Mülayim Sert

Popun kralı Maykıl Ceksın ölmedi, öldürüldü. Onu yasadışı tenör örgütü öldürttü. Yüzlerce Çinli liuquin virtüözü aynı anda Maykıl’a cenaze marşını çaldı, adamcağız korkusundan hayatını kaybetti.

“Give Thanks to Allah” ilahisini Maykıl Jackson’a ölmeden önce niye söylettirir bu Çinliler diye günlerce düşünmüştük ki Cezayir asıllı Fransız bir Müslüman sanatçı olan Zain Bhikha’dan mail geldi. Meğerse “Give Thanks to Allah” ilahisini Zain Bhikha kendisi söylüyormuş. Peki, neden kartel medya bunu Maykıl Ceksın söylüyor diye duyurdu?

İşin arkasında bir üçüncü dünya savaşı planı var. Maykıl Ceksın’ın ölümü/öldürülüşü ve cenazesinin Lenin’in kabrinin yanına taşınıp taşınmayacağı ve bu taşınma olayından önce Teşvikiye Camisinde her hangi bir cenaze namazı organizasyonu düzenlenip düzenlenmeyeceği ve hatta bu namazdan sonra alkışlanacak mı yoksa cenazeye katılan herkes ay yürüyüşü (moonwalk) mu yapacak bütün bunlar merak konusu? (Amma çok ve dedim be!)

Bir de cenazenin Rusya’da Lenin’in mezarına taşınmasından sonra ilerde her hangi bir vatandaşlık haklarının geri verilip verilmeyeceği de tartışma konusu.  Yasadışı Tenör Örgütü olası bir geri verilmeme durumunda İstiklal Caddesinde Cumhuriyet Senfoni Orkestrası yürüyüşleri düzenlemeyi düşünüyor.

Yani nereden bakılırsa bakılsın Çin-Amerika-Rusya-Türkiye ve İslam âlemi bu işin içinde. Birinci dünya savaşının bir Sırp prensin öldürülmesiyle başladığını hatırlarsak ölen Maykıl Ceksın olunca üçüncü dünya savaşının patlak vermesi an meselesi. Sonuçta Maykıl prensten daha ileri mertebede biri, o popun kralı, müziklerin efendisi. Onun öldürülmüş olması kâinat savaşı bile çıkarabilir. Ayda yaşayan uzaylılar olaya her an karışabilir. Sonuçta dünyada yaşayıp da ayda yürüyebilen kaç tane kral tanıyorsunuz?

Maykıl’ın ölümünün hemen akabinde intihar eden insanların öldürülüp öldürülmediği de hala muamma. Söz konusu cinayetler serisinin kime ne fayda sağlayacağı şüphesiz birçok kişinin beynini yorarken Türkiye’den gelen o enteresan haber her şeyi karıştırdı.

Daha önce İmparator İbrahim Dadlıses’in kurduğunu söylediğimiz Türkücü Hareket, İmparatorun yazlık sarayında batı musikisi çalındığını duyunca hemen ayaklandı ve Sakarya türküsü eşliğinde sarayı kontrol altına aldı. Yüzden fazla yeniçerinin gönüllü olarak katıldığı ayaklanmayı tüm musikişinaslar kınarken en ağır kınama Sekültür ve Futürizm Nazırı tarafından yapıldı.

Bu olayın akabinde gerçekleştirilen basın toplantısıyla Türkücü Hareket ve Batı Musikisi barıştırıldı. İmparator İbrahim Dadlıses’in bundan sonra seslendireceği tüm türkülerinin girizgâhında İngiliz dili ve edebiyatından örnekler yer almasına karar verildi.

Ne Mutlu Türkü’yü İngilizce dinleyebilene!

GENÇ'ın Yazısı.