İradenle Varsın İraden Kadarsın
Sırtında okul çantan mı var, elinde iş çantan mı, yoksa bir bankta oturmuş, bir yurt odasında, evinin salonunda, kendi odanda, neredesin bu satırları okurken ve neyle meşgulsün bilemeyiz; ama bildiğimiz bir şey olmalı, benim, bizim, hepimizin! Sımsıkı, bir sevgili gibi yahut dost gibi irademizle vücut bulmadıkça, eksikliğimiz, o ağzımızdaki, dilimizdeki, halimizdeki, edebimizdeki, ilişkilerimizdeki kekremsi tat, daha bir işe başlarken “yorulduğumuz” haleti ruhiye bizi ancak irademize sarıldığımız ölçüde terk edecek. Hepimiz irademizle varız ve irademiz kadarız çünkü.
İnsan üzerine yapılan araştırmalar insanın hayatında arzu ettiği şeyleri elde edebilmesi için en önemli iki etkenin zeka ve irade olduğunu söylüyor. Kişinin istediği maddi manevi her ne olursa olsun kazanması için en temelde zeka ve iradeye ihtiyaç duyuyor. Zekanın oluşumunda genetik faktörler, doğum öncesi ve doğum sonrası etkenler söz konusu ve üstelik zeka gelişimi büyük oranda erken çocukluk döneminde tamamlanıyor. Dolayısıyla insanın belli bir yaştan sonra zekasını geliştirmek için yapabileceği çok çok fazla bir şey yok. Ancak irade çok şükür ki böyle değil. İnsan kaç yaşında olursa olsun iradesini geliştirebilir. Tabii ki erken yaşlarda özellikle gençlik döneminde yapılacak bir irade eğitimi çok daha zahmetsiz ve çok daha kalıcı olacaktır. Ancak her halükarda insan her yaşta iradesini eğitilebilir yeter ki bunu istesin ve gereken fedakarlığı yapmaya hazır olsun.
İnsanı mutsuz eden ve hayatını zorlaştıran en önemli problemlerin irade zayıflığı sonucu ortaya çıktığını gösteriyor bize konuyla ilgili yapılan araştırmalar. Şiddetten tembelliğe, ertelemeden bağımlılıklara, sağlıksız beslenmeden hareketsiz yaşamaya kadar çok sayıda problemin temelinde irade zayıflığı yatıyor. Dolayısıyla irade terbiyesi insanı gelecek başarı ve mutluluklara taşımanın ötesinde bugünkü problemlerini de ortadan kaldırmasında yardımcı olacaktır.
ADIM ADIM İRADE TERBİYESİ
İrade terbiyesinde ilk adım hiç şüphesiz farkındalıktır. Yani insanın kendi iradesiyle alakalı fikir sahibi olması, irade anlamında zayıflıklarını bilmesi ve bu zayıflıkları kapatıp iradesini güçlendirmeye çalışmasıdır. İnsanlara kendilerine en iyi özellikleri sorulduğunda genelde dürüstlük, cömertlik, cesurluk hatta mütevazılık gibi özelliklerini söylüyorlar. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar iradenin en az belirtilen özellik olduğunu gösteriyor. Yani insanlar iyi özellik dendiğinde genellikle “iradem güçlü” demiyorlar. Ancak en kötü özellikleri ya da başarısızlıkları sorulduğunda verdikleri cevapların büyük çoğunluğu sebebin irade zayıflığından olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla kişi irade anlamında ilk adımı konuyla alakalı farkındalığı geliştirerek atmalıdır.
İrade terbiyesinde ikinci adım egzersiz ya da alıştırma diyebileceğimiz adımdır. Kişi iradesini terbiye etmek için iradesini günlük hayatın farklı karelerinde deneyecek, sınayacak, kullanacak. Aynen koşuya başlamadan önce insanın koşuyor gibi hareket ederek ısınması gibi irade talimi yapacak, iradesini işler tutacak. Nitekim irade üzerine yapılan çalışmalar iradenin aynen vücuttaki bir kasa benzetilebileceğini belirtiyorlar. Nasıl bir kas uzun süre hiç ya da az kullanıldığı zaman zayıflarsa irade de kullanılmaz ya da az kullanılırsa süreç içerisinde zayıflıyor.
