Mehmet Sadık

Ramazan ayı; kalbin manevi bakıma alındığı, insan olmanın ve kulluğun hatırlandığı bir ibadet ayıdır. Orucun, teravihin ve bereketli iftar sofralarının lezzetine, Ramazan ayının bitmesiyle beraber hemen hasret duyulacaktır. Çünkü Ramazan ayının manevi lezzetini tadan insanoğlu, bir sonraki Ramazan ayına değin, bu ibadetlerin hazzından mahrum kalacaktır.

Göz açıp kapayıncaya kadar çabuk geçen Ramazan ayının bitmesiyle oluşan hüzün, ardından gelen ‘Ramazan bayramı’ ile yerini sevince bırakacaktır.

Ramazan Bayramı, Ramazan ayının şükrüdür!

Ramazan ayının bitmesiyle gelen Ramazan Bayramına dair önemli bir mesele: Ramazan Bayramı, Ramazan ayı bittiği için kutlanmaz! Toplumumuzdaki genel bayram algısı ise, Ramazan ayının bitmesiyle orucun, teravihin ve sahura kalkmanın sona ermesidir. Fakat Ramazan bayramında kutlanan orucun, teravihin, sahurun ve nefsi terbiye eden diğer ibadetlerin son bulması değil; bu ibadetlerin feyzinin alınması ve Allah’u Teâlâ’ya bizlere Ramazan Ayını yaşattığı için teşekkür edilmesidir. Yani Ramazan Bayramı, Ramazan ayının şükrüdür!

Bayrama namazla başla!

Ramazan bayramında şükür etmeyi ve kulluğumuzu tekrar hatırlatan hadise: Bayram namazı… Allah’u Teâlâ’nın bizlere en büyük lütfu olan namaz, bayramımızın da başlangıcı. Bayram, namaz ile başlıyor ve kulluğu hatırlamadan bayram edilmiyor!

Bayram namazının atmosferi her zaman bambaşkadır. Çünkü herkes özen göstermiştir kendine. Bayramlıklar giyilmiş, tebessüm yüzlere düşmüştür. Allah’u Teâlâ’ya bayram aracılığıyla, ‘Bayram’ havasında şükredilir.

Ayrıca bayram namazı erkeklere vacip kılınmıştır. Terk edilmesi mekruhtur.

Sıla-i Rahim’de bulunalım

Sıla-i Rahim akrabayı ziyarette bulunmak, onlarla ilgilenmek ve yardımlaşmaktır. Hayatın her safhasında uygulanması gereken Sıla-i Rahim, bayramlarda hatırlanmalı, dargınlar barışmalı, küslükler son bulmalıdır.

Peygamberimiz Hz Muhammed(sav):

“Allah`a ve ahirete inanan kimse misafirine ikramda bulunsun, akrabası ile ilgilensin, ya hayırlı bir söz söylesin yahut da sussun” buyurmuştur.

Hadis-i şeriften de anlaşıldığı üzere Sıla-i rahim, Müslümanlığın bir gereğidir.

Birbirimizi sevindirmeliyiz

Ramazan ayında üzerinde durulması gereken bir diğer önemli husus da; yapılan ikramlar, küçüklere verilen harçlıklar ve yüzlerde ki tebessüm ile birbirimizi sevindirmektir.

“Müʼmin; “Hangi birine yetişeyim” gibi mâzeretlerle hodgâmlığa prim vermeden, şefkat elinin ulaşabildiği herkese bayram sevinci tevzî etme gayreti içinde olmadır.” Osman Nuri Topbaş (k.s)

Hiç unutmam küçükken bayramlar benim için para demekti. Şekerin de ayrı bir yeri vardı tabi ama ben bayramı el öpüp harçlık alınan dönemler olarak düşünürdüm. Eminim ki çoğumuz çocukluğunda aynı şekilde düşünmüştür…

Bu cihetle özellikle çocuklara bayram sevgisi aşılayabilmek adına onları imkânlar dâhilinde sevindirmeliyiz. Bu o kadar da güç olmamalı…

Velhasıl, Ramazan Bayramını heyecanla, coşkuyla ve sevinçli karşılayalım. Oruç ayı Ramazan`ın hemen akabinde gelen bayramı, kulluğumuzu hatırlayarak ihya edelim. Rabbim iki cihanda bayram gören kullarından eylesin…


GENÇ'ın Yazısı.