Taşın Altındaki Irk
Sedat Coşkun
Van depremi, hepimizin yüreğine bir ateş topu fırlattı. Yüreğimiz hâlâ yanıyor. Yüreğimizin yanması, kardeşlik ve insanlık bilincimizin azalmadığını gösteriyor. Hele böyle bir atmosferde bu deprem özelde kardeşlik ve genelde insanlık farkındalığımızı ortaya çıkardı. Bunun yansıması olarak ülke çapında yapılan yardımlar önemli bir boyuta ulaştı.
ardımların boyutu tatmin edecek dereceye geldi. Ayrıca sivil toplum örgütlerinin çalışmaları bizleri ümitlendirmekte. Bu da kozmik depremin yüreklerimizde de depremler oluşturduğunu gösteriyor. Bir kozmik depreme karşılık, milyonlarca yürek depremi gerçekleşmişti.
Ancak, bu depremi farklı algılayan insanlar da yok değil. Bu insanlar Van’da ki depremin PKK’ya (Kürdistan işçi partisi) yapılan bir uyarı ve ultimatom olduğunu söylüyor ve Allah’ı faşizan tarafgirliklerine alet ediyorlardı.
Ayrıca, kafalarında çizdikleri faşist ve zorba Allah tasavvurunun çamurlarını halka sıçratmak istiyorlar.
Bu tasavvur, Yahudilerin zorba Allah inancını hatırlatıyor. Antik Yunandaki ‘’Plâtoncu’’ düşünceden kaynaklanan bu zorba Allah inancının hâlâ varlığını koruduğunu görüyoruz.
Gel gör ki; bu anlayış ve inanışın değişik ve üzücü bir yansıması olarak Bursa’dan kalkan yardım kamyonlarındaki sandıklardan insani yardım çıkacağı beklenirken taş, sopa ve Türk bayrağı çıktı.
İşte bu, yüreklerimizdeki yangının alevlerini göklere çıkardı.
Aslında bu dogmatik ırkçılığın taşa dönüşmüş belirtileri, bana birkaç şeyi hatırlattı. Şöyle ki;
Sandıktaki taşlar üç şeyi simgeliyordu.
1-Sandıklarını gönderen insanların ‘’taşlaşmış’’ fikirlerini.
2-Kürt sorununun artık ‘’taşlaşmış’’ bir sorun olduğunu.
3-‘’Taş’’an milliyetçiliğin, taşınabilecek sorumluluklara ‘’taş’’ kesildiğini.
Artık bu sorunun suyu kaynamış, suyun içindeki taşlar kızgınlaşmıştı. Bu suyun ateşi ırkçılık, kazanı cahillik, buharı ise kan kokuyordu.
Asabiyet tarihinin kilometre taşı olacak bu hadiseye karşı, kardeşlik muştusunu ayakta tutmalı ve ayağımıza takılan taşlara aldırmadan kardeşlik yolculuğumuza devam etmeliyiz.
Selam ve dua ile...
GENÇ'ın Yazısı.