İrade terbiyesinde üçüncü adım insanın iradesini artık fonksiyonel olarak kullanmaya başlamasıdır. Yani hayatında iradesini kendini ilerletmesine izin verecek şekilde ya da ilerlemesine engel olacak engelleri kaldıracak şekilde kullanmasıdır. Bunun için insanın hangi halde olduğunu bilmesi lazımdır. Günlük hayatımızda dönem dönem bir hâlden diğerine geçeriz. Bir hâl rahatlık hâlidir görece sıkıntının daha az, imkanın daha çok olduğu bir haldir. Diğer hâl sıkıntı halidir, dertlerin ve sorunların hayatın o döneminde daha bir yoğunlaştığı, insanın zihnini devamlı söz konusu dert ve sorunların meşgul ettiği bir hâldir.
Kişi rahatlık hâlindeyse arzuları ve istekleri konuşmaya başlar. Maddi imkanlar da varken istedikleri olsun ister ve bu istekler bitmez de bitmez. Şu olsun tamam, bunu yapayım bitti vs. derken günler geçer, imkanlar azalır, vakitler geçer istekler bitmez. Bu halde iken kişi iradesini kullanarak istek ve arzularını dizginleyebilmeli ve ilerlemesine engel olacak isteklerini yok sayabilmeyi bilmelidir.
Kişi sıkıntı halindeyse de dertleri ve sorunları konuşmaya başlar. Enerjisini alır, ümitlerini kırar, ruhunu yıkar. Kişi hiçbir şey yapmak, hiçbir yere gitmek, hiç kimseyle görüşmek istemez. Dert yumağına girdikçe girer, günler akar, mevsimler değişir dertler değişmez. Dolayısıyla bu hâlde iken kişi çözebileceği dertleriyle cesurca yüzleşip çözemeyeceği dertlerini de kabullenip zihnini ve ruhunu yormadan yoluna devam etmelidir.
İrade terbiyesinde dördüncü adım kişinin iradesine güç alabileceği hedefler, idealler bulmasıdır. Yani insanın iradesini kullanması, isteklerine hayır diyebilmesi, dertlerine kulak vermemesi için bir sebebinin olmasıdır. Bu noktada hiç şüphesiz kişinin hayatını anlamlandırması, varlığına bir mana giydirmesi çok ciddi önem arz etmektedir. Bunu yaptıktan sonra ne kadar sağlam sebepler ve ne kadar gerçekçi anlamlar bulursa iradesi onlara dayanacağından o kadar güçlü bir iradeye sahip olacaktır.
İrade terbiyesinde beşinci adım kişinin hedef ve ideallerini şaşırmaması, kendini istek veya dertlerinin içinde kaybetmemesi için irade terbiyesi ve hedef/idealler konusunda kendisiyle aynı hassasiyetlere sahip iyi bir çevreye sahip olmasıdır. Bu çevrede insanlar birbirlerine ümit aşılayacak, birbirlerinin dertlerine yardımcı olacak, güzelliklerini takdir ve teşvik edecek, planlarını gerçekleştirmesini kolaylaştıracaktır.
İrade terbiyesinde altıncı adım kişinin kendisine bir irade kahramanı seçmesidir. Bu kahraman günümüzde yaşayan veya tarihte yaşamış bir kişi olabilir. Kişinin tanıdığı veya tanımadığı biri olabilir. Uzakta veya yakında biri olabilir. Tek önemli ölçüt irade terbiyesi konusunda hayatı ve davranışlarıyla kişiye ilham olabilecek özelliklere sahip olmasıdır. Böylelikle kişi isteklerine karşı koymakta zorlandığında veya dertlerinin baskısından kaçamadığında kendi kahramanını hatırlayacak, onun yaşadıklarını düşünecek ve yaptıklarından, tahammül gücünden, irade kuvvetinden ilham alacaktır.
