Satılık Dertler
Ecel mefhûmunu hayatımızdan çıkaran tıp dünyası, hastalıkları bir gün yenip, ölümü öldüreceği günleri düşlüyor.
Ray Moynihan ve Alan Cassels’in kaleme aldığı “Satılık Hastalıklar” adlı bir kitap var. Ülkemizde ilk baskısını 2006 yılında yapmıştı. Kitapta yer alan çalışmalara göre, yüksek tansiyon, depresyon, dikkat eksikliği sendromu gibi hastalıklarla birlikte, son günlerde yeniden alevlenen tartışmalarla gündeme gelen yüksek kolesterol, ilaç fi rmalarının satış tuzağı. Bu gün, eften püften sebeplerle bütün insanlık hasta kabul ediliyor.
Hastalığı keşfedenler de derman bulanlar da aynı odaklar. Daha çok haz vadeden dünyayı da onlar inşa ediyor zaten. El değmemiş bunca dünya nimeti için uzun yaşamak gerekli. Ecel mefhûmunu hayatımızdan çıkaran tıp dünyası, hastalıkları bir gün yenip, ölümü öldüreceği günleri düşlüyor. Ölüm, artık tıbbî bir olay olarak görülüyor; yaşlılığı huzurla geçirilecek bir bilgelik çağı kabul edenlerin sayısı gün geçtikçe azalıyor.
Ahir ömür sükûneti değil, huzursuzluğu temsil ediyor. Yüzlerindeki her bir çizgi, onlarca ders vadeden yaşlılar, hücrelerin yaşlanmasını engelleyen teknikleri can kulağıyla takip ediyorlar. Uzun yaşamanın “bilimsel” imkânlarının tartışmaları gölgesinde ilaç pazarlamak daha bir kolay oluyor. Ölüme ve yaşlılığa, eninde sonunda tedavisi bulunacak bir hastalık muamelesi çekilmesi, ucuz ağrıları bize dert ettiriyor.
Ten kafesine hapsedilen insan, semptomları aşikâr, bir düzine kalp ve gönül hastalığıyla bitkisel hayat sürerken, satılık hastalıkları yenince eceli de yeneceği umudunu taşıyor. İlaç fi rmalarının ar-ge birimlerinden önemli ricamız, biraz da günahların kalbimize kondurduğu siyah noktaları temizleyecek ilaçlar üretmeleri. Türk Nöroloji Derneği, sabah namazına kalkamayan gafi llerin uyku bozukluklarına bi zahmet el atsın.
Ali Can'ın Yazısı.