Bir Dertliler Var Bir de Dert Olanlar...
Yeni çıkarttığımız genç tişörtlerinde bir takım sloganlar var. En hoşuma gideni şu: “Dertsizseniz, dert sizsiniz.” Bize göre dertli olmak bir ayrıcalık. Başta kendisi olmak üzere bütün insanlığın şu dünyada niye var olduğuna dair o can yakıcı soruyu her gün hatırlamak kolay değil çünkü. Hele bu sorunun cevabı olacak bir hayat tarzına sahip olmak daha zor. Bu anlamda şahsi dertlerin ötesinde aşkın dertlerle dertlenmiş seçkinler, insanların içerisinde bir adım öne çıkıyorlar. Peki ya geride kalan dertsizler? Biz onlara dertsiz değil, dert diyoruz işte. Bir dertliler var, bir de dert olanlar… Gerisi? Gerisi yok. Bazen “hiç dermandan bahsetmiyor musunuz?” diye soranlar oluyor. Onlara biz değil çağlar öncesinden çağlayıp gelen, tarihin gördüğü en büyük dertlilerden birisi olan Yunus cevap versin: “Derman arardım derdime / Derdim bana derman imiş / Burhan sorardım aslıma / Aslım bana burhan imiş…” Derdimiz, dermanımız bizim.
***
Temmuzumuz dolu geçti, şükür. Yaz okulumuz ve yaz kampımızda GENÇ gönüllüsü adayları ile buluştuk. Tanıştık, biliştik, dertleştik; dert kardeşliği ortak paydamız oldu. Bir zaman bir büyüğümüz “gülerek dertlenebiliyorsunuz, ne güzel…” demişti. Muhabbet, coşku ve heyecanla geçirdiğimiz 15-20 günün sonunda aynı derdin dertlileri olmak ne güzel… Birlikteliğin, Allah için beraberliğin bereketi bu… Daha güzel buluşmalar, birliktelikler olacak. Rabbimiz inşallah lutfedecek.
***
Bu sayımızda Tarih Gastesi’nin yarışma sonuçlarını ilan ediyoruz. Gelen yüzlerce haber arasından seçme yapmakta oldukça zorlandık ama maksadımızın anlaşılmış olduğunu da görerek ayrı bir haz aldık. Tarih Gastesi zaten beğeniliyor, yeni kalemlerle daha da güzelleşecek, ümidimiz bu yönde.
Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.
Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.