Mehmet Emin Gül / Genç Haber Merkezi @mehmetemingul

Suriye’de Esed katliamı devam ediyor. Son olarak uluslararası hava sahasında düşürdüğü uçağımızla gündeme gelen Suriye’ye dur demek gerekir. Zira zalimin zulmüne göz yummak Müslümanlığa sığmaz. Fakat tek çözüm savaş mıdır?

Anadolu Fatihi de Suriye ile Savaşa “Tutuş’muştu”

Anadolu Selçuklu Devletinin kurucusu ve Anadolu Fatihi olarak görülen Kutalmışoğlu Süleyman Şah, 1045 senesinde Horasan’da doğmuştu. Babası Kutalmış’ın saltanat mücadelesini kaybetmesi ve Alparslan’ın hükümdarlığını tanımaması nedeniyle, onun ölümünden sonra kardeşleriyle birlikte, henüz Selçuklu toprağı olmayan Anadolu içlerine kaçmışlardı. Toroslar bölgesinde yaşamaya başlayan kardeşler, bölgeye göç etmiş ve etmekte olan Türkmen boylarını örgütlemeyi başarmışlardı. Örgütledikleri Türkmenlerle birçok sefere çıkan Süleyman Şah, Anadolu Selçuklu Devletini kurmaya muvaffak olmuştur. Bizans İmparatorluğundaki iç çekişmelerden faydalanarak sınırlarını Marmara denizi kıyılarına kadar genişletmiştir. Batıya doğru sınırlarını genişlettikten sonra yönünü güneye çevirmiştir. Kilikya bölgesini gözüne kestiren Süleyman Şah, Tarsus, Adana ve Antakya’yı devletinin sınırları dâhiline katmıştır. Yeni hedefi Suriye’dir.

Aynı dönemde Suriye’de güçlenmeye başlayan ve müstakil bir devlet kurmak isteyen Tutuş ile Süleyman Şah’ın çıkarları çakışmıştır. Kilikya seferinden sonra Halep’e yönelen Süleyman Şah şehri kuşatmıştır. Fakat kuşatma sırasında, kardeşi Melikşah’tan da yardım alan Tutuş, şehrin yardımına yetişmiştir. İki ordu Halep yakınlarındaki Ayn Seylem’de karşılaşmıştır. Savaşı Tutuş’un ordusu kazanmış, Süleyman Şah ise savaş esnasında hayatını kaybetmiştir.

Savaş Çözüm Değil Sorunun Ta Kendisi

Suriye’nin bugün içinde bulunduğu durum içler acısı. Her gün telafisi olmayan can ve mal kayıpları yaşanıyor. Esed, her geçen gün biraz daha batağa saplanıyor. Bu durumun çözümü için hem komşusu olarak hem de Ortadoğu’nun en önemli güç merkezlerinden biri olarak Türkiye’ye de büyük sorumluluk düşüyor. Fakat sorunun çözümü bölgeye askeri müdahale ile değil, daha yapıcı politikalarla sağlanabilir. Savaş, tarihin hiçbir döneminde çözüm olamamıştır. Velhasıl Türkiye dış işlerinin, uçak hadisesinin akabinde bilinçli şekilde savaştan kaçınarak NATO üyelerini istişareye çağırması sevindirici. Ayrıca daha önce bölgeden kaçan göçmenlere kucak açması, çözümün parçası olmak istemesinin alametidir. Tabi kriz, tek tarafın çabalarıyla çözülemiyor. Umarız Suriye yönetimi de kısa süre içinde daha yapıcı politikalara yönelir.


Mehmet Emin Gül'ın Yazısı.