İKİ ÖNEMLİ ARAŞTIRMA
Bitirirken irade terbiyesinin önemine dair iki araştırmaya yer vermek istiyorum:
Birinci çalışma Almanya’da yakın yıllarda yapılmış bir çalışmadır. Bu çalışmada bir grup insana bir cihaz verilmiş ve gün içerisinde bir şey istediklerinde o cihaza basmaları istenmiştir. Sabahtan gece yarısına kadar bir insanın arzu ettiği şeylerin sayısının ortalama olarak 10.000’i geçtiği araştırmayla ortaya çıkan şaşırtıcı gerçekler arasındadır. İnsanın bir gün içerisinde bu kadar çok sayıda arzusunu gerçekleştirmesi mümkün olmayacağından arzuları arasında tercih yapması mecburidir. Bu tercihi yaparken kısa dönemli fayda verecek arzular yerine uzun vadeli fayda verecek arzularını tercih etmesi kişinin faydasına olacaktır. Ancak kişi arzuların oluşturduğu baskıya göre tercih yaparsa o an için keyif veren arzusunu tercih etmesi kuvvetle muhtemeldir. Bununla beraber o an için keyif vereni tercih etmeyip fedakarlık yaparak tercih edilmeyen arzunun oluşturduğu baskıya karşı koyabilecek tek güç iradedir. Yine söz konusu araştırmanın şaşırtıcı bulguları arasında insanların uyanık olduğu zamanlarda en az 4 saatlerini arzularına karşı koymaya yönelik düşüncelerle geçirdiği yer almaktadır. Ancak iradesi kuvvetli kişiler arzuları üzerinde durup onlarla pazarlık yapmak yerine iradelerini kullanıyorlar ve iradesi zayıf kişilerin arzularını düşünmeye harcadıkları vaktin yarısından daha az zaman arzuları bu insanların zihinlerini meşgul edebiliyor. Böylelikle iradesi güçlü kişiler gündemlerini kaybetmeyip, arzularıyla pazarlık yaparak ömürlerini harcamıyorlar.
Bu konudaki ikinci çok önemli çalışma Walter Mischel’in 1960’larda başlattığı ancak boylamsal bir çalışma olduğu için neticesi uzun yıllar sonunda görülen çalışmasıdır. Söz konusu çalışmada 4 yaş çocuklarına bir şeker verilmiş ve hemen yemeyip beklemeleri halinde bir şeker daha verileceği söylenmiştir. Bununla beraber şekeri hemen yemek veya beklemek konusunda serbest oldukları da ifade edilmiştir. Bekleyenlerin, beklemeyip hemen şekeri yiyenlere kıyasla ilerleyen yıllarda okullarında daha başarılı oldukları, daha sağlıklı bir bedene sahip oldukları, daha iyi işlerde çalıştıkları ve daha geniş bir sosyal çevreye sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Yani iradesini kullananlarla kullanmayanlar arasında başarı ve mutluluk açısından ciddi bir fark söz konusu olmuştur. Yine 2010 yılında tamamlanan ve geniş kapsamlı olarak uzun vadede yapılan bir çalışma da söz konusu araştırmayı tekrar teyit etmekle kalmayıp hayatın bütün alanlarının yanında iradesi kuvvetli olanlarla olmayanların arasında diş sağlığı açısından bile fark olduğunu ortaya koymaktadır.
Son olarak bütün bu çalışmalar ışığında şunu söyleyebiliriz: İrade mutlaka ve devamlı kullanılması gereken bir güçtür. Kullananı güçlendirir, kullanmayanı zayıflatır. Kullanan bugün de yaşar yarınlarda da yaşar, kullanmayan bir yaprak gibi yaşar ve ilk sonbaharda solar, unutulur gider.
Her Yerde Değil, Bir Yerde Olalım!
Aynur Bolkan • Öğretmen
Neyi yapmak istiyorsun da yapamıyorsun? Niye yapamıyorsun?
