Esra Aydın

"Daha önce evinde hiç mutfağa girmeyen bir üniversite öğrencisi olan Z.Ç (21) babasına bir bardak su getirebilmek için mutfağa giderken evin içinde kayboldu. Genç kızdan 7 saattir haber alınamıyor. Arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor."

Çok yakında bu gibi haberleri gazetelerde 3. sayfa haberi olarak göreceğimiz günlerin gelmesinden korkar olduk. Ev işi deyince aklına tuğla çimento gelen inşaat mühendisi hanımların nesli yetişiyor. Çok abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz; ama durumun vahameti başka türlü anlatılamazdı.
 
Birçok hanım arkadaşım bu aralar staj yapabilecekleri bir şirket bulmanın telaşı içinde. Kimi CV’sine yazabilmek için iyi firmaları araştırıyor, kimi ise naylon staj peşinde. Buradan benim anladığım; iyi-kötü hepsi, mesleklerini ellerine almak, büyük adam olmak istiyorlar. 
 
“Büyük adam!” olmak için bunca çaba sarf eden arkadaşlar; saliha bir eş, fedakâr bir anne olabilmek için ne yapıyorlar acaba? Çoğundan aldığım cevap koca bir hiçten öteye geçmiyor. Oysa Rabbimiz, bizim görevlerimizi tayin ederken ilk önce “hanım!” olmamızı buyurmuştu.
 
Görevimiz olmayan, erkeklere yüklenmiş, fakat belirli ölçüleri gözeterek, bizim de yapabileceğimiz işlerle bu kadar meşgulken; asıl görevimizi neden aksatıyoruz? Bu sorunun cevabı belki var belki de cevaba lüzum bile yok, değinmek istediğim de bu husus değil zaten. Ben sadece küçük bir teklifle arkadaşlarımın zihin kapılarının tokmağını çalmak istedim.
 
Bu yaz stajı evde yapalım ne dersiniz?
 
“Öyle şey olur mu?” demeyin müdürümüz bile var. Bunca yıl bir yandan babamıza hanımlık yapmış, diğer yandan bizleri gül gibi büyütmüş annelerimizden daha tecrübeli müdür mü bulacağız bu staj için?
 
Okula başladığımız ilk günden bu yana, “aman kızım okusun OKS,YGS,LYS ne kadar sınav varsa sular seller gibi versin” diyerek elimize bulaşık deterjanı değdirmeyen, istikbalimiz kavrulmasın diye ütüde ağız tadıyla kolumuzu yakmamıza bile izin vermeyen annelerimiz, emin olun pek hoşnut olacaklar bu durumdan. 
 
Staja, başvuru yapmadan, hemen başlayabilirsiniz. Yemek yapma derslerinde kaynak kitap olarak, Oktay usta ne güne duruyor değil mi? Ayrıca, bu stajda öğreneceğiniz en güzel meziyetlerden biri de şu zamana kadar bir türlü anlam veremediğiniz “göz kararı” kavramı olacak. Sonra ütü yapmada seviye atlayacaksınız ve babanız, pantolonlarını, “harita metod defteri kıvamında olacak” korkusu olmadan, ütülemeniz için size verebilecek.
 
Toz almayı öyle güzel öğreneceksiniz ki artık anneniz sizinle “Görücü geldik biz bu evin kızına, parmak ile yazı yazdık aynasının tozuna” gibi maniler aracılığı ile dalga da geçemeyecek. Komşu teyzeler altın günleri için sizin yaptığınız lezzetli kurabiyelerin tarifini isteyecek. En önemlisi de, fıtratınıza uygun işler yaptığınız için “mutlu” olacaksınız. Stajın etüd çalışmaları kısmında annenizle sohbetlere gidebilir, mahallenin afacanlarına yaygın eğitim hizmeti verebilirsiniz.
 
Ayrıca stajı tamamlamış sayılabilmeniz için, en az bir proje yapmanız gerekmekte. Bu sizin el becerinize kalmış: Dantel havlu mu yaparsınız, “yok bu beni kesmez” deyip kurdele nakışı seccade mi işlersiniz, buna siz karar verin. Staj boyunca bir adet hanımlara özel ilmihal okuyup idrak etmeniz de staj puanınızı yükseltecektir. Son olarak önemli bir husus var ki; o da staj dosyanız. Her gün günü gününe defter tutmalısınız. Ayrıca ilk yapılan yemeğin tarifi de deftere yazılmalı. Ütü dersine çalışırken yaktığınız babanızın gömleğinin ve annenizin ipek eşarbının resimlerini de staj dosyanıza eklemeyi ihmal etmeyin.
 
Haydi kızlar, evde staj yapmaya! Hepinize şimdiden kolay gelsin.

GENÇ'ın Yazısı.