Tartışma Bahane, Tabu Şahane
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan yönetmelik taslağında yeni “özel okullar yönetmeliği”ne göre; “Öğrencileri Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti ’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmektir” ifadelerinin çıkarılmasına karar verildi. Ayrıca özel okullardan, koridorlara asılma mecburiyeti olan Gençliğe Hitabe’nin de kaldırılması gündeme geldi.
Hal böyle olunca, malum medyada olay epey bir tepki topladı. Özel okullar, devletin denetimine tabi, ancak bağımsız olan kuruluşlardır. Sonuçta her özel ya da tüzel kuruluş devlet denetimindedir. Ama özel okul dediğimiz yer, ticari bir kuruluştur. Onların ideolojisi, görüşleri, gelenekleri olabilir zamanla, bu da bu “kaldırılma” tartışmalarını gündeme getirebilir.
Sivil toplumun ve demokratikleşmenin gittikçe yerleşmesiyle birlikte, böyle ifadeler kalıp cümleler olmaktan öte geçemiyor ve toplumu kuşatamıyor. Bunun yerine, daha kapsayıcı, toplumun her kesimine eşit mesafede olmayı başarmaya çalışan görüşler ve öneriler öne çıkıyor. Bu sebeple, “gençliğe hitabe” tartışmalarının gündeme gelmesi aslında bekleniyordu. Peşi sıra gelen “andımız” tartışmalarının da fitilini ateşledi bu tartışma. Tartışılmalı, konuşulmalıdır bütün bunlar. Toplumun, aydınların nabzı doğrultusunda, devlet de gereken düzenlemeleri yapmalıdır. Demokrat ve sivil bir toplum, susmaz, tartışır. Kalıplara değil, sürekli gelişmeye ve yeniliğe açıktır.
Taha Süren'ın Yazısı.