Yunanistan`da Bir Dava Adamı
Site Özel
4464 okunma
Yunanistan’da ikamet eden Batı Trakya Türklerinin hakları için mücadele eden insanların içinde sesi en gür çıkan kişiydi. Yunan hükümetinin Yunanistan’da yaşayan Türklerin etnik ve dini kimliklerine karşı olan saldırılarının had safhaya çıktığı zamanlarda Türklerin sözcüsü haline geldi. Tüm dava adamları gibi o da dünyaya demir parmaklıklar arkasından bakmak zorunda bırakıldı. Peki, kimdi bu kişi? İşte cevabı:
7 Ocak 1947 yılında Yunanistan’ın Gümülcine şehrinin Sirkeli Köyü`nde doğdu Sadık Ahmet. Bütün zorluklara, engellere rağmen eğitimini üniversite seviyesine çıkardı ve 1966 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimine başladı. Lakin sadece bir yıl Türkiye’de kalan Sadık Ahmet öğrenim hayatına Selanik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde devam etti. 1974 yılına gelindiğinde ise Sadık Ahmet artık beyaz önlüğü giymiş bir doktordu.
Mezun olduktan hemen sonra Yunan ordusunda 34 ay süresince piyade er olarak görev yapmasının ardından doktor olarak mecburi hizmetini yaptı. Artık memleketine geri dönme vakti gelmişti ancak Sadık Ahmet için Batı Trakya Türklerine sadece doktor olarak hizmet etmek yeterli gelmiyordu. Yunanistan’da yaşayan Türklerin sosyal hayatta yaşadığı sorunlarla alâkadar olmanın vakti gelmişti artık.
Sözü edilen sorunların başında ise, Yunan hükümetinin, Batı Trakya Türklerinin etnik kökenleri yani Türk kimliklerini tanımaması, Müslüman Yunan vatandaşı olarak görmesi, geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlayan Türklerin sahip olduğu toprakları kamulaştırması, 1955-1998 yılları arasında Batı Trakya ve on iki adada yaşayan 46.638 Türk’ü vatandaşlıktan çıkarması, Türklerin eğitim kurumu kurma haklarının elinden alınması ayrıca Türklerin dini liderlerini seçme haklarının ellerinden alınması sorunları olarak gösterilebilir.
Sadık Ahmet, Türklerin maruz kaldığı zulme, ayrımcılığa karşı 1985 yılında bir imza kampanyası başlattı ve bu sayede 15.000 imza topladı. Hayata geçirilen bu eylemin amacı ise Türklerin sorunlarını dünyaya anlatmaktı. Bu hamle karşısında sessiz kalmayan Yunanistan adli makamlarınca 8 Ağustos 1986’da tutuklanıp demir parmaklıklar arkasına gönderildi.1986 tarihinde ise Yunanistan’da bulunan İnsan Hakları üyelerine Türklerin sorunları hakkında bildiriler dağıttığı gerekçesiyle 30 ay hapse mahkûm edildi.
1989 Yunanistan Genel Seçimlerinde Batı Trakya Türklerinin temsilcisi olarak Meclise giren Sadık Ahmet, 2 Ocak 1990’da yaptığı konuşmasında Türk kelimesini kullandığından dolayı tekrar tutuklandı ancak 2 ay cezaevinde kalıp geriye kalan cezası için para ödeyerek serbest kaldı.
1990 yılında tekrar milletvekili seçilmesinin ardından 13 Eylül 1991’de Batı Trakya Türklerinin ilk partisi olan Dostluk Eşitlik Barış Partisi’ni kurarak genel başkanlık görevinde bulundu. Ancak Yunanistan seçim yasasını değiştirerek meclise girmek için %3 barajını geçme zorunluluğunu getirdi. Bu yasa şu anlama geliyordu, Yunanistan nüfusunun %2’sini oluşturan Batı Trakya Türklerini temsil eden DEB meclise giremeyecekti.
Tüm engellemelere rağmen hem Batı Trakya Türklerinin haklarını hakkıyla savunan, sorunlarını uluslararası platformlarda başarıyla anlatan, hem de ekonomik olarak kalkındırmak için çalışmalar yapan Sadık Ahmet 24 Temmuz 1995 günü pek de normal olmayan bir trafik kazasında hayata gözlerini yumdu.
Günümüzde birçok okul, park ve yol gibi yapılara ismini veren Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin haklarını uluslararası arenada savunmuş; bilgi, birikim, yetenek ve cesaretiyle unutulmaz Türk liderler arasında yerini almıştır. Tüm hayatını Batı Trakya Türklerinin hakları için adayan Sadık Ahmet Türklüğüyle duyduğu gururu şu sözlerle gözler önüne sermişti:
“Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak bir suç ise, burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk‘üm ve öyle kalacağım. Bu mesajımla Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum. Haklarımızı bir gün mutlaka alacağız."
Cantürk Genç'ın Yazısı.