Hama`da 267 Can Vardı, Şimdi Yok...
Cantürk Genç / Genç Haber Merkezi / @canturkg
Yorgun yüzler, umutsuz gözler, endişeli bakışlar…
Son yıllarda görmeye aşina olduğumuz insan manzarasından gözlerimizin payına düşen sıfatlardan birkaçı. Son olarak Hama’da gösterdi kendini acı, nefret, zulüm ve ölüm. Muhaliflermiş, Esed yönetimiymiş, Birleşmiş Milletlermiş… Bu liste uzar gider ama sonuç ne peki? O insanların artık nefes alamaması, o çocukların bir daha oyun oynayamaması, gülememesi yani 267 yaşamın sona ermesi.
Askeri müdahale yapalım, Birleşmiş Milletler`i araya sokalım, yakalım, yıkalım, durduralım nidaları da başladı her yerde lakin 267 canın hesabı, onların yaşam hakkı ne olacak? Geç kalınmış tepkilerin getireceği etkiler ne kadar yerinde olabilir 267 yaşamın sona ermesinin ardından?
Kadın, çocuk, erkek, yaşlı, genç insanlar vardı, yaşamak isterlerdi muhakkak ancak tek suçları vardı o da çok ağırdı: Hama’da doğdukları için orada yaşamayı seçmeleri. Belki onlar da bizim yerimizde olmak isterlerdi, Güzel bir ülkede tek dertlerinin hangi lüksü seçecekleri olması, her akşam ekranlara yansıyan “Şurada, şu kadar Müslüman hayata gözlerini yumdu”, “Müslümanlar yine katledildi” gibi haberlere üzülmek ama onların başlarına bu felaketlerin gelmemesini. Olmadı ama. O ağır suçlarının cezalarını çekmek zorundaydılar, çektilerde. 267 candan geriye ailelerinin yaşlı gözleri, o buğulu gözlerinde canlanan hatırları kaldı sadece.
Bu katliamın bir de öncesi var. Daha önce zulme uğramış insanların öyküsü. Onlara daha az üzüldük haliyle çünkü onlar sayıca azdı. Bize öğretilen bu olmasından dolayı: Önemli olan miktardı nasıl olsa. Bir, iki insanın hayatını kaybetmesi çok büyük önem taşımazdı. Haber sayfalarında dolu dolu gözükmesi için sayının yükselmesi gerekirdi haliyle. Açıkçası bu haberleri okuya okuya alışmıştık, hissizleşmiştik. Yiten can 267 olunca kendimize geldik lakin bu hissiyatımız da geçici olacak büyük ihtimalle. Bir dahaki 267’ye kadar yine unutacağız, onlar da Hama’da, Kudüs’te, Srebrenitsa’da yaşayarak suç işlemeye, işledikleri suçların cezalarını çekmeye devam edecek.
Modern dünyanın acımasız politikaları arasında ezilen üzgün mizaçlı figüranlar da olabilirdik. Biz şanslıydık olmadık, bizim kadar şanslı olmayanlar içinse kılımızı bile kıpırdatmadık. Haberleri okuyunca biraz üzüldük, sonra renkli dünyalarımıza geri döndük. Bazı ülkeler babasının izinden giden Esed’i kınadı, bazıları tehdit etti, bazılarıysa arkasında durdu. Dünyadaki siyasi dengeler önemliydi, ekonomik çıkarlar geleceğimizi etkileyecekti. Bütün bunları düşündükten sonra insanın aklına şu soru geliyor:
“Hama’da 267 can vardı. Sahi Onlara ne oldu?"
Cantürk Genç'ın Yazısı.