Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Sadrettin Sarıkaya, MİT müsteşarı Hakan Fidan başta olmak üzere üst düzey istihbarat mensuplarını, KCK davası kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdı. Ve kıyamet koptu. İşin aslı nedir, meselenin arka planında nasıl bir hesaplaşma var, bilmiyoruz. Radikal Yazarı Akif Beki’ye göre, bu “süper yetkili savcıların” sistemde açtığı bir gedik.

Birilerinin talimatıyla mı MİT mensupları oraya getirildi yoksa bahsedildiği gibi bir Cemaat-Ak Parti çekişmesi mi söz konusu? Bunu bilemiyoruz. Görünen savcının bir yetki kullanmasıydı. Ama bu yetki kullanımı, hükümetin istemediği bir şey oldu. Nitekim hemen ardından yeni bir yasal düzenleme yapıldı. Bundan böyle Başbakan’ın izni olmadan MİT mensupları hakkında bir soruşturma açılamayacak. Başbakan Erdoğan’ın bu krizden sonra özellikle bir cümlesi dikkat çekiciydi: “Seçilmişleri, atanmışlara kul yapmayız.”

MİT dediğimiz kurum, ulusal güvenliğimizi koruyan en önemli birkaç kurumdan biridir. İstihbarat, ülkelerin en önemli silahlarından, savunma güçlerinden biridir. Biz bu kurumun her anlamda bu toprakları asli değerleri ile barışık olmasını, önceki zamanlarda olduğu gibi inancından ötürü kendi vatandaşını fişlememesini ve zaafa uğramamasını temenni ediyoruz.


Taha Süren'ın Yazısı.