İzliyorsun, ekranlardan kan damlıyor. Bakıyorsun, sayfalar kan kokuyor. Eline kan bulaşıyor, yüzüne, gözüne, kalbine kan sıçrıyor. Daha fazla haz, daha fazla heyecan, daha fazla hız… Hep dahası yok mu, dahası yok mu diyenler, sanki varacakları yerin “doldun mu” cevabının provasını yapıyorlar. Şaşırmadık. Okutmayan, düşündürmeyen sadece izlettiren bir seyir kültürünün gelip varacağı yer burasıydı. İzlettirmekten başka marifeti olmayanlar seyir malzemesi yapmaktan başka nasıl bir ufuk vereceklerdi ki? Evet, buna hiç şaşırmadık, ama sana şaşırıyoruz. Şikâyet ediyor, sızlanıyor, dertleniyorsun. Peki, neden okumuyorsun? Bir yandan temiz kalmak, bulaşmamak istiyor, ama diğer yandan seyretmeye, pasif izleyici olarak kalmaya devam ediyorsun. Böyle devam ettiği müddetçe sızlanmaya hakkın yok. Dertliyim demeye de… Ellerine bulaşan kana, yüreğine sıçrayan cifeye engel olamazsın. İzlemeyecek, okuyacaksın. Seyretmeyecek, düşüneceksin. Bakmayacak, yazacaksın. Aktif olacaksın. Başka çaren yok, seyir kültüründen okuma kültürüne geçeceksin. Ekranlardan sayfalara hicret edeceksin. Hicretin milat olacak. Yeniden doğacak, kendin olacaksın. Seyretmeye devam ettiğin müddetçe seninle istedikleri gibi oynayacaklar. Kendinle oynanmasına müsaade etme! Okumaya başladığın gün, oyunu bozacak ilk adımı attın demektir.

***

Kendimize yeni hizmet alanları ve hayırlı meşgaleler bulduğumuz, çalışarak dinlendiğimiz bir tatil dönemine daha girdik. GENÇ Gönüllülerin kimi yurt dışına çıkıyor, kimi İstanbul’a geliyor, kimi ise Anadolu’ya açılıyor. Kimi de aybaşı itibarıyla başlayacak GENÇ Akademi’nin yaz kurslarına ve bu sene ilkini düzenlediğimiz GENÇ kamplarına katılıyor. Her biri makbul, her biri güzel… Yeter ki derdimize yatırım olsun, ebedi gençlik yolunda bulunsun.

***

Bu sayımızda herkesi tanıyan ve herkesin tanıdığı adam Asım Gültekin’in GENÇ Dergimiz bünyesinde hayata geçirdiği GENÇ Müzik Projesi’ni kapak yaptık. Duygu ve düşünce dünyamızdan beslenen arkadaşlarımız dilimizin imkânlarını yansıtan dertli şiirleri bestelerse ortaya ne çıkar? Proje bu sorunun cevabını verecek. Projenin ilk adımında Adana şölenimizde Muhammed Bilal ile sahne alan Yusuf N. Fazıl’ın  “Zindandan Mehmet’e Mektup” şiirini besteledi, hiç de fena olmadı. Proje güzel sonuçlanacak, buna bütün kalbimizle inanıyoruz.

Yeni sayıda buluşmak temennisiyle Allah’a emanet olunuz.


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.