Süleyman abi ben 16 yaşında lise 2. sınıf öğrencisi bir gencim. Haliyle GENÇ dergisi okuyorum. Size bir sorum olacak. Acaba GENÇ Dergisi ayın kaçında basılıyor ve şehirlere dağıtılmaya başlıyor. Mesela Aralık sayım 10.12.2011’de geldi. Ben bu konuda çok mağdurum. Aydınlatmanız dileğiyle. Allah’a emanet olunuz... (İhsan Emre Bulut)

Merhabalar İhsan Emre kardeşim. İlgi ve alakan için teşekkür ederiz öncelikle. Dileriz GENÇ senin için hep güzelliklere vesile olur.

Soruna gelirsek; dergimiz her ay, en geç ayın 28’inde basılmış oluyor. Bir iki gün içinde de kargoya veriliyor. Sizlere ulaşması ortalama bir hafta alıyor. Yani aslında, her ayın en geç 7 ’sinde dergi elinizde olmalı. Lakin bazı aksaklıklar zaman zaman bu konuda sıkıntı yaşanmasına sebep oluyor. Sizleri mağdur ettiğimiz için özür dileriz. Bu konu üzerinde çalıştığımızı ve mağduriyetlerin önüne geçmeye gayret ettiğimizi hatırlatarak, anlayışınıza sığınırız..

Dergide karikatür vardı, artık yok. Gelir mi diye bekledim ama gelmiyor bir türlü. Neden kaldırıldı karikatür? (Merve Aytekin)

Aslında karikatür ara ara çıkıyor dergimizde. Yani tamamen kaldırmış değiliz. Sadece, son zamanlarda güçlü espriler bulamadığımız için koymak istemedik. “İlham kaynağınız ben olurum” diyen varsa beri gelsin. ;)

Ben Ankara’da Muradiye kurumlarında okuyan bir öğrenciyim. Şöleninizi/mizi çok beğendim açıkçası. Aklıma direk bir fikir geldi: Bu derginin yazarlarıyla oluşturulan bir radyo kanalı olsaydı ne hoş olurdu. :) (İlknur Birdişli)

Gerçekten de Muradiye kurumlarındaki şölenler bizim için de bambaşkaydı. Sizlerle buluşmak bize heyecan aşıladı, moral oldu. Nasip olursa yeniden görüşeceğiz.

Aklınıza gelen fikir gayet güzel. Tabii şu an için iyi bir planlama ve gayret isteyen bir iş. Bakalım, belki yarın, belki yarından da yakın bir zamanda gönle düşenler gerçekleşebilir. Kim bilir… Teşekkür ederiz…

Siteniz de derginiz de harika, ellerinize sağlık. Ayrıca Ankara’daki şölen de muhteşemdi. Yalnız İstanbul’daki gibi Ankara’da da bir “Genç Kitap&Kafe” olsa hoş olmaz mı? :) (Şeyma Arısoy)

İltifatlarınız için teşekkür ederiz. Sizler mutluysanız, biz daha da mutlu oluyoruz. Ve çıtayı hep daha yükseklere koyup çabalamaya devam ediyoruz…

Ankara’da güzel bir potansiyel var aslında. Kübra Gül Erdoğan öncülüğünde hanımefendi arkadaşlarımızın çalışmaları devam ediyor. Bunun yanında, erkekler tarafı biraz zayıf gibi, hâlâ güçlü bir ekip oluşmadı. Yani o tür bir kafe için, önce gönüllülerin daha da çoğalması ve güçlü bir birliktelik kurulması şart. Ardından birçok şey kendiliğinden gelecektir zaten… Buradan sesimizi duyanlara seslenelim: Yok mu Ankara’da gönüllülüğün öncüsü olacak GENÇ’ler?

Derginin ilk sayısından itibaren takip etsem de ilk defa tam olarak bu sayıda anladım GENÇ’le gençleşerek büyüdüğümü. Bir aydır okuldan gizli gizli kaçarak namaza giderken, Asım Gültekin’in “Okulda Namaz Kılınamaz mı?” yazısı… Ve Genç Gönüllü toplantısına ilk defa katılmış olmam… Bu konuyu da artı ve büyük bir dert olarak ele almama yaradı. GENÇ’in etkisi bu olsa gerek? ;) (Rümeysa Özkök)

Size de ilgi ve alakanız için teşekkür ederiz öncelikle.

Hani “şu gök kubbeyi ayakta tutan gariplerin duası, yetimlerin kalbi, alimlerin ihlasıdır” gibi şeyler söylenir ya… Dergileri de ayakta tutan şeyler kanaatimce şunlardır: “Okurla gerçekleştirilen samimi ilişkiler, bir kişinin daha hâline tercüman, yarasına merhem olmak, gönüllerde hissedilen “eksik olmayın” temennileri, vs…”

GENÇ bir yürüyüştür. Birlikte yol alıyoruz… Eksik olmayın efendim.

Ankara’daki şölen haberini sitenizden okuduk, kıskandık. Bizim okulumuzda da şölen yapar mısınız? (İsmail Çam)

Çok sık tekrar ettiğimiz bir şey var: Türkiye’nin neresinden olursa olsun, talep geldiğinde koşarak gidiyoruz. Niyetimiz daha çok insanla GENÇ’i tanıştırmak, bir gönülle daha buluşabilmek. Bunun için çabalıyor ve fırsat kolluyoruz. Bize gelen talepleri değerlendireceğimizi hatırlatır; şölenlerimizin kıskanılmayı hak edecek kadar güzel geçtiğini vurgularım. ;)

Bazı konularda annem beni tehdit ediyor ve istediğini yapmazsam şöyle diyor: “Vallahi GENÇ aboneliğini iptal ederim, sonra kalırsın öylece!” Sizce bu doğru bir yol mu? (Fatih Çalma)

Maşallah, böyle anneler kaldı mı? :) Latife bir yana, siz siz olun annenizle iyi geçinin. İyi geçinin ki aboneliğiniz devam etsin. Yoksa valla kalırsınız öylece. ;)


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.