Sokak çalgıcılarının çaldıkları enstrümanlar, kokoreççinin tezgahındaki sese, tramvay sesine, polis telsisine, araba kornasına, inşaat sesine, çocuk sesine karışıyordu. Büyük bir orkestra farkında olmadan bir ritim tutturmuş yıllardır çalmaya devam ediyor. Ben ise İstanbul’u dinliyorum gözlerimi hiç kapatmadan.  

Aylar önce sevdiğim bir abi bana fotoğrafçı ismi söylemişti. Fotoğrafçının adı Fatih Pınar’dı. Fatih Pınar sadece fotoğraf çekmiyor aynı zaman diliminde fotoğraf ile ses kaydı alıyordu.  Ortaya ise çok etkili, belgesel niteliğinde projeler çıkıyordu. Yaptıkları projeleri izleyince etkilendim kendi çapımda bende bir şeyler yapayım dedim. 
 
 
 
 
 


Alpaslan Öngel'ın Yazısı.