Abdülkadir Paça 

O sloganı gördüğüm ilk an, ne olduğundan daha çok ne kadar iddialı olduğu dikkatimi çekmişti. ‘‘Hangi slogan dikkat çekmez ki’’ diye sorulabilir. Ama bu bana diğerlerinden daha farklı geldi. Hatta bankaların ramazan/ bayram kredilerini reklam eden sloganlardan daha farklı.

Bizim adalet terazisinde sağa sola gidip gelen zamanlarımız vardır. Ya çok severiz ya hiç sevmeyiz. Ya hep överiz ya hep yereriz. Nihayetinde dengemizi kaybederiz. Kuran’ı Kerim’de Allah Teala “vasat ümmet” kavramını kullanıyor “örnek olmak” anlamında: “Ve işte böylece Biz sizi örnek bir ümmet kıldık ki insanlar nezdinde Hakk’ın şahitleri olasınız ve Peygamber de sizin hakkınızda şahit olsun.”(Bakara, 143)

O sloganı gördüğüm ilk an, ne olduğundan daha çok ne kadar iddialı olduğu dikkatimi çekmişti. Hangi slogan dikkat çekmez ki? diye sorulabilir. Ama bu bana diğerlerinden daha farklı geldi. Hatta bankaların ramazan/bayram kredilerini reklam eden sloganlardan daha farklı.

“Bize her yer Trabzon”

Hepimiz anne-babamız vesilesiyle belli bir sülaleye, bir toprak parçasına nisbet ediliriz. Eskiden kişinin doğduğu yerle anılması alışıldık bir durumdu. Gümüşhânevî diyerek bir insanın Gümüşhane vilayetinden olduğunu; Nevevî diyerek yine Riyazüzsalihin müellifinin Nevâ kasabasından olduğunu anlayabiliyoruz. Ancak “Bize her yer Trabzon” gibi bir söz nereye konacaktır bilemiyorum. Kimilerine göre Trabzon’un diğer şehirlerden farkı kendisini temsil eden futbol takımının dört büyükler arasında olmasıdır. Tersinden söylemek gerekirse, Trabzonspor’un sloganıyla Trabzon’un şöhretinin artması söz konusudur. Peki bu durum gurbetçilik duygularımızın da tavan yapmasıyla bir yeri, her yere bedel yapma hakkını bize verir mi? Elcevap, hayır! Bu slogandan gayet memnun olanlar var. Dinî inancını yaşıyor olması buna mani değil maalesef. Memnun olmayıp rahatsızlığını dile getirmeyenler de var. Hangisi doğru peki?

İyi niyet nereye kadar?

Malum slogan kimin ürünü bilmiyorum. Oturup üzerinde çalışıldı mı onu da bilmiyorum. Zahmet buyurup “Google”a de sormadım. İşin başında iyi niyet olması söz konusu edilebilir. Hay hay deriz, ama şuraya kadar: Büyük lokma ye büyük laf etme! Biz ağızdan çıkan söze sadece ses/kelime olarak bakmayız. Sözün bir sorumluluğu vardır. Efendimiz (s.a.s.) ümmetini dilin afetlerine karşı uyarmıştır. “Ya hayır söyle ya da sus!” hadisi şerifini bilmeyenimiz yok. Evvelemir kimsenin aklına “Allah Allah! Mekke-Medine de bize Trabzon mu yani?” demek gelmemiş olabilir. Onlar bu sorunun cevabını düşünsünler. Birkaç ay evvel internette bir “hemşehrimiz” arkasında Kabe-i Muazzama, üzerinde ihramıyla, elindeki atkıyı açarak poz vermiş. “Bize her yer Trabzon” hakikatine(!) ermiş belli. Evet tahmin ettiğiniz gibi belki sizin de gördüğünüz o fotoğrafla sloganını “her yer”e taşımak için mübarek toprakları da hedef almış. Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Taif’te taşlandıktan sonra dudaklarından dökülen mübarek kelimeler geliyor hatırıma: “Bilmiyorlar, bilseler yapmazlardı.” Evet bilmiyorlardı, hâlâ bilmeyenler var… Ne bedevî cesareti Allah’ım.

Yok efendim yok sizin sandığınız gibi değil. Toprak bizim için kutsaldır, üzerinde imanı yaşayıp gittiğimiz için. Toprak bizim için kutsaldır, bize yeryüzü mescit kılındığı için. Hasais-i Muhammed’dendir (sav), tüm yeryüzünün mescit kılınışı. Yani diğer ümmetlerden farklı olarak bize lütfedilmiştir. Bir şereftir, bir nimettir tüm yeryüzünün mescit yapılması… Şimdi kalkıp bu ulvî makamı süflî duygulara bırakmak kimin haddine? Hangi müslüman razı olur buna? Doğduğumuz şehrin inancımızdan kıymetli olması hiçbir müslümanın iddia edebileceği bir şey değildir. Tuttuğumuz takımın –ki biz tutmasak sürünecekler- taraftarlığını yapacaksak eğer sadece adı konmuş olsun diye yapalım. Sözün başında söylemiştik ya terazimizde sağa sola sapmalar oluyor diye, işte tam burada bir hocamızın sözü geliyor hatırıma: “İnsanlar tuttuğu takımın yediği gole üzüldüğü kadar, kaçırdığı bir vakit namaza üzülmüyor!”

Meselenin taraftarlık, hemşehricilik meselesi olmaktan daha derin bir halde olduğunun farkındayım. En azından buz dağının görünen kısmı bize mevzubahis ettiğimiz şey hakkında haklılık payı vermekte.

Elhasıl o sloganı gördüğüm an şu sözü söylüyorum: “Bize her yer mescit!” Evet her yer, Trabzon da…


GENÇ'ın Yazısı.