Çay kaynamaya başlıyor. Kısık ateşe alındı. Hava güneşli, balkondaki çiçeğe su verilmelidir kurumamalı. Karşı balkondan karşı balkona da rengarenk sıra sıra çamaşırlar asılmıştır. Aşağıda ise biri bağırıyor hurdacı! hurdacı!
 
Çocuklar da top oynuyorlar top arabaya çarpıyor. Arabanın alarmı ötüyor. Alarm sesi hurdacının sesini bastırıyor. Hurdacı seyyar arabasıyla yavaş adımlarla ilerliyor.
 
Hemen sağındaki apartmanın giriş kapısının önünde kadınlar çekirdek çıtlıyorlar. Yere atılan çıtlanmış çekirdekler suya kapılıp caddeden aşağıya doğru süzülüp gidiyor. Çünkü az ileride teyzeler halı yıkıyorlar. Bir kız çocuğu elinde meybuz, gözlerinde halının rengarenk desenleri var. 
 
Ali amca ile Mustafa amca yine aynı yerde sandalyelerine oturmuş muhabbet ediyorlar. Hemen yanlarındaki bakkala bir sepet salkıyor. İçersine 2 ekmek bir sıvı yağ konulduktan sonra yavaş yavaş ikinci kata doğru çıkıyor. 
 
Çay demlenmiştir herhalde içeriye geçmeliyim. Televizyonu açıyorum haberler var. Haberde ise Tarlabaşı yıkılacak deniyor kentsel dönüşüm projesi için. 
 
Tarlabaşı, “Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında yıkılıyor. Mahalle kültürü de yok oluyor. Yine geriye fotoğraflar kalıyor. 

Alpaslan Öngel'ın Yazısı.