Krizler Krizler...
Mehmet Emin Gül / Genç Haber Merkezi / @mehmetemingul
Avrupa’da ekonomik kriz büyüyor. Özellikle Akdeniz ülkeleri birer birer krizin pençesine düşüyor. İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın ardından Güney Kıbrıs Rum Kesimi de ekonomik darlıkta. Bu, tahmin edilebilir bir durumdu. Zira Güney Kıbrıs’ın ticaret yaptığı ülkelerin başında hamisi ve koruyucusu Yunanistan gelmekteydi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) başkanı Christine Lagarde, yazılı açıklamayla Güney Kıbrıs yönetiminin kendilerinden finansal yardım talebinde bulunduklarını beyan etti. Lagarde açıklamasında; "Avrupalı ortaklarımızın Kıbrıs`ın istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye kavuşmasına ve sağlam bir finansal sektör inşa etmesine yardım çabalarına katılmaya hazırız. Sahadaki durumu değerlendirmek ve Kıbrıs`ın karşı karşıya bulunduğu ekonomik zorlukları karşılamada yardımcı olacak bir ekonomik program üzerine müzakerelere hazırlık yapmak amacıyla mümkün olan en kısa sürede bir heyet göndermeyi umuyoruz" dedi. Lakin bilinmelidir ki dışarıdan alınacak yardımlarla ekonomiyi kriz riskinden kurtarmak zor. Atalarımızın dediği gibi “taşıma suyla değirmen dönmez.”
Gelecek ay Avrupa Birliği dönem başkanlığını alacak olan Rum kesimine Avrupa’dan tepkiler yükseliyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanı Kurt Lauk, AB’nin başına Güney Kıbrıs’ın geçecek olmasını “sosis deposunu köpeğe emanet etmek” olarak değerlendirdi. Krizin içindeki devletin kriz yönetimi yapamayacağını ifade eden Kurt, Rum kesiminin dönem başkanlığı yapmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye, benzer durumu yakın zamanda yaşamıştı. Geçmiş dönemlerde IMF’den alınan borçlar, sırtımızdaki en büyük yük olmaya devam ediyor. Aldığımız borçlar ülke ekonomisini kısa vadede rahatlatmış, uzun vadede ise maalesef dış yardıma bağımlı hale getirmişti. Fakat görüldü ki krizin pençesinden kurtulabilmenin anahtarı, planlı ve programlı olarak potansiyelini hat safhada kullanabilmeye çalışmaktan geçiyor. Kalkınmanın en büyük şartı, dış borçlarla ilerlemek değil, öz kaynaklarınızı en verimli şekilde kullanabilmektir.
Mehmet Emin Gül'ın Yazısı.