Hatice Sarı 

Bu ay okyanus ötesine uzanıyoruz. Uzaklardaki kıtadan, Amerika’nın Teksas eyaletinden çiçeği burnunda bir Müslüman kardeşimizin, Brittnye Shaffer’ın hikayesi bu... Kendisine röportaj teklif ettiğimde sorularıma “bismillah” diyerek başladı. Bize de mukabele etmek düştü.

Önce seni tanıyalım.

Bismillah. 24 yaşındayım ve Teksas’ta yaşıyorum. 3 kardeşin en büyüğüyüm.

İslamiyet’le nasıl tanıştın?

Ailem Hıristiyan’dı. Ben hep maneviyatlı bir insandım. 14 yaşımda Kur’an okumaya başladım. Bu benim Hıristiyanlık görüşümü yeniden gözden geçirmeme vesile oldu. Okudukça ve araştırdıkça ailemin Hıristiyanlık yaşantısında eksiklikler olduğunu hissedebiliyordum. Böylece dinleri araştırmaya niyetlendim. İlk olarak Hıristiyanlığın kendi sınıflarını araştırdım, fakat hepsi birbirinden o kadar farklıydı ki… Sonra Hinduluğu, Museviliği ve sonunda İslamiyet’i araştırdım. Hepsinin benzer özellikleri olduğunu düşünürken, İslamiyet’te diğerlerine benzemeyen farklı şeyler buldum.

Ne gibi farklılıklar buldun?

Hıristiyanlıkta; eğer Hıristiyanlığı kabul ettiyseniz ve aktif bir Rab ve İsa Mesih’i kabul ettiyseniz, cennete girmemeniz için hiçbir sebep yoktur. Yani günah işlemeniz sizin cennete girmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Fakat İslamiyet’te büyük bir hesap ve adalet var. Bu da hayatınız boyunca yaşadığınız her saniyenin kıymetini gösteriyor size. Yani dini kabul ettiğinizde cennete girme garantisi verilmiyor size. Bir de “niyet” bahsi var İslamiyet’te. Eğer yaptığınız her işi Allah için yapıyorsanız, diş fırçalamanız bile büyük bir anlam taşımış oluyor. Yaşamak için ne güzel bir yol değil mi?..

Peki farklılıkları hissettikten sonra neler yaptın?

Aslında kalben inanmış olduğun fakat bunun farkında olmadığın bir dini araştırmak çok ilginç bir duyguydu. Daha önce de dediğim gibi ailem tutucu bir Hristiyan’dı, onlarla birlikte yaşadığım müddetçe uygulama yapamayacağımı biliyordum. 6 yıl boyunca ailemin haberi olmadan sessizce İslamiyet’i araştırdım, ta ki ailemin haberi olup da evdeki tansiyon yükselene kadar. Sonra evden ayrılmaya karar verdim.

Zor bir karar vermişsin. Evden ayrıldıktan sonra neler yaptın?

Evden ayrıldıktan sonra elimde hiçbir şey kalmadı. Evim, arabam, işim, param… Hiçbir şeyim yoktu. Tüm bunları düşünmek yerine ben özgürlüğümü düşünmeye karar verdim. O an dünyanın en özgür insanıydım. Artık kendi doğrularımla yaşayabilecektim ve Müslüman oldum. 18 Aralık 2009 günü bir arkadaşımın evinde, küçücük bir odada, kendi kendime şehadet getirdim. Ertesi gün odadan örtünmüş bir şekilde çıktım, o günden beri tesettürlüyüm.

Maşallah. Peki örtünmek sana ne hissettirdi? Günümüzde birçok insan örtünmekten yana sıkıntı çekiyor garip bir şekilde…

İslamiyet’i seçmeden iki yıl önce kendi kendime örtünmeyi deniyordum. O sıralar Orlando’daki Disneyworld’de çalışıyordum ve kendi kendime benim için örtünmenin daha uygun olduğuna karar vermiştim. İslamiyet hakkındaki araştırmaları kendi kendime yapıyordum, çünkü çevremde hiç Müslüman yoktu. Bir gün Cheryl adında bir arkadaşla tanıştım ve beni bulunduğumuz bölgedeki, ilk Müslüman arkadaşlarımla tanışacağım Türk Merkezi’ne davet etti. Birçok şeyi onlarla birlikte öğrendim.

Ailenin tepkisi nasıldı?

Müslüman olduğumdan bu yana hâlâ buna tepkililer. Yavaş yavaş yemek yeme alışkanlılarıma da alışmaya başladılar, sürekli helal gıdalar tüketiyordum ve bu onlara garip geliyordu. Annem kozmetik uzmanıdır. Ben tesettüre bürününce bunu bir türlü anlayamadı ve güzelliğimi neden sakladığımı sordu bana. :) Ama bir gün onlar da İslamiyet’in nefret dolu bir din değil de güzellik ve kolaylık dini olduğunu anlayacaklar. İslam beni daha iyi bir kız çocuğu haline getirdi, Müslümanlığımdan sonra… Verdiğim karardan sonra asla şüpheye düşmedim. Bu benim hayatım için en iyi, en doğru yoldu.

Peki Hıristiyan Brittnye ve Müslüman Brittnye arasında ne gibi farklar var?

Hıristiyanken, hayatımda birçok eksik olduğunu hissediyordum. Hıristiyanlıkta birçok yol vardır ve bilimi değil sadece ruhu baz alır. İncil’de söylenen her şeyin bilimsel açıklamaları yoktur ama Kur’an ayetlerinin bilimsel olarak da kainatta karşılığını görebilirsiniz. Müslüman olduktan sonra hayatımla ilgili hiçbir şüphem kalmadı. Hayatımda eksik olan hiçbir şey yok artık. İslamiyet’te Sünnet ve ayetler var ve bu hayatı anlamlı kılıyor. 


Hatice Sarı Tan'ın Yazısı.