Sana önce niyet tavsiye ederim. Hakikat niyeti. Neden varım? Niye biriciğim? Benden murat nedir?    Sorularına cevap aramaya niyet öneririm sana. Zihnini, nazarını bu niyetle formatlamanı… Sorularınla bakar olursun böylece. Soru olursun. Cevap görür, cevap bulursun.

Niyet ettiğin anda sendeki her şey harekete geçecek. Kalbin harekete geçecek, beynin ve bütün azaların… Sadece o kadar da değil! Etrafındaki her şey sana elbirliği ile yardım için seferber olacak. Niyet bir düğmeye basmak gibidir, bunu göreceksin.

Niyet bir irade beyanıdır.

Sonra dua tavsiye ederim sana. Duasız ne yapabilirsin? Duasız ne olabilirsin? Duasızsan, ıssızsın. Issız, çorak, kurak ve devasızsın.
Dua etmelisin. Dua halinde yaşamalı, dua olmalı, dua bakmalı, dua solumalısın. Dua nasıl edilir, öğrenmelisin.

Dua öğrenmelisin. Duayı hissetmelisin. Kalbinle dilin arasında açı farkı varsa nasıl dua ettiğini iddia edebilirsin? Dualarının kalitesini artırmalısın, çünkü duaların kadar yüce, duaların kadar varsın. Duayla açılır yollar bilmelisin. Dua yol açar, yola koyar, yolcu eder; dua yolsuz bırakmaz, yoldan çıkarmaz, yolsuz kılmaz.

Dua unutturmaz: Kimsin? Nereden gelip nereye gidiyorsun? Niye gönderildin? Kim gönderdi seni? Ne istiyor? Duan varsa bilincin var demektir. Duan varsa gözün açıktır. Duan varsa uyanıksındır.

Dua bir şahitlik beyanıdır.

Yol ya da yollar açıldı ya önünde, şimdi seçim zamanıdır. Sana seni isteyecek bir yol seçmeni tavsiye ederim. Yol seni nasıl ister? Niyet, dua, seçim, hâsılı tüm olmuş ve olacaklar suyun akışı gibi kolay ve meşakkatsiz olur. Seversin. İçin ister. Sen isterim zannedersin ama istenen sensindir. Bunu başta bilemeyebilirsin. Dikkat etmen gereken işlerin sarpa sarmaması, yokuşa vurmaması, bir zorluk ve meşakkat burcunda seyretmemesidir. Seni isteyecek olana meyledersin. Neye meylin olduğuna çok dikkat etmelisin o yüzden. Meylinin aslında kaderin olduğunu bilmelisin.
Seçim bir kader beyanıdır.
Yola düştün, düşürüldün ya da koyuldun; şimdi de sadakatle yürümeni tavsiye ederim. Dosdoğru…

 Yürümek ilk adımla başlar. Yürümek, sadece ilk adımın değil son adımın nefesini de kuşanmaktır. Her vuslatın bir ilk adımı vardır, tamam. Ama yine her şey ilk adımla biter. Son adımın ya da sona varmayan her adımın kaderi ilk adımda saklıdır. İlk adım vitrininde müstakbel bütün adımların akıbeti saklıdır. İlk adım bir tohumdur o yüzden. Basit, küçük, ufacık, ama öz, fihrist ve derinliklidir.

İlk adımda belli olabilir her şey. İlk adım bir ifşaat da olabilir, bir inkılâp da… Sonraki her adımın bu ilk adımın sadece bir devamı değil şükrü ya da pişmanlığıdır. O yüzden yürümek kendini teşhir etmektir.

Yürüdükçe saçılırsın etrafa. Yürüdükçe bilinirsin. Yürüdükçe ilişirsin bir yerlere. Yürüdükçe irtibat kurarsın, çünkü yürümek yerle, her dem tazelenen bir ilişki kurmak demektir. Ayak bastığın yerle kardeş, sırdaş olmak demektir. Yürüdükçe ya yürürsün birlikte yerle, ya da yürüdükçe girersin yerin dibine…

Yürümek bir sicil beyanıdır.

Yola düştün, düşürüldün ya da koyuldun, sana rehber lazım. Bir delil bulmanı tavsiye ederim sana. Çünkü yürümek kolay değil, yol tekin değil, yol sakinlerinin hepsi hüccet değil. Düşman var, dışarıda pusuda bekleyen. Düşman var, içinde pusuda bekleyen. Sana bir rehber lazım ki seni tehlikelerden, seni senden korusun. Alsın seni, menziline eriştirsin.

Ama dikkat et; rehber seçiyorsun, tutup kolundan götürecek bir yardımcı değil. Yolu yürüyecek, kat edecek, kendine dar ya da geniş edecek o değil, sensin. Yol senin yolun, kader senin kaderin. Rehber dediğin yürüyüşü seni mest eden insan demek… Rehber demek yürüyüşü ile asil, duruşu ile asil insan demek… Yürüyüşe bakacaksın, o yüzden. Yürüyüşün istikrarına, devamlılığına; rehberin durmayışına, sendelemeyişine, nazarıyla, sözüyle, özüyle yol arkadaşlarını kollayışına dikkat kesileceksin.

Yürüyüşü sana ilham veren birini bulmalısın. (Belki o seni bulabilir ama bu irade edenlerin muradı değil, murat edilenlerin bahtıdır) Senin gibi yolcu olsun rehberin. Yolu tanımış, bilmiş; tehlikesini, kısa yolunu keşfetmiş olsun. Yürüdü mü yerle birlikte yürüsün. Ayakları sabit kılınmış olsun.

Rehber aramak bir vuslat beyanıdır.


Mehmet Köprülü'ın Yazısı.