikrim, Genç Derginin kısa film çalışmalarını desteklediği haberini aldıktan sonra başka bir boyut kazandı. Heyecan kalbe gelmişti. Ardından senaryo yazım aşamasına geçildi. Tek başına bir senaryo kaleme aldım. Senaryo yazmak hakikaten kolay bir şey değil. Aklıma gelen ilk fikri senaryoya döktüm. Süreç içerisinde oyuncularınmızı belirledik. Kameramın eksikleri vardı onları tamamladım. Çekim yapılacak yerleri belirledikten sonra 1 haftada filmi çektik. Film toplam 15 sahneden oluşuyor. Çekim sırasında aksaklıklar gerçekleşmesine rağmen yılmadık ve çektik. Film çekim aşaması bittikten sonra kurguya geçildi. Filmin kurgusunu yaptım. Kurgusu ise 2 gün sürdü. Film hazırdı artık. Filmi ilk olarak Üstad Mesut Uçakan`a izlettim. Filmin birkaç kurgu hatasının dışında çok güzel olduğunu belirtti. Tabii bu da bize moral oldu.
Oyunculardan bahseder misiniz, kimler oynadı, oyunculuk tecrübeleri var mı?
Oyuncularımız kaldığım yurttaki öğrenci arkadaşlardan seçildi. Bir kaçının dışında oyuculuk tecrübesi olan yok. Oyuncularımız acemi olmasına rağmen iyi iş çıkardılar. Filmin girişindeki renkli gözlü genç şahıs yurdumuzun müdür yardımcısı ``Halil Bunsuz`` ağabeyimizdi. Filmin başrol oyuncuları olan üç gençten; gençliğinden dolayı namaz kılmayan arkadaşımız ``Ömer Öztürk``... kendisi biyoloji bölümü okuyor. Ders yoğunluğu ve kariyer korkusundan dolayı namaz kılmayan şahıs, Mehmet Akif Yüksel kardeşimiz, kendisi Elektrik-Elektronik mühendisliği okuyor. Flört çukuruna düşen ve bu yüzden namaza konsantre olamayan arkadaşımız; ``Sinan Güzel`` ise Tıp fakültesi öğrencisi...
Üç arkadaşımız da iyi bir performans sergilediler. Allah onlardan ebediyen razı osun...
Filmin senaryosu hakkında neler söylemek istersiniz? Sanki daha güçlü olabilirdi. Ne dersiniz?
Filmin senaryosunu acele ile yazdım. Acele ile olmasına rağmen beni baya uğraştırdı. Senaryoda silip baştan yazdığım yerler çok. Bu benim ilk film tecrübem olduğu için ilk defa bir senaryo üzerinde yoğunlukla durabildim. Senaryoda öykü çok önemli, öykümü belirledikten sonra senaryomu yazdım. İlki teşkil ettiği için hatalar ve kopukluklar görülüyor. Ayrıca klişe bir konu var senaryoda. Bunu süreç içerisinde aşacağımı düşünüyorum. İlk olması benim için bir avantajdır. Çünkü hatalarımı ve eksiklerimi öğrendim. En önemlisi senaryo yazımının, çok emek ve düşünce birikimi gerektirdiğini anladım.
Sırade yeni filmler var mı? Projelerden bahsetmek ister misin yoksa sürpriz mi olsun?
``Boşörtü`` isminde yeni bir film çektim. Film, konu olarak bir yaraya parmak basıyor. Film, yanlış başörtüsü anlayışını eleştiriyor. Filmin son sahnesi kalbime oturmadığı için, son sahneyi tekrar çekeceğim inşaallah. En yakın sürede o filmi yetiştirmeye çalışacağım. Bununla birlikte mükemmel bir senaryom var elimde. Eğer iyi bir kaynak bulabilirsem, bu senaryo doğrultusunda çekeceğim film ulusalararası kısa film yarışmalarında yarışabilir. Süreç içerisinde yeni yeni filmler gelecektir inşallah. Ne diyelim Rabbim yardımcımız olsun.
Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.