Bir Balon Hiç Kimseye Bu Kadar Yakışmadı...
Mehmet Erturan / Genç Haber Merkezi / @ErturanMehmet
Kurduğunuz hayal önce dile, sonra ele gelebilmeli...
Sizi ve cüzdanınızı, ruhunuzu ve maddiyatınızı harekete geçirebilmeli...
“Başkaları” olarak anılamayacak kadar kıymetli olan, ümmetin Afrikalı siyah altınlarına paha biçilememeli… Maneviyatı maddiyatından değerli bu miras haçlı vicdanlara teslim edilmemeli.
Sizi harekete geçiren dert şaheseri ise örtüsüyle birlikte dünyanın yedi harikasından daha muhteşem ölçü ve değerlere sahip olabilmeli…
Bir kere bu dert önce, uğruna harekete geçtiğimizde bizleri Allah’ın rahmetinin ve rızasının kapsama alanına çekebilmeli…
Derdimiz ve gayemiz, tarttık mı basküllerin başını döndürüp kantarın topuzunu uzay boşluğuna uçurabilmeli.
Ayet ayet dua olup “Allah’ım; bize, bizden öncekilere yüklediğin kadar ağır yük yükleme.” (bakara, 286) dedirtecek kadar yorabilmeli. Ama ikinci bir dua miktarınca da dinlendirici olabilmeli; “De ki; duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?..” (furkan, 77)
Kesinlikle Roger Garaudy’nin dediği gibi; “Kendisi çözüldüğünde diğer bütün sorunların çözülmesini sağlayacak tek problem, gaye sorunudur.”
İşte bir kare;
Ve bu kareyi gözlerimizin önüne serenleri anlatmaya gelince, özetle;
Bu balonu bu topraklara ve ellere götürebilenler dünyayı ve sistemi eleştirmekle kalmayıp, kolları sıvadıktan sonra besmele çekebilenlerdir!
Cüzdanlarını, emeklerini ve zamanlarını infak edip gözyaşlarını elleriyle değil, vicdanlarıyla silebilenlerdir!
Alınları öpülesicelerdir. Elleri dert görmeyesicelerdir!
Rüya görmeyi nimet, hayal kurmayı fırsat bilip harekete geçebilenlerdir!
Kardeşinin sıkıntısına tercüman olabilmek için dil öğrenenlerdir!
Kara kıtanın kara tahtasında yazılı olanları silmeye azmedip, yıllanmış ama paslanmamış silgiye el uzatabilenlerdir!
Davasının edebiyat sektörüyle yetinmeyip, ebediyete adım atma cesaretini ölçü kabul edinebilenlerdir!
Hedefleri Allah rızası, önderleri Hz. Muhammed Mustafa (aleyhisselam) olan ümmetin her ferdini dert edinmiş yiğitlerdir!
Bütün bunlar karşısında ise ödülümüz; rahmetin ardından gelen gökkuşağından daha sevimli ve sevgili olan, kilometrelerce ötedeki bir bacımızın mutluluğa nefes verişini nazardan koruyucu maşallah bakışlarımızla görebilmektir.
Görme kabiliyetini bize verene, bizi bu manzaraya şahit ve aracı kıldığı için teşekkür edebilmektir.
Nice mutlu manzaralarda tebessümlere vesile olabilmek amacıyla düşünce ve fikir üretip, kendini ve insanlığı harekete geçirebilenlere selametle...
“Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden. Senin de destanını okuyalım ezberden. Haberin yok gibidir taşıdığın değerden.”
Dertlerine bürünebilenlerin dertleri, AŞK OLSUN!
Sıra; sabırdan satırlara inen bu cümlelere göz gezdiren, gönül veren ve kafa yoranlarda olsun…
“Ey örtüsüne bürünen, kalk ve uyar.” (Müddesir, 1-2)
GENÇ'ın Yazısı.