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda en büyük hayalim edebiyat öğretmeni olabilmekti. Gerçekten çok büyük imkansızlıklar içinde azmettim ve çok şükür ulaştım amacıma... Ancak şimdi, ne büyük tezattır ki yapmak istediğim tek şey öğretmenlik yapmamak. İmkânım olsa, maddi imkânım bugün bırakırım herhalde... Yine edebiyatla iç içe olurum elbette fakat, yapamadığım ve yapmak istediğim tek şey “annelik”... Her şeyde yarım yamalak olmaktansa bir şeyde “tam” olmak isterdim.
Hedefleyip de başardığın bir şey var mı? Başarını neye bağlıyorsun?
Şehirlere kısa yolculuklar düzenliyorum. Bu benim için bir başarıdır. Zamanım yok çünkü. Bu başarımı da, irademe bağlıyorum. Karar verdiğim bir şeyi yapabilmek güzel oluyor. Her zaman olmasa da.
Başarının Sırrı Dikkatte!
Rukıyye Hacıfettahoğlu • 19
Neyi yapmak istiyorsun da yapamıyorsun? Niye yapamıyorsun?
Hem kişiliğimden hem de İslamî değerlerimden taviz vermeden insanlara faydalı olduğumu hissedebildiğim bir yerlerde ömrümün baharını harcamak istiyorum. Ama uygun yerin neresi olduğu ve ne yapmam gerektiğini kestiremediğim bu çağda kendimi dalgalarına düşünmeden bırakabileceğim okyanus ve pusuladan uzak olduğumu zannediyorum ve ne yazık ki bekliyorum.
Hedefleyip de başardığın bir şey var mı? Başarını neye bağlıyorsun?
Özel olarak hedeflediğim her şeyden zaman geldi vazgeçtim yani hiçbirisini sonuna kadar götürmedim. Ama küçük başarılarım arkasında bütün dikkatimi vermem, o şeyi ve o yolda karşıma çıkan hiçbir şeyi küçümsememem yatıyor.
Gayretlerim ve Annemin Duası
Ayşe Polat • 22 • Yüksek Lisans
Neyi yapmak istiyorsun da yapamıyorsun? Niye yapamıyorsun?
Katılmak istediğim birçok organizasyon, konferans ve dersler oluyor. Ama maalesef iş hasebiyle katılamıyorum...
Hedefleyip de başardığın bir şey var mı? Başarını neye bağlıyorsun?
Evet, var. Bu zamana kadarki tüm başarılarım ve mutluluğumu öncelikli olarak annemin dualarına sonra da çalışmalarıma bağlıyorum...
Kararlılık Başarı Getirir
M. Erbil Özcan • 24 • Akademisyen
Hedefleyip de başardığın bir şey var mı? Başarını neye bağlıyorsun?
Bugüne kadar hedeflediğim çoğu şeyi -hamdolsun- başardım. Bunlardaki en büyük etkenin kararlılığım olduğunu söyleyebilirim. Hz. Mevlana’nın “Kötü bir döneme girdiğinde ve her şey sana karşı gibi göründüğünde, bir dakika bile dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde sakın pes etme, çünkü işte orası gidişatın değişeceği yer ve zamandır.” sözünden anladığımız gibi başarının en büyük sırrının pes etmemek olduğunu görüyoruz.
Başarısızlıklardan Ders Almak
Ömer Terzi • 23 • Öğrenci
Neyi yapmak istiyorsun da yapamıyorsun? Niye yapamıyorsun?
Büyük hedeflerim var. Başladığım konumla yapmak istediklerimin tam arasındayım şu anda. Tarlaya tohumları ektim suluyorum, gübreliyorum. Yetişip beni hedeflerime ulaştırmasını sabırla bekliyorum. Yapamamanın en temel sebebi kendim ve kendimi sabote etmem.
Hedefleyip de başardığın bir şey var mı? Başarını neye bağlıyorsun?
Hedefleyip başardıklarım var, başladığım sıfır noktasıyla hedefimin arasındayım.. Başarının sırrı başarısızlıklarım. Başarısızlıktan alınan dersle geleceğe yön vermek, bunu yaparken sebat ve sabırla dua etmek.
