İkisi arasında kıyas ne kadar doğru bilmiyorum ama komünistin hiç olmasa bir insan derdi, bir mücadele ideali, bir okuma kültürü, bir paylaşım değeri var, hedonistin ise kendine dönük bireysel hazzı dışında hiçbir şeyi yok.

Ülkemizde ve dünyada bir dönem komünizm fırtınası esmiş. Dünyada komünist avlarına çıkılmış, ülkemizde çocuklar anne-babalarından ayrılmış. Anti komünizm üzerine dernekler kurulmuş, dergiler yayınlanmış, programlar düzenlenmiş. Muhafazakâr anne-babaların en büyük korkusu çocuklarının komünist olması imiş ve bu korkularını tetikleyebilecek her söz ve davranışa çok büyük tepkiler vermişler. İnsanlar ölmüş, aileler parçalanmış, hayatlar kararmış.

Bugün komünizm hem dünyada hem ülkemizde bir etki ve güce sahip değil. Dolayısıyla anne-babaların bu anlamda bir teyakkuzları yok. Çocuklarının komünist olma riski yok, rahatlar mutlular. Bununla beraber anne-babaların bilmedikleri, farkında olmadıkları veya önemsemedikleri genelde herkese özelde gençler için çok önemli bir başka tehditle karşı karşıyayız bugün: Hedonizm.

Davranışlarını, duruşunu ve bakışını haz üzerine kurma ya da haz üzerinden değerlendirme anlamına gelen hedonizme müptela insanlar yani hedonistler hayatın amacını zevkler üzerine kurmuşlardır. Bu çerçevede önemli olan hayattan bireysel olarak haz almaktır ve bu haz kalbi veya zihni hazdan ziyade bedensel hazdır. Dolayısıyla hayatın amacı bedensel haz almaksa bütün sistem insanın nefes alıp verdiği sürece daha fazla haz almasına odaklıdır. Dolayısıyla yapılacak olan her davranış, söylenecek olan her söz, dinlenecek olan her kelime, kurulacak olan her ilişki hazza götürmelidir. Ancak bu götürme uzun vadede değil mümkün olduğu kadar kısa süre içerisinde olmalıdır. Bu düşünceyi hedonizmin en önemli temsilcilerinden Baudelaire “anlık hazzın yanında, sonsuzluğun lafı mı olur” sözüyle özetliyor. Önemli olan bir diğer nokta da sahip olmaktır, kazanmak değil. Çünkü kazanmak emek ister, sabır ister, zaman ister, mücadele ister. Bunların hiç biri hedonistin kitabında olmadığı için istediğine sahip olmalıdır ancak emeksiz, sabırsız, zamansız, mücadelesiz sahip olmalıdır. Ayrıca kanaat, vefa, şükür, tefekkür gibi kelimeler de kısa vadeli hazza engel olacağından ya da geciktireceğinden yasaklı kelimelerdir. Aynı yasaklı kelimeler gibi yasaklı insanlar da vardır. Hayatta bir hedefi ve ideali olan, insanlara faydalı olmayı kendine dert edinmiş, karşılaştığında hedonistlerin kendini kötü hissedeceği insanlar da hedonistlerin hayatında yasaklı ve “gereksiz” insanlardır.

Hedonizmin temel mottosu “istiyorum, hemen istiyorum, hiçbir bedel ödemeden istiyorum”dur. Yanına felsefeyi biraz daha süslemek, daha masum ve mantıklı hale getirmek için “gençlik bir defa yaşanır”ı, “bir da mı gelicen dünyaya”yı, “daha fazlasını iste”yi, “şımart kendini”yi yardımcı slogan olarak koymak mümkündür.

Söz konusu sloganlar ışığında (!) yaşayan ve hayatlarını şekillendiren hedonistler için en temel amaç hazza bir an önce ulaşmak olduğu için nasıl ve ne şekilde ulaşıldığı önemli değildir. Dolayısıyla doğru, yanlış, iyi, kötü, güzel, çirkin gibi kavramlar hazza götürüp götürmediğine göre değişir. Normal hayatta en yanlış görünen davranış bir hedonist için en doğru, en doğru görünen davranış en yanlış olabilir. Çünkü önemli olan “gemisini yürüten kaptan” olmaktır. Yine dost, akraba, anne-baba, kardeş, arkadaş gibi insanların yakınlığı ve uzaklığı da hazza götürüp götürmediğine göre değişir. Hazza götüren arkadaş hatta yabancı hazza götürmeyen anneden daha kıymetsizdir. Dolayısıyla bir fedakarlık yapılacaksa bile hazza götürmeyen anneye değil, hazza götüren arkadaşa yapılmalıdır.

Bugünün gençleri arasında komünizmin yaygın olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz ama maalesef hedonizmin çok yaygın olduğunu da büyük bir rahatsızlıkla söylemek zorundayız. İkisi arasında kıyas ne kadar doğru bilmiyorum ama komünistin hiç olmasa bir insan derdi, bir mücadele ideali, bir okuma kültürü, bir paylaşım değeri var, hedonistin ise kendine dönük bireysel hazzı dışında hiçbir şeyi yok. Dolayısıyla gençlerin ve gençlik çalışmaları yapanların sonuçları ve bugünkü yaygınlığı bakımından hedonizm konusunda komünizme kıyasla iki kat dikkatli olmaları gerekmektedir. Çünkü hedonizm hem daha sessiz bulaşır, hem de bulaştığını daha az rahatsız eder.


Mehmet Dinç'ın Yazısı.