Çarşaf Giymek İstiyorum
Neşe Abay • Öğrenci
Neyi yapmak istiyorsun da yapamıyorsun? Niye yapamıyorsun?
Vereceğim cevap biraz absürt olabilir. “Yok artık daha neler” tarzında yanıtlar da alabilirim. Ama hiç önemli değil; çünkü aykırı olmaya mahkum edilmeye alıştım. Uzun süredir yapmak istediğim tek şey çarşaf giymek. Ama buna engel olan bir sürü örümcek kafalı zihniyet var. Çünkü ben bir üniversite öğrencisiyim. Başörtüsüyle okula girebiliyorum doğrudur. Ama bu benim vicdanımı rahatlatmıyor. Çünkü benim görevim burada bitmiyor. İnsan hayatını Kur’an a göre şekillendirmeli ki, Kur’an da bize bunu emrediyor. Ben bu tercihimi yerine getiremiyorum.
Hedefe Kilitlenmek ve Azmetmek
Recep Solak • 24 • Öğrenci
Hedefleyip de başardığın bir şey var mı? Başarını neye bağlıyorsun?
Ciddi manada dünyalık bir şeyi hedefleyip de başaramadığım bir şey yok elhamdülillah. Ben imam hatip mezunuyum ve malum daha yakın zamana kadar katsayı uygulaması vardı yani önü kapalıydı imam hatiplerin. Hedefim inşaat mühendisliği okumaktı, stratejimi belirledim ve 2 yıllık inşaat bölümü okuduktan sonra ara vermeden DGS ile S.Ü. İnşaat Mühendisliğine geçtim. Tabi bundan sonrası için de hedeflerim var. (Üniversite hedefin sadece birkaç basamağını oluşturuyor…) Başarılarımı bazı şeylerden feragat etmeye, hedefe kilitlenip azim ve gayretle yılmadan yıkılmadan çalışmaya, sonrasında ise Rabbime dua edip tevekkül etmeye bağlıyorum.
Başarımı Çocuklarıma Devredeceğim
Mehmet Akdağ • Öğretmen
Neyi yapmak istiyorsun da yapamıyorsun? Niye yapamıyorsun?
Kendi farkındalığımı bir nebze olsun hissetmeye başladığımdan beri (altı, yedi yaşlarımdan itibaren) hem ütopik hem de gerçekleşmesi mümkün olan isteklerim mevcut oldu. Futbolcu ve dövüşçü/kahraman olmak istekleri, maddi sınırları aşacak şekilde olmalıydı, bu yüzden bunlarda ütopikti. Gençlik yıllarımdan itibaren de Alim/Filozof/Bilim Adamı olmak gibi isteklerim başladı ve hâlâ devam ediyor. Gerçekleşmediği halde devam ediyor yani. Klasik ilim geleneğimizi imkâna getiren âlimlerimizin dizinde büyümek isterdim. Avrupa bilincinin mimarı olan düşünürlerden de ders almak isterdim doğrusu. Olmadı! Bunun için bir sürü sebep saymam mümkün. Sayacağım bütün sebepler yukarıdaki sınıflandırmaların içerisine alınabilir durumdadır. Yalnız olmayan şey benim mevcudiyetimle sınırlı. Evet, belki gerçekleşmedi istediklerim ama doğabilecek evlatlarımda gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel olacak inşallah. Çünkü onlara ders verebilecek iyi bir birikim meydana getirdiğimi düşünüyorum.
Hedefleyip de başardığın bir şey var mı? Başarını neye bağlıyorsun?
Evet var. İlkokul dördüncü sınıfta ne olmak istediğim sorulduğunda öğretmen olmak istediğimi belirtmiştim. Şu anda öğretmenlik yapıyorum. Gerçi lise yıllarımdan itibaren belirttiğim gibi öğretmenlikten çok daha fazlasını mesela üniversitede hoca olmayı istemeye başladım ama bu isteklerimin hepsi de eğitim-öğretim sahasında oldu. Şu anda eğitim-öğretim sahasında görev yapıyorum.
Mehmet Dinç'ın Yazısı.